Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 06/12/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
ASIL DAVADA
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 27/11/2020
DAVANIN KONUSU : Alacak
BİRLEŞEN ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DAVADA
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
DAVANIN KONUSU : Alacak
BİRLEŞEN ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DAVADA
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
DAVANIN KONUSU : Alacak
BİRLEŞEN ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DAVADA
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BİRLEŞEN ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DAVADA
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BİRLEŞEN ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DAVADA
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 06/12/2023
İlk derece mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin otellere yönelik her tür otel tekstil ürününün temini ve temizlenip yıkanması hususunda faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, tarafların davalı şirket bünyesinde yer alan bazı otelleri kapsayacak şekilde endüstriyel tekstil yıkama sözleşmeleri imzaladıklarını, bu kapsamda ticari ilişkinin 12 yıl devam ettiğini, 4 ayrı sözleşme, ek sözleşme ve ekleri ile birlikte davacı şirket tarafından davalı şirket otellerine teslim edilen otel tekstil ekipmanları ve bunların yıkanmasına ilişkin şartların ayrıntılı olarak düzenlendiğini, sözleşmeler devam ederken davacı şirketin sözleşmeler kapsamında yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, tekstil ürünlerini de davalı şirkete tam ve eksiksiz olarak sözleşme maddeleri gereğince teslim ettiğini, iş bu sözleşmelerin tamamlanmasına yaklaşık 1 yıl süre kaldığında davalı şirketin sözleşme kapsamında olan ve olmayan otelleri için haricen ve sözleşme dışı olmak üzere tekstil ürünlerine ihtiyaç duyduğunu davacı şirkete öncelikle telefon ve sözlü olarak sonrasında ise mail yolu ile bildirdiğini, mail ve mail ekleri incelendiğinde davalı şirketin müvekkili şirketten devam eden sözleşmeler kapsamı dışında kalan ve aralarında sözleşmelerde yer almayan otellerin de bulunduğu grup otelleri için tekstil talebinde bulunduğunun açıkça görüleceğini, davalı şirket bünyesinde tekstil ihtiyaçlarını tespit eden ve alımında yetkili olan kişi ve kişilerin bu tekstil ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla davacı şirketin yetkilisiyle görüştüklerini ve bu taleplerini ilettiklerini, bu arada davalı şirketin müvekkili davacı şirkete “devam etmekte olan ve 01.04.2017 tarihinde süre bakımından sona erecek olan ilk 3 sözleşmenin bu tekstil ihtiyaçlarının davacı şirketçe karşılanması suretiyle yenileneceği taahhüdünü vererek” iş bu tekstilleri davacı şirketten hiçbir bedel ödemeden ve fiyatlarını da kendisi belirleyerek aldığını, davacı şirketin 01.04.2017 tarihinde sona erecek olan 3 ayrı sözleşmenin yenileneceği ve 12 yıldır devam eden ticari ilişkiye de güvenerek talep edilen tekstilleri, bedellerini, almış olduğu firma olan … Tekstil ve Otel Ekipmanları San. Tic. A.Ş.’ye bizzat kendisi ödeyerek aldığını ve hiçbir ücret almadan davalı şirkete eksiksiz şekilde teslim ettiğini, bu tekstil ürünlerinin teslim edildiğine ilişkin hem mail ile yapılan yazışmalar hem de davalı şirket tarafından ayrı ayrı imzalanan irsaliyelerin mevcut olduğunu, tüm bu yazışma ve mailler sonucunda davacı tarafından davalı şirkete teslim edilen tekstil ürünlerinin sözleşme dışı ürünler olduğunun ve bedellerinin ödenmediğinin açıkça anlaşılacağını, davalı şirketin bizzat kendisinin talep ettiği ve bizzat kendisinin fiyatlandırmasını yaptığı tekstil ürünleri için daha sonradan başkaca fiyatlar belirmeye çalışması ve bu tekstil bedellerini ödemeden kaçınmaya çalışmasının anlaşılabilir olmadığını, davacı şirketin … Tekstil ve Otel Ekipmanları San. Tic, A.Ş.’den ücretini ödeyerek aldığı ve değeri 1.294.474,60 TL olan (KDV hariç) tekstil ürünlerinin bedelinin ödenmesi için uzunca bir süre beklediğini, bu tekstil ürünlerinin ilgili firmadan değerinin sorularak gerçek fiyatının ne olduğunun tespit edilmesinin oldukça kolay bir durum olduğunu, davalı şirketin bu tekstil bedellerinin ödenmesi hususunda sürekli sorunlar çıkararak ödeme yapmaktan kaçındığını, bunun üzerine 1 yıldan fazla süre bekleyen davacı şirketin 06.05.2017 tarihinde bu tekstil bedellerine ilişkin en baştan beri davalı şirketin belirlemiş olduğu ve ilgili firmadan almış olduğu bedele KDV’sini de ekleyerek fatura ettiğini ve davalı şirketten talep ettiğini, davacı şirketin 06.05.2017 tarih ve … sayılı 1.398.032,57 TL’lik (% 8 KDV eklenmiş hali ile) e- fatura bedelini davalı şirkete gönderdiğini, aynı zamanda Antalya 11. Noterliği’nin 05 Mayıs 2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile de sözleşme dışı davalı şirkete verilen tekstillerin bedelini talep ettiğini, davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilen e-faturanın aynı gün davalı şirket tarafından iade edildiğini, davalı şirketin davacı şirkete göndermiş olduğu 26 Eylül 2016 tarihli mailde bu tekstiller için 600.000,00 TL bedel öngörebileceğini, 22 Aralık 2016 tarihinde göndermiş olduğu mailde piyasa değerlerine göre tekstil değerinin 749.554,30 TL olduğunu ve bu fiyatın değerlendirmeye alınacağını belirtip kendisine gönderilen ve davalı şirketin bizzat kendisinin belirlediği fiyatları kabul etmemesinin ve daha sonradan ortaya çıkardığı bedelleri de hiçe sayıp faturanın tamamını iade etmesinin davalı şirketin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davalı şirketin davacı şirket tarafından devam eden sözleşmeler kapsamı dışında ve sözleşmelerin yenileneceği