Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/453 E. 2023/1124 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 08/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili, Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından davalı .. .. Tur . Ltd Şti lehine diğer davalıların müteselsil kefaleti ile krediler açıldığını ve kullandırıldığını, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine hesap kat edilerek borçlulara Beyoğlu 48. Noterliğinin …. yev. Nolu ihtarnamesi ile ihtarname gönderildiğini, verilen sürede borcun ödenmemesi üzerine Fethiye İcra Müdürlüğünün …. sayıl dosyasında haciz yolu ile başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalıların icra dosyasına yaptığı itirazlarının itali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, davaya bakmaya görevli ve yetkili mahkemelerin Fethiye Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, borcu kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen asıl alacak ve faiz oranlarının fahiş olduğunu, davanın dava şartı nedeniyle, yerinde görülmediği takdirde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya yetkili mahkemelerin Fethiye Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, dava açılmadan önce arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, gerekli şartlar gerçekleşmeden yapılmış olan kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili -süresinden sonra sunulan- cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya yetkili mahkemelerin Fethiye Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, vekiledenin sözleşmede imzasının bulunmadığını, kefil olmadığını, kat ihtarnamesine itiraz ettiklerini, bankanın da cevabi ihtarname ile … adının sehven yazıldığını bildirdiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, “… davacı banka ile davalı …. AŞ. Arasında 06/01/2017 tarihli 3.000.000-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, … dışındaki davalıların bu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, sözleşmenin 6. Maddesinde komisyon, vergi, ücret, harç ve masrafların düzenlendiği, 11. Maddesinde temerrüt hallerinin ve temerrüt faizinin düzenlendiği, bu maddeye göre mevzuatta farklı bir oran uygulanması zorunlu olmadıkça Bankanın TCMB’ye bildirdiği kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihinde yürürlükte olan en yüksel kredi faiz oranına bu oranın %30 ilave edilmesiyle bulunacak oranın uygulanacağının belirtildiği, bu sözleşme kapsamında davalı asıl borçlu …. adına …. ve …. no.lu business kredi kartlarının düzenlendiği ayrıca …. nou esnek ticari hesabın açıldığı ancak borcun ödenmemesi nedeniyle 22/01/2019 tarihinde üç hesabın da kat edildiği, Beyoğlu 48. Noterliğinin 24/01/2019 tarihli …. yevmiye nolu kat ihtarnamesinin davalı …. İnş. Tur. Tic. Ve San. A.Ş’ye 28/01/2019 tarihinde, …’a 28/01/2019 tarihinde, …. Dağ. Paz. Ltd. Şti’ne 31/01/2019 tarihinde,…. A.ş’ye 28/01/2019 tarihinde, . ..Ltd. Şti’ne 28/01/2019 tarihinde,, …. Tic. Tur. İnş. Ltd. Şti’ne 31/01/2019 tarihinde,, …’a 29/01/2019 tarihinde,, …. A.Ş’ye 28/01/2019 tarihinde, tebliğ edildiği, tebliğ tarihini izleyen bir günlük ödeme süresi sonunda temerrüde düştükleri,; davalılardan …’a ve ….a sözleşmede belirtilen adreslerine tebligat yapılmadığından, …’a ait tebligat parçası bulunmadığından takip tarihi itibari ile temerrüde düştüklerinin kabul edilmesi gerektiği, Bankaların, Bankalar Yasası uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile TC Merkez Bankasına bildirilmek kaydıyla, kredili mevduat hesabı ve ticari kredi kart hesapları dışında kredilere uygulayacakları azami faiz oranları ve faiz dışında sağlayacakları menfaatleri serbestçe belirleyebildikleri ancak, 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Bankacılık ve Kredi Kartları Kanunun “Kurumsal Kredi Kartları” başlıklı 43. maddesinde tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında yasanın 8/2, 9,12,24,25,26 ve 44. maddelerinin uygulanmayacağı, hükmüne yer verildiği, bilahare 12.07.2013 tarihli 6495 sayılı yasada yapılan düzenlemeyle 02.08.2013 tarihinden itibaren ticari kredi kartlarına 5464 yasanın 26. maddesi uyarınca TC Merkez Bankasınca kredi kartları için belirlenen akdi ve temerrüt faizi oranlarının uygulanmasının getirildiği, ayrıca T.C. Merkez Bankasının 25.05.2013 tarih …. sayılı duyurusunda, 27.05.2013 tarihinden itibaren kredili mevduat hesaplarına uygulanacak akdi ve gecikme faiz oranlarının kredi kartı işlemlerine uygulanacak aylık azami ve gecikme faiz oranlarını geçemeyeceği şeklinde düzenleme yapıldığı, davaya konu döneme ilişkin olarak TCMB’nin ticari kredi kartları ve kredili mevduat hesapları için yıllık akdi faizi %27, temerrüt faizini %33 olarak belirlediği, bilirkişinin de hesaplamada bu miktarları esas aldığı, noter ihtarnamesine ilişkin makbuzun dosya arasında olduğu, denetime elverişli bilirkişi raporu ve raporun itiraz edilmeyerek kesinleşen kısımları ile icra dosyasında talep edilen asıl alacak ve faiz oranları, taleple bağlılık ilkesi, temerrüt tarihleri, kefalet limitleri dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak şartıyla davanın kısmen kabulü ile bir kısım davalıların takibe itirazlarının iptaline, takibin 120.867,18.-TL asıl alacak, 3.933,97.-TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 196,69.-TL BSMV,1.919,56.-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 126.917,40.-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %33 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle devamına, davalı borçlu ….A.Ş’ nin hüküm altına alınan kısmın tamamından; Davalı müteselsil kefiller …, …Ltd. Şti, …. A.Ş, …, … Ltd. Şti, …. Taş. Ltd. Şti, … A.Ş, …, … ‘ un hüküm altına alınan asıl borcun 69.084,22.-TL’ sinden, işlemiş faizin 1.941,93.-TL sinden, BSMV’ nin 97,09.-TL’ sinden, 1.919,56.-TL ihtar masrafından; Davalı müteselsil kefil …’ ın asıl borcun 69.084,22.-TL’ sinden, işlemiş faizin 2.180,41.-TL’ sinden, BSMV’ nin 109,02.