Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/452 E. 2023/387 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 01/03/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili hakkında Antalya 12. İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, takip dayanağı olan 115.000,00.-TL bedelli 15/01/2014 tarihli senet kullanıldığını, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, Antalya 23. ASCM ‘nin … esas sayılı dosyasında da bedelsiz senedi kullanma suçuyla dava açıldığını ve yargılamanın devam ettiğini, icra dosyasına konu takip dayanağı senedinin bedelsiz olduğunu tespitini, davalı aleyhine %40’ tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı özetle, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının takibe konu edilen senedin gerçek bedelinin ödendiğinden bahisle eldeki menfi tespit davasını ikame ettiği, davacının iddia etttiği eylemin aynı zamanda bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturduğu ve davalının bu nedenle sanık sıfatıyla ceza mahkemesinde yargılandığı, ceza mahkemesince re’sen araştırma ilkesi uyarınca sanığın lehine ve aleyhine olan delillerin toplandığı, tanık beyanlarının alındığı, ceza davasında dinlenen tanıkların davacı müştekinin sanığa senet bedelinden kaynaklanan borcunu ödediğini ancak sanığın senedi vermekten imtina ettiğini ve bu nedenle sanığın el yazısı ile yazdığı 31/12/2014 tarihi itibari ile davacı müştekiden hiç bir alacağı olmadığına dair yazılı belgeyi verdiğini beyan ettikleri, ceza mahkemesinin de oluşa göre tüm beyanları ve belgeleri değerlendirerek davacının senetten dolayı sanık olan davalıya borçlu olmadığı halde bedelsiz senedin icraya verilmek suretiyle bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verdiği, kararın kesinleştiği, yukarıda yapılan açıklamalara göre davacının iddiasına dayanak kesinleşmiş ceza mahkumiyeti kararının mahkememizi de bağlayacağı, bu hususun yeniden tartışılamayacağı, yine davalının verdiğini kabul ettiği ,senedin tanzim tarihinden sonraki tarihte düzenlenen yazılı belgede de davacıdan hiç bir alacağı olmadığını beyan ettiği, bu şekilde davacının davasının sübuta erdiği, davalının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu sabit olmakla davacının haksız icra tazminatı talebinin yerinde olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı taraf istinaf dilekçesinde özetle; mahkumiyet kararı hakkında kanun yararına bozma yoluna başvurulduğunu, kambiyo senedinin bedelsizliği hakkında aslı sunulmayan adi belgeye dayanıldığını, ibranamenin tarih itibariyle kambiyo senedini kapsamadığını, henüz vadesi gelmemiş kıymetli evraka dayalı borç hakkında senedi teslim almadan ödeme yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ceza mahkemesinde dile getirilmeyen savunmalarının dikkate alınmasının gerektiğini, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ceza mahkemesi kararına göre davalının dava konusu senetten dolayı bedelsiz senedi kullanma suçundan mahkum olup, bu kararın kesinleşmiş olmasına, (Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 17/10/2019 tarihinde kesinleşen ilamı) hukuk mahkemesinin, ceza mahkemesinin verdiği mahkumiyet kararı ile bağlı olmasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı tarafın istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 7.855,65 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 2.181,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.674,52 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.01/03/2023

……