taahhüdü ile kendi belirlemiş olduğu fiyatlardan almış olduğu tekstil bedellerini, sözleşme ve taahhütlerine aykırı bir şekilde ödemekten kaçındığı için işbu tekstil bedellerinin müvekkili davacı şirkete ödenmesi için iş bu davanın açıldığını beyanla, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı şirket ile davalı şirket arasında devam eden ticari ilişkilerin devamı ve davalı şirket tarafından taahhüt edilen Endüstriyel Tekstil Yıkama Sözleşmeleri’nin yenileneceği amacıyla ve devam eden sözleşmeler harici müvekkili davacı şirket tarafından davalı şirkete teslim edilen ve davalı şirkete 06.05.2017 tarihinde … sayı nolu e-fatura ile faturalandırılan 1.398.032,57 TL tekstil ve ilgili ürünlere ilişkin bedelin davalı şirket tarafından davacı şirkete fatura tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerini kabul anlamına gelmemekle beraber davaya konu edilen tüm sözde alacaklara ilişkin zaman aşımı definde bulunduklarını, taraflar arasında imza edilen tüm sözleşmelerin aynı taslak üzerinden hazırlanan ve genel olarak aynı hükümleri içeren sözleşmeler olduğunu, bu doğrultuda bu sözleşmelerin atipik sözleşme mahiyetinde olduğunu, davalı şirketin sözleşmedeki bedeli ödemesi karşısında davacı tarafın iki tür edimi söz konusu olduğunu, tekstil yıkama, kurutma, ütüleme, tertip ve tanzim etme (yıkama hizmeti olarak anılacaktır) ve sözleşme süresince belirtilen tonajda yıkanacak tekstili davalı şirkete verme olduğunu, davacı tarafın sözleşmeler kapsamında teslim etmesi gereken tekstillere dair herhangi bir teslim tutanağı vb. belge sunmadığını, bu hususu davacının yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, sözleşmenin bu yapısı dikkate alındığında, müvekkili tarafından yüklenilen edimin bedel ödeme iken davacı yanın ise sözleşme süresince hem tekstil temin etmeyi hem de talep edilen yıkamayı belirlenen kota kapsamında gerçekleştirmeyi taahhüt ettiğini, sözleşmelerin ruhunda yer olan bu hususun fiyata da yansıtıldığını ve tüm tekstil maliyetinin sözleşme bedeline eklendiğini, böylelikle davacı firmanın piyasa fiyatının neredeyse iki katı olan bir bedelle yıkama yapmakta ve tekstilleri de talep edildiği şekilde temin etmekte olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme şartlarının açık olduğunu ve bu şartların ancak yine yazılı olarak değiştirilebileceğini, davacı yanın verilen tekstilin arada devam eden üç sözleşmenin süre bakımından sona ermesi ile yeni sözleşme yapılacağına dair verilen taahhüt ile verildiğini ifade ettiğini, bu iddiada yer alan unsurların gerçeği yansıtmamakta ve aynı zamanda da basiretli tacir olan davacı için haklı bir gerekçe oluşturmadığını, taraflar arasında üç değil dört adet sözleşme olduğunu, dosyaya ibraz edilmeyen ve özellikle de bahsedilmeyen bu sözleşmenin içeriğinde davacı tarafça delil olarak sunulan yazışmalarda adı geçen otellerin yer aldığını, 3 adet sözleşme için çelişkili beyanların söz konusu olduğunu, davacı tarafın tüm iddia ve taleplerini kotanın devam etmesine bağlı kurarken burada sözleşmenin tarih bakımından süresini ön plana çıkarmaya çalıştığını, aradaki sözleşmelerin açık hüküm gereği kota sona erinceye kadar geçerli olduğunu, bu kota doluncaya kadar sözleşme kapsamındaki tekstillerin davacı tarafça temin edilmesi gerektiğini, yıkamanın da yine belirlenen fiyatla yapılacağını, sözleşmenin en başında basiretli tacir olan taraflarca yapılan değerlendirme ve hesaplamada bu konuda karar verildiğini, kota tamamlanıncaya kadar yapılan yıkama ve verilen tekstilin davacı tarafça öngörüldüğünü ve sözleşmelerin imzalanıp senelerce ifa edildiğini, ancak anlaşılmaz bir şekilde davacı yüklenicinin mutat kullanım ömrü sona eren tekstiller yerine temin etmesi gereken tekstilleri sözleşmeye uygun şekilde temin etmeyi reddettiğini ve bunlara karşılık ayrı bir bedeli, bu tekstillerin anlaşma dışıymış gibi göstermeye çalışarak talep ettiklerini, kaldı ki aradaki sözleşmeleri haklı bir neden olmadan feshettiğini, basiretli tacir olan davacı tarafın kendisine verilmiş sözden veya taahhütten bahsettiğini, aradaki sözleşmelerin hükümlerinin, sürelerinin belli olduğunu, davacı tarafın dava konusu tekstiller için gönderdiği e-faturanın aynı usulde iade edildiğini, Alanya 1. Noterliği’nin … yevmiye nolu 16.05.2017 tarihli ihtarnamesi ile de bu duruma itirazlarının izah edildiğini, tüm bunların ötesinde davacı tarafın iddialarını kabul anlamına gelmemekle, dava konusu edilen tekstillerin gerçek bedellerinin talep edilen tutarda olmadığını, otel tekstili konusunda yapılacak değerlendirmenin bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını beyan ederek Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyalarının eldeki dava dosyası ile birleştirilmesine, haksız olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin otellere yönelik her türlü otel tekstil ürününün (havlu, bornoz, masa örtüsü, çarşaf, nevresim, pike, yastık kılıfı, peçete, yorgan, runner vs.) temini ve temizlenip yıkanması hususunda faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, taraflar arasında 3 ayrı Endüstriyel Tekstil Yıkama Sözleşmesi’nin imzalandığını, bu sözleşmelerde davacı şirketin tekstillerin teslim edilmesini ve yıkanmasını, davalı tarafında yıkanacak tonaj garantisini ve ödeme hususunu taahhüt ettiğini, davalı şirket ile yapılan her 3 sözleşmenin de 01.04.2017 tarihinde sona ereceğinin kararlaştırılmış olup, bunun tek istisnasının her 3 sözleşmede de davalı şirket tarafından garanti edilen tonaj garantisinin dolması olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin, düzenlendiği tarihten itibaren kesintisiz olarak devam ettiğini ve davacı şirketin sözleşme gereğince üzerine almış olduğu yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, 2016 yılı turizm sezonunun sona erdiği dönemde yani kasım 2016 tarihi itibariyle davacı şirketin süre ve tarih olarak 01.04.2017 tarihinde sona erecek olan sözleşmeler için gerekli çalışmaları yapmaya başladığını ve davalı şirket tarafından sözleşmelerde verilen garanti tonajlarının tamamlanmamış olduğu hususunun ortaya çıktığını, bu durumun davalı şirkete öncelikli olarak sözlü şekilde daha sonra da ihtarnamelerle bildirildiğini, davalı şirket tarafından verilen garanti tonajlara ulaşılmamış olması ve 1 nolu sözleşmenin 3/A, 2 ve 3 nolu sözleşmelerin 5/A-1 ve 6/A maddeleri gereğince, sözleşmelerin kesintisiz devam etmesi gerekeceğinden bu hususlarda 2017 yılı turizm sezonu bakımından hem davalı şirketin sıkıntı çekmemesi hem de davacı şirketin sezon hazırlıklarını yapabilmesi için iyi niyetli olarak davacı şirketin çalışmalar yaptığını, tüm bu hususlar çerçevesinde davalı şirketin sözleşmelere aykırı eylem ve faaliyetlerinin hukuka aykırı tutum ve davranışları sonucunda “davalı şirket tarafından haksız fesih, müvekkili şirket bakımından haklı fesih olarak” ortaya çıkan gerçeklikler bakımından davalı şirket tarafından ödenmesi gereken ve davacı şirketin sözleşmeler gereği ortaya çıkan zararları olduğunu, davalı şirketin sözleşmelere, hukuka ve hakkaniyete aykırı davranışlarla sözleşmelerin kendileri bakımından haksız, davacı şirket bakımından haklı nedenle feshine sebebiyet verdiğinden cezai şart, tekstil bedelleri, konteyner ve çip bedelleri, mahrum kalınan kar ve kazanç ile sonradan ortaya çıkabilecek her tür zararın davalı şirket tarafından davacı şirkete ödenmesi için iş bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile gerçek değerler bilirkişi raporları sonucunda ortaya çıktığında artırılmak üzere davalı şirketin haksız feshe neden olan sözleşmelere, hukuka ve hakkaniyete aykırı eylem ve faaliyetleri ile son bulunan 1, 2 ve 3 nolu Endüstriyel Tekstil Yıkama Sözleşmeleri bakımından davacı şirketin uğramış olduğu zararlardan şimdilik her 3 sözleşme için 100.000 Euro olmak üzere toplam 300.000 Euro (1.218.000,00 TL) cezai şartın, her 3 ayrı sözleşmede ayrı ayrı yer alan 136.324,90 Euro (553.479,094 TL) tekstil bedelinin, her 3 ayrı sözlemede ayrı ayrı yer alan 86.182,67 Euro (349.901,64 TL) mahrum kalınan kar ve kazancın (kar oranı en az %20 olarak belirlenmiş olup fazlaya ilişkin talep ve artırım haklarının saklı tuttuklarını), bilirkişi marifetiyle 3 ayrı sözleşme için ayrı ayrı hesaplanacak olan 216 adet konteyner ve 259.810 adet tekstil çip bedelinin şimdilik 100.000,00 TL’sinin (bilirkişi raporunda ortaya çıkacak gerçek bedeller sonucu artırılmak üzere ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile) davalı şirketten alınıp müvekkili şirkete verilmesine, tüm bu bedellere ayrı ayrı olmak üzere sözleşmelerin fesih tarihlerinden itibaren ticari faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerini kabul anlamına gelmemekle beraber davaya konu edilen tüm sözde alacaklara karşı zamanaşımı defileri olduğunu, davada talep edilen miktarlar için, talebin yabancı parayla aynen ödeme mi yoksa Türk Lirası karşılıklarının mı olduğunun açık olmadığını, zira yabancı para alacaklarında geçerli faizin temerrüt faizi olmadığının bilindiğini beyan ederek davanın Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … ve Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyaları ile birleştirilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 17.04.2015 tarihli endüstriyel tekstil yıkama sözleşmesi bulunduğunu, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranışları olduğunu, davalı şirket tarafından haksız fesih, müvekkili şirket bakımından haklı fesih sonucu davalı şirket tarafından ödenmesi gereken davacı şirketin sözleşmeler gereği ortaya çıkan zararlarının olduğunu, davalı şirketin sözleşmeyi hukuka ve hakkaniyete aykırı davranışlarla kendileri bakımından haksız, davacı şirket bakımından haklı nedenle feshine sebebiyet verdiğinden cezai şart, tekstil bedelleri, konteyner ve çip bedelleri, mahrum kalınan kar ve kazanç ile sonradan ortaya çıkabilecek her tür zararın davalı şirket tarafından davacı şirkete ödenmesi gerektiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağı için 100.000,00 Euro (420.000,00 TL), sözleşmede ayrı ayrı yer alan tekstil bedeli için 440.614,32 Euro ( 1.850.580,14 TL), bilirkişi marifetiyle en az %25 oranında hesaplanacak mahrum kalınan kar ve kazanç kaybı için şimdilik 30.000,00 TL, bilirkişi marifetiyle hesaplanacak olan 138 adet konteyner ve 39.759 adet tekstil çip bedeli için şimdilik 30.000,00 TL’ olmak üzere toplam 2.330.580,14 TL’nin davalı şirketten alınıp müvekkili şirkete verilmesine, tüm bu bedellere ayrı ayrı olmak üzere sözleşmelerin fesih tarihlerinden itibaren ticari faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının taleplerini kabul anlamına gelmemekle beraber davaya konu edilen tüm sözde alacaklara karşı zamanaşımı defileri olduğunu, davada talep edilen miktarlar için, talebin yabancı parayla aynen ödeme mi yoksa Türk Lirası karşılıklarının mı olduğunun açık olmadığını, zira yabancı para alacaklarında geçerli faizin temerrüt faizi olmadığının bilindiğini beyan ederek davanın Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … ve Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyaları ile birleştirilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan davalı bünyesindeki değişik otelleri kapsayan endüstriyel tekstil yıkama sözleşmesine yönelik davalı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, sözleşmede yer alan cezai şart alacağının tahsili için icra takibi yaptıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek; dosyanın Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesini, davalı tarafça Antalya 9. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, alacağın para borcu ve likit olması dikkate alınarak kötü niyetle yapılan itiraz nedeniyle takip konusu edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşmenin davalı tarafından haksız şekilde feshedildiği gerekçesiyle cezai şart talebinde bulunduğunu ancak davacı şirketin hiçbir surette yapılan sözleşmeyi devam ettirip tamamlama konusunda iradesini ortaya koymayarak sözleşmenin feshine sebep olduğunu beyanla davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan davalı bünyesindeki değişik otelleri kapsayan endüstriyel tekstil yıkama sözleşmesine yönelik davalı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, sözleşmede yer alan cezai şart alacağının tahsili için icra takibi yaptıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek; dosyanın Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesini, davalı tarafça Antalya 9. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, alacağın para borcu ve likit olması dikkate alınarak kötü niyetle yapılan itiraz nedeniyle takip konusu edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde tek taraflı yaklaşımla müvekkil şirket tarafından sözleşmenin haksız şekilde feshedilmiş gibi cezai şart talebinde bulunduğunu ancak davacı şirketin hiçbir surette yapılan sözleşmeyi devam ettirip tamamlama konusunda iradesini ortaya koymadığını ve bu nedenle sözleşmenin feshine neden olduğunu beyanla davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan davalı bünyesindeki değişik otelleri kapsayan endüstriyel tekstil yıkama sözleşmesine yönelik davalı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, sözleşmede yer alan cezai şart alacağının tahsili için icra takibi yaptıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek; dosyanın Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesini, davalı tarafça Antalya 9. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, alacağın para borcu ve likit olması dikkate alınarak kötü niyetle yapılan itiraz nedeniyle takip konusu edilen alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde tek taraflı yaklaşımla müvekkili şirket tarafından sözleşmenin haksız şekilde feshedilmiş gibi cezai şart talebinde bulunduğunu ancak davacı şirketin hiçbir surette yapılan sözleşmeyi devam ettirip tamamlama konusunda iradesini ortaya koymadığını ve bu nedenle sözleşmenin feshine neden olduğunu beyanla davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; … Çamaşırhane Makinaları Mutfak Cihazları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin açmış olduğu … Esas sayılı asıl dava dosyası yönünden davanın kabulü ile, 1.398.032,57 TL alacağın dava tarihinden (19.07.2017) itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı … Otel Hiz. Tur. ve Tic. A.Ş’den tahsili ile davacı … Çamaşırhane Makinaları Mutfak Cihazları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne verilmesine, birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası yönünden; davanın kısmen kabul kısmen reddiyle; davacının 136.324,90 Euro tekstil bedeli alacağının dava tarihinden (19.07.2017) itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre devlet bankalarınca 1 yıl vadeli Euro hesabına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı … Otel Hiz. Tur. ve Tic. A.Ş’den tahsili ile davacı … Çamaşırhane Makinaları Mutfak Cihazları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne verilmesine, davacının konteyner ve çip bedeli talebinin kısmen kabulü ile, 72.360,00 TL konteyner alacağının dava tarihinden (19.07.2017) itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı … Otel Hiz. Tur. Ve Tic. A.Ş’den tahsili ile davacı … Çamaşırhane Makinaları Mutfak Cihazları Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’ne verilmesine, davacının çip bedeli alacağı, cezai şart, kar ve kazanç kaybı tazminatı taleplerinin reddine, … Esas sayılı dava dosyası yönünden; davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacının tekstil bedeli talebinin kabulü ile, 464.185,68 Euro tekstil bedeli alacağının dava tarihinden (03.08.2017) itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4A maddesine göre devlet bankalarınca 1 yıl vadeli Euro hesabına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı … Otel Hiz. Tur. ve Tic. A.Ş’den tahsili ile davacı … Çamaşırhane Makinaları Mutfak Cihazları Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’ne verilmesine, davacının konteyner ve çip bedeli talebinin kısmen kabulü ile, 46.230,00 TL konteyner alacağının dava tarihinden (03.08.2017) itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı … Otel Hiz. Tur. ve Tic. A.Ş’den tahsili ile davacı … Çamaşırhane Makinaları Mutfak Cihazları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne verilmesine, davacının çip bedeli alacağı, cezai şart alacağı, kar ve kazanç kaybı tazminatı taleplerinin reddine, … Otel Hiz. Tur. ve Tic. A.