-TL’ sinden sorumlu tutulmasına, davalı …’un takibe dayanak sözleşmede kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı, her ne kadar 2011 tarihli sözleşmede imzası olsa da diğer kefillerin imzalarının bu sözleşmeye de alınmasına rağmen davalı …’in imzasının alınmaması da dikkate alındığında eski tarihli sözleşmenin kapatılarak yeni bir sözleşme meydana getirildiği, bu nedenle yeniden imzaların alındığı, aksinin kabulü halinde diğer kefillerin de yeniden imzalarının alınamamasının gerekeceğinden davalı bankanın eski tarihli sözleşmedeki kefaletin bu sözleşmeyi de kapsayacağı yöndeki beyanlarına itibar edilemeyeceği kanaatine varılmakla pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından davalı … yönünden davanın reddine” karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili, davalı … vekili ve müteveffa … vasisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın dava konusu alacağının dayanağının 02/05/2011 tarihli 1.000.000,00 TL limitli ve 09/01/2017 tarihli 3.000.000,00 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmeleri olduğunu, iş bu sözleşmelere dayalı alacaklarının sözleşmede kefaleti bulunan müteselsil kefillerden talep edildiğini, davalılardan …’dan talep ettikleri alacaklarının kefaletinin bulunduğu genel kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklandığını, dolayısıyla kefaleti bulunan … yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtar masrafından davalı …’ın sorumlu tutulmamış olmasının hatalı olduğunu, temerrüt faizi taleplerinin 5464 sayılı kanunun 26/3 maddesi gereğince belirlenecek değişen oranlarda olmakla talep tarihi itibariyle temerrüt faiz oranının yıllık %33 olduğunu, ilk derece mahkemesince bu hususun dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunda temerrüt tarihinin hatalı tespit edildiğini, hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen verilmemesinin de hatalı olduğunu, davalılardan … un yargılama sırasında 09/05/2019 tarihinde vefat ettiğini, mirasçıları tarafından Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddi davası ikame edildiğini, verilecek kararda iş bu hususun dikkate alınması gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; iş bu itirazın iptali davasında tebligatın vekil yerine asile yapılmasının usulsüz olduğunu, müvekkili yönünden zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, mahkemece bu hususun değerlendirilmediğini, arabuluculuk işlemlerinin de usulüne uygun şekilde yürütülmediğini, icra takibinin Fethiye İcra Müdürlüğü’nde başlatılması nedeniyle açılan itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin Fethiye Mahkemeleri olduğunu, kefatelin belirli veya en azından kefaletin verildiği anda belirlenebilir olması halinde geçerli olduğunu, bu sebeple müvekkili tarafından sınırları belirsiz olarak imzalatılan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin şahsi kefil olarak sözleşmeyi imzaladığını, bu nedenle eş rızasının zorunlu olduğunu, kefalet sözleşmesinin bu yönüyle de geçersiz olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Müteveffa … vasisi … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya borçlusu …’un 09/05/2019 tarihinde vefat ettiğini, mirasının tüm mirasçıları tarafından reddedildiğini, mirasın hükmen reddi davasının Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü ve dosyanın derdest olduğunu, müteveffa lehine hüküm kurulamayacağını, …’un dosyanın tarafı olmadığını, vasi olduğu halde onun aleyhine hüküm kurulduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava; banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davalı … yönünden davanın pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 06/10/2021 Tarih, 2021/1934 Esas ve 2021/6290 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere Türk Medenî Kanununun 605/1. maddesinde “gerçek ret”, 605/2. maddesinde ise “hükmen ret” düzenlenmiştir. TMK’nın 605/1. maddesi uyarınca miras ancak üç ay içinde reddolunabilir. (TMK m. 606) “Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir.
Dosya kapsamından, davalı …’un yargılama sırasında 09/05/2019 tarihinde vefat ettiği, mirasçıları tarafından Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası üzerinden mirasın hükmen reddi istemiyle dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 27/10/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamıyla miras bırakan …’un terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile, davacılar yönünden mirasın hükmen reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğinden Mahkemece Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyanın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi, mirasın hükmen reddi kararının kesinleşmesi halinde TMK 612. maddesine göre terekenin tasfiyesinin sağlanması için Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından tasfiye memuru atanması ve tasfiyenin yapılması için bekletici mesele yapılması, ayrıca mahkemece tasfiye memuruna gerekli tebligatlar yapılması ve eldeki davada taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Sonuç olarak, sair istinaf sebepleri incelenmeksizin davacı vekili, davalı … vekili ve Müteveffa … vasisi … vekilinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince resen sebeplerle kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili, davalı … vekili ve Müteveffa … vasisi … vekilinin istinaf başvurularının resen nedenlerle KABULÜNE,
2-HMK’nun 353/1.a-4 maddesi uyarınca Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2020 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının, davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 1.219,00 TL nispi istinaf karar harcının ve davalı … vasisi … tarafından peşin olarak yatırılan 2.167,50 TL nispi istinaf karar harcının ilgilisine İADESİNE,
6-Davacı, davalı … ve davalı … vasisi tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-4. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.08/06/2023