Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/467 E. 2023/952 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/11/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 17/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili,müvekkili davacı ile diğer arsa sahiplerinin davalılardan …’ın yetkili olduğu diğer davalı şirket ile imzaladıkları 13/12/2016 tarihli “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” ile davalı Yüklenicinin, Antalya, …. , … mah. …. ada, … parselde bulunan arsa üzerine yapacağı inşaattan müvekkili …’e arsa payı ve kendisine verilen nakit 30.000 TL ve 01.06.2017 düzenleme, 10.09.2017 vade tarihli 35.000 TL. bedelli bonoya karşılık iki daire vermeyi taahüt ettiği ancak dairelerin müvekkiline verilmesinin gecikekecek olduğunun anlaşılması üzerine Antalya 10. Noterliğinin 25.08.2017 tarih ve …. yev. no.lu ihtarnamesi ile davalıdan 35.000 TL. bedelli bononun ödeme tarihinin uzatılması istendiği, Lehtarı olarak davalı … ın yazıldığı bu bononun … tarafından ciro yoluyla davalı şirkete ondan dava dışı …. LTD.Şti ne ondan da …. Ltd.Şti. ye geçtiği, …. Ltd. Şti. nin önce protesto çektiği sonra bu bononun teminat amaçlı düzenlendiğini anlayarak kendi cirosunu iptal edip bonuyu … a iade ettiği, davalı şirketin %11 oranında yapıp terk etmesi sebebiyle bono nunda bedelsiz kalması sebebiyle davalı davalı şirket ile …. Ltd.Şti nin ciroları arasına adı ve soyadı yazılıp cirosu alınan diğer davalı …. adına alacaklı sıfatıyla Antalya 4. İcra Müd. …. Esas sayılı dosyasından girişilen takibe dayanak edildiği, bonoya bu şekilde hamil olan davalı … un alacağın temliki hükümleri gereğince lehtara karşı ileri sürülebilecek defilerin kendisine karşı da ileri sürülebileceğini belirterek; müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davalı … vekili, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü şahıs olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olması sebebiyle düzenlenmesine gerekçe olan esas ilişki ve bu ilişki ile senet arasındaki bağlantının yazılı delil ile ispatlanması gerektiği, bunun için de düzenlenmesine gerekçe olduğu belirtilen sözleşmede bu senete atıf bulunulması ve veya da senet metninde düzenlenmesine gerekçe olun hususun yazılı olması gerektiği, davacının ise …. dışındaki davalılar yönünden davaya konu bononun teminat amacıyla verilmiş olduğunu ispatlayamadığı, zira düzenlenmesine gerekçe olduğu belirtilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde bu bononun sözleşmenin bir teminatı olarak düzenlendiğine ilişkin bir atıf bulunmadığı, bono metninde de böyle bir atfa rastlanmadığı, bono metni dışındaki bir kağıda yazılmış olan ifadelerin senet metnine dahil edilemeyeceği belirtilerek adı geçen davalılar yönünden davanın reddi gerektiği; davalı takip alacaklısı …’nın ise bu bonoya konu alacağı talep edebilmesi için kendisinden önceki ciroların birbirini takip eden düzgn bir ciro olması gerektiği, protestoya konu edilen takibe dayanak bono muhteviyatı alacağın ancak alacağın temliki hükümleri kapsamında devredilebileceği, … ın müvekkere cevabından davalı ,….’un davalı şirket ile dava dışı …. ltd.şti. arasına cirosunun protestodan sonra atılmış olması sebebiyle geçerli bir cirodan söz edilemeyeceği, bu sebeple davalı …’un bu bonoya dayalı olarak alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile adı geçen davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan …. 13/12/2016 tarihli taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, yüklenici … İnş.. Lt.d Şti’nin sahibi ve yetkilisinin … olduğunu, davacının kendi arsa payına karşılık 2 daire almak üzere anlaştığını, arsa payı ile karşılanamayan kısım için davalı …’ın dava konusu 10/09/2017 tarihli ve 35.000,00 TL bedelli bonoyu teslim ettiğini, emlakçı … in aracılık ettiği kat karşılığı imza sözleşmesinden senedin teminat olarak verildiği hususun açıkça anlaşıldığını, İlk derece mahkemesince dava konusu senedin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin teminatı olarak verildiği iddialarının yazılı delillerle kanıtlanmadığı gerekçesiyle ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, yazılı delil başlangıcı niteliğindeki senedin bağlandığı 02/06/2017 tarihli emlakçı … in tanık sıfatıyla dinletilmesi taleplerinin davalının muvafakati olup olmadığı sorulmadan reddedilmesinin hatalı olduğunu, davalı …’ın da duruşmadaki tevil yolu beyanında bu durumu ikrar ettiğini, davalı … ve şirketinin söz konusu inşaatı bitirmeyip vade tarihi itibariyle inşaata başlamadığını, vadenin uzatılması için çektikleri ihtara cevap vermeyip davalı …’ya sonradan araya ciro yaptırılarak takibe koyduğunu, bu nedenle senedin inşaatın tamamlanması şartına bağlanmış bir teminat senedi niteliğinde olup, bono aslında bulunmadığını, Yargıtay kararları gereğince adi yazılı sözleşme internet ortamından gönderilen mesajlarında araştırılıp karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğini, inşaat seviyesinin %18 gibi yetersiz sayıda