Ş’nin açtığı ana dava dosyası ile birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … , … ve … Esas sayılı dava dosyalarında itirazın iptali istemine ilişkin davaların ayrı ayrı reddine, koşulları ve yasal unsurları oluşmayan icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin de ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, asıl ve birleşen davalardaki davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Asıl dava dosyasında, birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında ve birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı – birleşen diğer dosyalarda davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … ve … esas sayılı dosyalar için cezai şart ve kazanç kaybı taleplerinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece davalı şirketin sözleşmeleri sona erdirme ve feshetme yönündeki gerçek iradesini görmezden gelerek davalının eylem ve davranışlarını sadece sözleşmelere aykırılık olarak değerlendirmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmelerin davalı şirket tarafından sonlandırıldığının ve feshedildiğinin açık olduğunu bu nedenle müvekkili şirketin uğramış olduğu kazanç kaybı ve cezai şartı davalı şirketten talep etme hakkı olmasına rağmen mahkemece bunun aksi yönünde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, birleşen … , … ve … Esas sayılı dosyalar yönünden ise; işbu davaların davacısı olan işveren şirket tarafından sözleşme şartlarının kasıtlı olarak ihlal edildiğini, işverenin devam eden sözleşmelerdeki yükümlülüklerini yerine getirmeyerek sürüncemede bıraktığını, sözleşmeleri devam ettirme konusunda irade ortaya koymayarak sözleşmeleri zımnen feshettiğini, tüm bu davranışlarıyla yüklenici müvekkili şirketin zarara uğramasına neden olduğunu beyan ederek mahkemece kötüniyet tazminatı taleplerinin reddi yönünde verilen kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; birleşen … Esas ve … Esas sayılı dosyalarda cezai şart ve kar kaybı zararının reddine ilişkin kısmen ret kararının kaldırılarak davanın bu yönleriyle de kabulüne, … , … ve … Esas sayılı dosyalar yönünden ise kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine dair verilen kısmen ret kararının kaldırılarak, her bir itirazın iptali davası için ayrı ayrı şirketin %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava dosyasında, birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında ve birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı – birleşen diğer dosyalarda davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … Esas sayılı dosyada faturaya konu ürünlerin rayiç piyasa bedellerinin tespit edilmediğini, sözleşmelerdeki kalan yıkama kotaları için hiçbir işletme maliyeti dikkate alınmadan, sanki bu kota ve birim fiyat üzerinden hizmet ve tekstil alımı gerçekleşmiş gibi fahiş tazminatlara hükmedildiğini, davacının tekstil temin etme yükümlülüğünün kabul edilmemiş olmasına rağmen temin etmeyeceği tekstil için kalan kota bedeli üzerinden tazminata hak kazanması yönünde verilen kararın da hatalı ve çelişkili olduğunu, bir kısım sözleşmelerde özellikle havlu tekstillerin yenileneceği açıkça yazmakta iken ve dava konusu faturanın ciddi bir kısmını havlu tekstilleri oluştururken, mahkemenin tüm fatura bedeli üzerinden hüküm vermesinin hatalı olduğunu, … ve … Esas sayılı dosyalar yönünden; sözleşmelerin müvekkili davalı işveren tarafından feshedilmesi halinde kalan kotaya dair yıkama bedelinin davacı yükleniciye ödeneceği hususunun kararlaştırıldığını, sözleşmelerin yüklenici tarafından feshedildiğini, müvekkil işveren tarafından yapılan açık yada zımni fesih bulunmadığını, davacının bu alacağa hak kazanmadığını kaldı ki mahkeme kararında hükmedilen kotaya bağlı eksik tekstil bedeline dair tazminatın davacı tarafça sözleşme ayakta kalsa idi asla erişilemeyecek bir kazanç olduğunu, davacının hiçbir operasyon ve işletme gideri yapmadan elde edeceği tüm cironun davacı tarafa tazminat olarak ödenmesine karar verildiğini, mahkemece çip bedellerine dair talebin reddine karar verilmesine rağmen lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini, konteynır bedellerine dair verilen kararın ise fahiş derecede hatalı olduğunu, sözleşmede yer alan hükme aykırı olarak yalnızca davacı tarafın beyanına göre karar verildiğini, davacı tarafça sunulan tek delilin kendi firmalarına aldıkları bir takım konteynır faturaları olduğunu ancak bu konteynırların müvekkili şirkete teslim edilip edilmediği, teslim edilmişse buna dair tutanak vb. belgenin olup olmadığı, kaç adet konteynırın teslim edildiğine dair dosyada hiçbir delil bulunmadığını, davacının bu iddiasını yazılı delillerle ispat edememişken mahkemece bu talebin kabulünün hatalı olduğunu, … , … ve … Esas sayılı dosyalar için; müvekkilinin ahde vefa ilkesine ve sözleşmeler kapsamındaki hak ve borçlarına uygun olarak davrandığını, sözleşmeyi son ana kadar ayakta tutmaya çalıştığını, davalının feshinin haksız olduğunun kabulü ile müvekkilinin cezai şart talebine ilişkin işbu davalarının kabulü gerektiğini, dosya kapsamında gerekçeli kararda yargılama giderleri ve vekalet ücretlerine dair yerel mahkemece yapılan hesaplamaları da kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılarak, … , … ve … esas sayılı dosyalar yönünden davaların reddine, birleşen … , … ve … Esas sayılı dosyalar yönünden davaların kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava ve birleşen davalar eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, asıl davanın kabulüne, birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davaların kısmen kabulüne, birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … -… -… Esas sayılı davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında, yüklenici tarafından tekstillerin teslim alınması, yıkanması, kurutulması, ütülenmesi tertip ve tanzim edilmesi, cinslerine göre ayrılıp tasnif edilerek işverene teslim edilmesi konusunda 4 ayrı sözleşme imzalanmıştır. Asıl davada davacı yüklenici tarafından, taraflar arasında imzalanan 4 ayrı sözleşme dışında taraflar arasında işverenin talimatları üzerine bir kısım tekstillerin temin edilmesi hususunda yeni bir sözleşme kurulduğu iddia edilerek tekstil bedellerinin tahsili için faturaya dayalı olarak alacak davası açılmıştır. Davalı işveren ise; taraflar arasında kurulan sözleşmelerde yüklenicinin eskiyen tekstilleri yenileme konusunda yükümlülüğünün bulunduğunu, davaya konu faturanın sözleşmelerden kaynaklandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki 21.07.2014 tarihli sözleşmenin 5/B-l maddesi ve 2. maddesi, 03.10.2013 tarihli sözleşmenin 5/A-l maddesi ve 2. maddesi, 20.11.2013 tarihli sözleşmenin 5/A-l maddesi ve 2. maddesi, 17.04.2015 tarihli sözleşmenin eki olan bila tarihli protokolün 2. maddesi tekstillerin teslimine ilişkindir. Yalnızca 03.10.2013 ve 20.11.2013 tarihli sözleşmelerde bir kısım tekstil ürünlerinin sözleşmenin 5/A maddesi uyarınca 01.04.2015 tarihinde yenileneceğine ilişkin açık hüküm bulunmaktadır. Ayrıca, sözleşmelerin kurulduğu tarih itibariyle yüklenici tarafından tekstillerin sembolik bedelle işverene teslimi hususunun sözleşmelerde kararlaştırılmasına rağmen davalı işverene teslim edilen tekstil ürünlerinin tümünün kotalar doluncaya kadar yenilenmesi hususunda düzenlenme bulunmamaktadır. Sözleşmeler ve eki protokoller ile e-posta yazışmaları hep birlikte değerlendirildiğinde; asıl davaya konu fatura içeriğini oluşturan tekstillerin temini için taraflar arasındaki e-posta yazışmalarının 10.02.2016 tarihinde başladığı, bu tarihin ise bütün sözleşmelerin kurulduğu tarihten çok sonraki bir tarih olduğu tespit edilmiştir. 03.10.2013 tarihli ve 20.11.2013 tarihli sözleşmelerde bir kısım tekstil ürünlerinin 01.04.2015 tarihinde yenilenmesinin kararlaştırılmasına rağmen asıl davaya konu faturadaki tekstil ürünlerinin yenilenmesi kararlaştırılan ürünlerle aynı olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca, 01.04.2015 tarihinden sonra tekstil ürünlerinin yenilenmesi talebiyle davalı işveren tarafından davacı yükleniciye bir ihtarda bulunulduğuna ilişkin bir delil de dosya kapsamında bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalı işveren vekilinin faturaya konu tekstillerin taraflar arasındaki 4 farklı sözleşmenin kapsamı içerisinde kaldığı yönündeki iddiasına itibar edilmemiştir. E-posta yazışmalarının içeriğinden tekstil ürünlerinin nitelik ve niceliği ile fiyatlarının işveren tarafça belirlenmesi üzerine, davacı yüklenici tarafça temin edilerek davalı işverene teslim edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyleyken, asıl davada talep edilen faturaya dayalı alacağın, taraflar arasında kurulan 4 sözleşmenin kapsamında olmadığı, davalı işverenin e-postalardaki icabının davalı tarafça kabulü üzerine yeni bir sözleşme kurulduğu hususu anlaşılmaktadır. Davalı işverence bildirilen fiyatlar üzerinden temin edilen tekstiller için bildirilen fiyatlar gözetilerek faturanın düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; mahkemece asıl davanın kabulü yönünde verilen hükme davalı tarafın istinaf itirazları yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir.
Asıl dava dosyasıyla birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davası ve Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davası; yüklenici tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedildiği iddiasına dayalı olarak açılan, davalı işverenin sözleşmeye aykırılığı nedeniyle cezai şart bedeli, tekstil bedeli alacağı, mahrum kalınan kar ve kazanç kaybı ile konteyner ve çip bedeli alacağının tahsili istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki 03.10.2013 tarihli sözleşme ve bu sözleşmeye ek 08.05.2015 tarihli protokol, 20.11.2013 tarihli sözleşme ve 21.07.2014 tarihli sözleşme asıl dava dosyasıyla birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının konusunu oluşturmaktadır. Asıl dava dosyasıyla birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının konusu ise; taraflar arasında 17/04/2015 tarihinde imzalanan sözleşme ve bu sözleşmeye ek bila tarihli protokoldür. Taraflar arasındaki sözleşmelerin yüklenici tarafından keşide edilen Antalya 11. Noterliği’nin 15/06/2017 tarih ve sıralı … , … , … ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile feshedildiği anlaşılmaktadır.
03.10.2013 tarihli sözleşmenin 5/A-l maddesinde sözleşmenin 01.04.2017 tarihinde kendiliğinden sona ereceğinin kararlaştırılmış olduğu, sözleşmenin 5/A-l maddesinde ise yıkama hizmeti miktarının yıllık 1.000.000 KG olmak üzere toplam (4 yıl x 1.000.000 KG) 4.000.000 KG garanti olarak belirlendiği, 20.11.2013 tarihi sözleşmenin 5/A-l maddesinde sözleşmenin 01.04.2017 tarihinde kendiliğinden sona ereceğinin kararlaştırılmış olduğu, yine sözleşmenin 5/A-l maddesinde yıkama hizmeti miktarının yıllık 750.000 KG olmak üzere toplam (4 yıl x 750.000 KG) 3.000.000 KG garanti olarak belirlendiği, 21.07.2014 tarihli sözleşmenin 6/A maddesinde sözleşmenin 01.04.2017 tarihinde kendiliğinden sona ereceğinin kararlaştırılmış olduğu ve sözleşmenin 3/A maddesinde yıkama hizmeti miktarının yıllık 800.000 KG olmak üzere toplam (3 yıl x 800.000 KG) 2.400.000 KG garanti olarak belirlendiği, 17.04.2015 tarihli sözleşmenin 6/A maddesinde sözleşmenin 01.04.2019 tarihinde kendiliğinden sona ereceğinin kararlaştırılmış olduğu, sözleşmenin 5/A-l maddesinde yıkama hizmeti miktarının yıllık 750.000 KG olmak üzere toplam (4 yıl x l.875.000 KG) 7.500.000 KG garanti olarak belirlendiği hususları anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgeler ile tarafların birbirlerine karşılıklı olarak keşide ettikleri ihtarnameler ve sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı yüklenici tarafça davalı tarafa gönderilen ihtarnameler ile taahhüt edilen yıkama miktarlarının tamamlanmasının ve yıkama işlemi için yer gösterilmesinin istenilmesine rağmen davalı tarafın davacının ihtarnamelerinde talep ettiği yıkama hizmeti miktarının tamamlanması talebine makul bir cevap vermediği, sözleşmede kararlaştırılan garanti yıkama tonajına ulaşılamadığı bu nedenle davacı yüklenicinin sözleşmeyi haklı olarak feshettiği tespit edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir.
Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Menfi (olumsuz) zarar; dayanağını TBK’nın 125/3 maddesi hükmünden almakta olup, sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır. Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kar mahrumiyetini de içine alır. Borcun yerine getirilmesinin kusurla olanaksız hale gelmesinde, temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat istenmesinde yahut borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde, müspet zararın giderimi söz konusu olur (Prof. Dr. H. Tandoğan Türk Mesuliyet Hukuku 1961 s. 426 vd.). Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı alır. Burada sözleşmenin feshedilmemesinden değil, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.07.2006 tarihli, 2006/13-499 Esas, 2006/507 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda; taraflar arasındaki sözleşmeler davacı yüklenici tarafından feshedildiği için davacı müspet zarar kapsamında olan kar ve kazanç kaybı mahrumiyetine ilişkin zararlarının tazminini talep edemez. Mahkemece de, benzer gerekçeyle karar verildiğinden birleşen davalarda davacı yüklenicinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde bulunmamıştır.
Taraflar arasında imzalanan 4 ayrı sözleşmenin 6/C maddeleri “Yüklenicinin sözleşmeye aykırı ve işlemleri nedeniyle 6/B maddesindeki sürecin işletilmesi ile işveren tarafından feshedilmesi halinde; tazminat olarak işveren tarafından yeni bir yüklenici bulununcaya kadar uğranacak zararlar ile bulunan yeni yüklenici ile yapılacak sözleşmedeki bedel farkı, 100.000,00 Euro herhangi bir ihtara gerek olmaksızın yüklenici tarafından işverene ödenir. İşbu sözleşmeyi herhangi bir haklı sebebe dayanmadan, haksız olarak fesheden taraf, hiçbir şart ve koşula bağlı olmadan ve karşı tarafın uğradığı veya uğrayacağı zararlar dışında kalmak kaydıyla ve işbu sözleşmedeki diğer tazminat ve her türlü cezadan ayrı olmak kaydıyla, diğer tarafa 100.000,00 Euro ödemeyi kabul ve taahhüt eder” şeklindedir.
İlk derece mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere; cezai şartın istenebilmesi için birinci hal, sözleşmenin işveren tarafından haklı sebeple feshi halinde işveren tarafından istenilme hali, ikinci hal ise sözleşmeyi haksız fesheden tarafın karşı taraftan isteme halidir. Davacı yüklenici şirketin sözleşmeleri feshettiği, işveren tarafından sözleşmelerin feshedilmediği bu nedenle maddenin ilk cümlesinde bahsi geçen cezai şartın istenebilmesi için birinci halin gerçekleşmediği gibi, sözleşmelerin davacı tarafça haklı olarak feshedilmesi karşısında maddenin ikinci cümlesinde cezai şartın istenilmesine ilişkin ikinci halin de gerçekleşmediği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle cezai şart istemine ilişkin davacı tarafın isteminin reddine ilişkin karar doğru olduğundan birleşen davalarda davacı yüklenicinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde bulunmamıştır.
Ancak her ne kadar ilk derece mahkemesince birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davası ve birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasında davacı yüklenicinin tekstil bedeli alacağına ilişkin talebi hakkında kabul kararı verilmiş ise de; taraflar arasındaki 03.10.2013 tarihli 20.11.2013 tarihli ve 21.07.2014 tarihli sözleşmelerin 6/C maddeleri ile 17/04/2015 tarihli sözleşmenin eki olan bila tarihli protokolün 4/B maddesinde tekstil bedellerinin hesaplanmasına ilişkin hususların düzenlendiği tespit edilmiştir. Her ne kadar mahkemece sözleşmelerdeki formüle göre dosyaya aldırılan bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamalara itibar edilerek tekstil bedelleri alacağının kabulüne karar verilmiş ise de; az yukarıda bahsi geçen sözleşmelerin 6/C ve 4/B maddelerinin başında açıkça “işveren, sözleşmeyi herhangi bir nedenle feshettiği halde” ibaresi bulunmakta olup; somut olayda fesih yüklenici tarafından yapıldığından bu maddenin davacı lehine uygulanma imkanı bulunmadığı ve sözleşme hükümleri gereği davacının bu talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olduğundan davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde bulunmuş; kararın bu nedenle kaldırılması gerekmiştir.
