Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/468 E. 2023/1061 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/09/2020
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 01/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan İş Sağlığı ve Güvenliğine ilişkin hizmet sözleşmesi gereği davacı tarafından davalı şirkete iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verilmiş olmasına karşın davalının ödemelerini aksattığından davacıyı zor duruma soktuğunu, bu durumun Antalya 16. Noterliğinin 31.10.2017 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamenin çekildiği, akabinde davalının bir kısım ödemelerde bulunduğunu, ancak beklenen şekilde ödemelerin yapılmadığı, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Antalya 7 İcra Müdürlüğünün …. e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğinden takibin durduğu belirtilerek, davanın kabulü ile davalının Antalya 7. İcra Müdürlüğü …. sayılı dosyasındaki asıl alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili, 6331 sayılı yasa gereğince işverence yapılması gereken işlerin ve alınması gereken tedbirlerin alınabilmesi işlerin yapılması ve yasal sorumlukların yerine getirilmesi için davacı ile anlaşıldığı, davalının grup şirketler halinde çalıştığını, bünyesinde bir çok şirket olduğu, bunlardan bir tanesinin …. A.Ş olduğu, …. firması tarafından davalıyı düzenli olarak faturaların kesilip gönderildiğini, kesilen faturaların davalıca ödendiğini, …. nin işini tam olarak yapmadığını, grup firması …. A.Ş ye denetim neticesinde yaklaşık 203.000 TL ceza kesildiği, bunun üzerine …. firmasının birçok işi eksik yaptığının anlaşıldığı, davacının yapması gereken bir çok işi yapmadığı, iş makinesi, araç ve gereçlerin periyodik kontrollerini düzenli olarak yapmadığının anlaşıldığı, bunun üzerine kendilerine Antalya 17. Noterliğinin 6.4.2018 tarihli …. yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği, bunun üzerine grup şirketlerin sözleşmeleri ihtarnameler ile fesih edildiği, …. firması tarafından haklarında Antalya 7. İcra müd. …. e. Sayılı icra takibi başlatıldığı, yapılan icra takibinin haksız olduğu, açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturaların tarafların kayıtlarında işli olup olmadığı değil, fatura içeriği hizmetlerin verilip verilmediğinden kaynaklandığı, iş güvenliği yönetmeliğinin 13.maddesine göre yasa ve sözleşme gereği davacının yapması gereken işleri yaptığını ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacının yapması gereken işleri tam olarak yapmadığını, Örneğin Özel şartlarlar bölümünde belirtilen iş güvenliği uzmanı düzenli olarak hafta bir kez saha çalışması yapmadığı, periyodik bakım gerektiren cihazların bakım sürelerinin takip edilmediği, Periyodik doktor muayenelerinin zamanında yapılmadığı, Sözleşmedeki raporlamaların yapılarak davalıya teslim edilmediği, güvenlik tatbikatlarının yapılmadığı, işyeri değerlendirme çalışmaları ve raporlamaların yapılmadığı, işçilerin işitme testleri ve maruziyet ölçümlerinin yapılmadığı, yapılması gereken mühendislik hizmetlerinin verilmediği,-6331 sayılı yasanın 8, 0, 11,12, 16, 17 vd. maddelerinde belirtilen hükümlülüklerin yerine getirilmediğini, yapılmayan işlerin davacının hesabından düşülmesi gerektiği, bilirkişi incelemesinde yapılmayan işlerin bedelinin talep edilen ve dava konusu edilen bedelden çok fazla olduğunun görüleceği beyan edilerek, taraflar arasındaki tüm ticari ilişki bilirkişi vasıtasıyla değerlendirilerek, davacı şirketçe yap0ılması gereken işlerin tespitine yapılan ve yapılmayan işlerin neler olduğunun ve bedellerinin tespitine, davalıya borçlu olmadıklarını tespitine, fazla ödenen paralar var ise tespitine davacının davasının reddine, davacının % 20 den az olmayan kötü niyet tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tarafların tüm delilleri toplanarak alınan bilirkişi raporunda; cezalara konu sorumlulukların işverene ( davalı ) ait olduğu ayıplı ve eksik iş bulunmadığı ve takibe konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davalının dava konusu faturaların ödendiğine ilişkin bir iddiası bulunmadığı gibi davalının cevap dilekçesinde vurguladığı üzere “ihtilaf faturaların defterlerde kayıtlı olup olmamasından değil, faturanın içeriğinde belirtilen hizmetin eksiksiz ve ayıpsız verilip verilmediği” noktasındadır. İşin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre tam ve eksiksiz yerine getirildiği, davacı defterlerinde yer alan tüm faturaların sözleşme hükümlerine uygun düzenlendiği bilirkişi raporu ile sabit bulunduğundan davacının takibe konu asıl alacağı davalıdan talep edebileceği anlaşılmıştır. İşlemiş faiz yönünden ise davalı temerrüde düşürülmediğinden bu talep reddedilmiştir. Alacak likit olduğundan davalı icra takibine itirazında haksız olduğundan hüküm altına alınan tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı inceleme neticesinde düzenlendiğini, bu nedenle hükme esas alınmaması gerektiğini, faturalara konu hizmetin verilmediğini, davacı tarafça yasal mevzuat gereğince yerine getirilmesi gereken edim ve sorumlulukların yerine getirilmediğini, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava faturaya dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, gerekçeli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli 18/07/2019 tarihli kök ve 20/02/2020 tarihli ek bilirkişi heyet raporlarına göre, cezalara konu sorumlulukların davalı işverene ait olduğu ve sözleşme hükümlerine göre işin tam ve eksiksiz yerine getirildiğinin belirtilmesine, eksik iş ve ayıbın varlığının ispatının davalı tarafta olmasına, davalı tarafından takip konusu faturalara karşı ayıplı ifaya ilişkin süresinde ihbar yapıldığı ile eksik iş ile ayıbın varlığının ispatlanamamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 776,03 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 194,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 581,93 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.01/06/2023