olduğundan sözleşme gereği etkili feshinin kuvvet ile muhtemel olduğunu, bu konudaki davalarının devam ettiğini, davalının yaptığı imalatının bedeli tüm arsa sahiplerinden takas mahsup yolu ile elde edebileceğini, herhangi zarara uğramasının söz konusu olmadığını, davalının zamanaşımı itirazının icra takibi devam ettiğinden yersiz olduğunu, diğer davalılar açısından da davanın kabulü gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, Antalya 3. İcra Hukuk mahkemesinin kararı ile davacının davasının reddine karar verildiğini, dava konusu icra takip dosyasına ilişkin olarak müvekkili hakkında cironun araya sıkıştırılmasına yönelik şikayete istinaden açılan soruşturma dosyasında koyuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkilinin 3. İyi niyetli şahıs olduğunu, hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, husumet yönetilemeyeceğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın … yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince davalı … tarafından davacı hakkına başlatılan Antalya 4. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine dayanak keşidecisi davacı …. lehtarı … olan 35.000,00 TL bedelli 01/06/2017 keşide, 10/09/2017 vade tarihli bonoya dayalı takip nedeniyle davacının, davalı …’ya borçlu olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline, diğer davalılara yönelik açılmış davanın ise reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf her ne kadar takibe dayanak senedin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı … ve temsilcisi olduğu şirkete teminat olarak verildiğini iddia etmiş ise de, buna ilişkin yazılı ve kesin bir delil sunmadığı, 02/06/2017 tarihli altında …. Gayrimenkul isim ve imzası bulunan belgeden de söz konusu bononun teminat olarak verildiğine ilişkin bir anlamın çıkarılamayacağı gibi bu konuda belge içeriğinde bir ibarenin de yer almayıp davalılarında böyle bir kabulünün bulunmaması ve HMK’nın 200. ve 201.maddeleri gereğince davacının iddialarının yazılı ve kesin delillerle ispat olması gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde sebebiyle davacı vekilinin bu yöne ilişkin ve diğer istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Diğer taraftan davacının talebinin tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, takip nedeniyle borçlu olmadığına ilişkin olduğu İlk Derece Mahkemesince yazılan müzekkere sonucunda bononun protesto edilmeden önceki görüntüsüne göre en son hamilin …. şirketi olduğu …. Bankası tarafından protestonun çekildiği davalı …’nın bononun arka görüntüsüne göre protesto’dan önceki cirantaları arasında yer almadığı, … şirketinin protesto sonrasında cirosunu karalamak suretiyle iptal ettiği, …’nın bononun arka tarafına … İnşaat.. Ltd. Şti ile …. inşaat Ltd. Şti ciroları arasına ismini yazıp imza atmak suretiyle icra takibine giriştiği anlaşılmaktadır.
Davalı …’nın protesto öncesinde ciro silsilesinde yer almaması sebebiyle protestodan sonra yapılan ciro alacağın temliki hükümlerine tabi olup (T.T.K. m.690), bu durumda icra takibi yapan …’nın yetkili hamil olmadığı anlaşıldığı için kambiyo takibi yapamayacağından ( aynı yöndeki içtihat bknz. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 27/09/2018 tarih 2016/19024 Esas 2018/4566 Karar sayılı ilamı) bu davalı hakkındaki davanın bu gerekçe ile kabulü gerekirken ilk Derece Mahkemesince menfi tespit davasında verilecek hüküm ile uyumlu olmayacak şekilde ve davalı …’nın bono sebebiyle alacaklı olamayacağı yanılgılı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş olup, … vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 11/11/2020 tarih ve …. Esas, ….Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
4-a-Davanın Davalı … yönünden Kabulü ile; davacının Antalya 4. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası nedeniyle davalı …’ya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
b-Davanın diğer davalılar … ve … İnşaat Hırd.Oto Nakl.San.ve Tic.Ltd.Şti.’ye karşı açmış olduğu davanın REDDİNE,
c-Alınması gerekli 2.428,43 TL harçtan peşin alınan 607,11 TL harcın mahsubu ile 821,32 TL bakiye harcın davalı …’ dan alınarak Hazineye gelir kaydına,
d-Davacı tarafından yatırılan 607,11 TL peşin , 44,40 TL başvuru harcının davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,
e-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.332,53 TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yapılan 163,60 TL yargılama giderlerinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,
g-Arabuluculuk faaliyeti kapsamında Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalı …’ dan tahsiline,
h-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
5-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 552,80 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesince yazılmasına,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 48,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 197,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.17/05/2023