Davacı yüklenici konteyner ve çip bedeline ilişkin alacak talebinde bulunmuş olup; ilk derece mahkemesince konteyner bedeline ilişkin talebin kabulü, çip bedeline ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir. Asıl dava dosyasıyla birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasında davacı vekili dava dilekçesinde; 3 ayrı sözleşme için ayrı ayrı hesaplanacak olan 216 adet konteyner ve 259.810 adet tekstil çip bedelinin şimdilik 100.000,00 TL’sinin (bilirkişi raporunda ortaya çıkacak gerçek bedeller sonucu artırılmak üzere ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) davalıdan tahsilini talep etmiştir. Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasında davacı vekili dava dilekçesinde bilirkişi marifetiyle sözleşme için hesaplanacak olan 138 adet konteyner ve 39.759 adet tekstil çip bedelinin şimdilik 30.000,00 TL’sinin (bilirkişi raporunda ortaya çıkacak gerçek bedeller sonucu artırılmak üzere ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu 02.11.2020 tarihli bedel artırım dilekçesiyle de; birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında konteyner bedeli için talep ettiği miktarı 16.200,00 TL artırdığını beyan etmiştir. Davacı tarafın, gerek birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde, gerekse birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde iki farklı alacak kalemi (konteyner ve çip bedeli) için talepte bulunmasına rağmen her bir talebi için dava değerini ayrı ayrı belirlenmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi nedeniyle hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi ve hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir. Aynı madde gereğince uyuşmazlığın aydınlatılması, taleple bağlılık ilkesinin uygulanması için zorunlu olduğundan, davacının talep ettiği toplam alacak miktarının her bir alacak kalemi için ne miktar olduğunun açıklattırılması gerekirken bu işlemin yapılmaması doğru olmamıştır.
Ayrıca, taraflar arasındaki sözleşmelerin 4/D, 5/A-3 ve 5/A-4 maddelerinde konteynerlerin yüklenici tarafından temin edileceği, irsaliye ile işverene teslim edileceği, kullanıma sunulan konteynerlerin korunmasından ise işverenin sorumlu olduğu hususları düzenlenmiştir. Birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasında 216 adet konteyner bedeli, birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasında ise 138 adet konteyner bedeli talep edilmiştir. Mahkemece, dosyaya aldırılan bilirkişi raporlarında ticari örf ve adete göre sözleşme sonunda konteynerlerin yükleniciye iadesi gerektiği yönünde görüş üzerine bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya itibar edilerek konteyner bedeline hükmedilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği konteynerlerin irsaliye ile yükleniciye teslim edileceği hususu düzenlenmiş olup; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kaç adet konteynerin davacı yüklenici tarafından davalıya teslim edildiğine ilişkin bir açıklama bulunmadığı gibi, ticari örf ve adete göre sözleşme sonunda yükleniciye iadesi gereken konteynerlerin kullanılmış vaziyette teslim edileceği hususu gözetilmeksizin 2013-2014 yılı mahalli rayiçlerine göre kullanılmamış konteyner bedellerinin hesaplanması da hatalı olmuştur. O halde mahkemece, davacı tarafa ,dava dilekçelerinde ve talep artırım dilekçesinde konteyner bedeli için talep ettiği alacak miktarı açıklattırılmalı, davacı tarafça, davalı tarafa kaç adet konteynerin teslim edildiği hususu tespit edildikten sonra sözleşmenin davacı tarafça feshedildiği 2017 yılı itibariyle kullanılmış konteyner bedelleri bilirkişiye hesaplatılarak sonucuna göre olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup; davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Asıl dava dosyası ile birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … -…-… Esas sayılı dava dosyaları ise; davacı işveren tarafından açılmış olup; her bir davada yüklenicinin sözleşmeye aykırılığı iddiasına dayalı olarak cezai şart bedellerinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istenmiştir.
Yüklenici tarafça işverene gönderilen ihtarnameler ile taahhüt edilen yıkama miktarlarının tamamlanmasının ve yıkama işlemi için yer gösterilmesinin istenilmesine rağmen işverenin, yüklenicinin ihtarnamelerinde talep ettiği yıkama hizmeti miktarının tamamlanması talebine makul bir cevap vermediği, sözleşmede kararlaştırılan garanti yıkama tonajına ulaşılamadığı bu nedenle yüklenicinin sözleşmeyi haklı olarak feshettiği tespit edildiğinden davacı işveren tarafça cezai şart bedelinin davalı yükleniciden talep edilemeyeceği, davalı yüklenici tarafından da, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince benzer gerekçeyle birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … -…-… Esas sayılı davaların reddi ile davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddi yönünde verilen karar doğru bulunduğundan taraf vekillerinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Son olarak, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılması halinde yalnız o oturum için yargılamaya devam olunacağı, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmayacağı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulmasının noksan olan harcın ödenmesine bağlı olduğu hususu düzenlenmiştir. Ayrıca, HMK’nın 120/1. maddesine göre de davacının, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu hususu düzenlenmiştir. Harç kamu düzenine ilişkin olup; mahkemece resen gözetilmesi gerektiği gibi istinaf nedeni olarak ileri sürülmese bile Bölge Adliye Mahkemelerince resen gözetilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; asıl dava dosyasıyla birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasında davacı vekili dava dilekçesinde toplam dava değerini 2.221.380,73 TL göstermiştir. Dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmından toplam 522.507,57 Euro (Türk Lirası karşılığı 2.121.380,73) ile 100.000,00 TL’nin davalıdan tahsilinin istenildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili 02.11.2020 tarihli bedel artırım dilekçesinde ise; birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasında talep ettiği kar kaybı alacağını 34.473,09 Euro artırmıştır. Ancak davanın açıldığı tarih itibariyle Merkez Bankası’nca Euro cinsi para birimi için belirlenen efektif satış kuru 4,0832 TL olarak belirlenmesine rağmen gerek dava dilekçesinde gerekse talep artırım dilekçesinde 1 Euro = 4,06 TL olarak kabul edilerek bu miktar üzerinden hesaplanan peşin nispi harç ile tamamlama harcı yatırılması hatalı olmuştur. O halde mahkemece, Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca davacı tarafa eksik yatırılan peşin nispi harcı ve tamamlama harcını yatırması için süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bahsi geçen usuli eksikliğin giderilmeden yargılamaya devam edilmesi de doğru olmamıştır.
Sonuç olarak, yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-Taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının ilk derece mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a maddesince kesin olarak karar verildi.06/12/2023
…