Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/4 E. 2022/1533 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/11/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 27/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacının dava dışı … firmasından 19.08.2016 tarihinde günlüğü 80TL’den 7 günlüğüne (26.08.2016 tarihine kadar) … plakalı aracı kiraladığını ve kiralama bedeli olan 560TL’yi de pelin ödediğini, kendisine ekte bir suretini sundukları … -oto kiralama sözleşmesi, araç teslim formu başlıklı belge imzalatıldığını ve davacının bu sözleşmeden bir suret alarak aracı teslim aldığını, davacının bu araçla 25.08.2016 tarihinde Korkuteli ilçesinde yol çalışmasının olduğu bir yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek tek taraflı maddi hasarlı kaza yaptığını ve aracın hasar gördüğünü, aracın … sigorta şirketinin … sigorta poliçe numarası ile ZMM sigortasının olduğunu fakat kasko poliçesinin olmadığının tespit edildiğini, davacının çekici masraflarını dahi kendi cebinden karşılayarak aracı getirip teslim ettiğini, dava dışı … Rent a car yetkilisinin bu defa davacıdan aracın hasar bedelini aracın tamirde yattığı süre nedeniyle kaybının ödenmesini talep ettiğini elinde boş senedi olduğunu ve ödememesi halinde doldurup icraya vermekle tehdit ettiğini, davacının talep edilen paraları ödemediğini, daha sonra Antalya 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından davacıya takibe dayanak gösterilen 19.08.2016 tanzim 26.08.2016 vade tarihli 20.600TL bedelli alacaklısının … Ltd. Şti olduğu senet ekli ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davacının … Ltd. Şti ile hukuki bir ilişkisinin olmadığını, kaza tespit tutanağına bakıldığında kiraladığı … plakalı aracın sahibinin bu şirket olduğunun tespit edildiğini, oto kiralama sözleşmesinin altında yer alan ve boş olan senetle icra takibin aynı senet olduğunu, davacının iradesine aykırı olarak doldurularak icra takibine konu edildiğinin tespit edildiğini, davacının alacaklı olduğu iddia edilen davalı şirketle hukuki ilişkisi ve dolayısıyla bu şirkete herhangi bir sebepten borcu bulunmadığı gibi aracı kiraladığı … rent a car isimli firmaya da borcu bulunmadığını, davacının malvarlığının haczedilerek zarara uğramasının kuvvetle muhtemel olduğunu, davacının Antalya 13. İcra müdürlüğü … E sayılı dosyasına dayanak 19.08.2016 tanzim 26.08.2016 vade tarihli 20.600TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, takibin durdurulmasına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın … Rent a car … isimli işletmeden … plakalı aracı kiraladığını, kiralama bedelinin ödendiğini, karşılığında da faturasının düzenlenip verildiğini, fakat … plakalı aracın dava dışı … Rent a car …’in eşinin şirketi olan davalı şirkete ait olduğunu, davacının dilekçesinde de belirttiği gibi … plakalı araç kaza geçirdiği ve araçta 12.000TL tutarında hasar meydana geldiğini, davalı tarafından araçta meydana gelen hasarın giderildiğini, aracın 45 gün boyunca çalıştırılamadığını, davacının bu kazadan dolayı günlük 80TL’den toplam 3.600TL kazanç kaybı olduğunu, bununla birlikte araçta 5.000TL değer kaybı olduğunu, araç kiralama sözleşmesinde de belirtili olduğu üzere tek taraflı kazalarda meydana gelen hasarların kayıpların tamamının araç kiralayan tarafından karşılanması gerektiğini, davacı tarafın araçta meydana gelen 20.600TL tutarında hasarı ve aracın çalışmamasından doğan kazanç kaybı ile değer kaybını ödemediğinden davacı tarafından verilmiş olan bononun icra takibine konu edildiğini, araçta meydana gelen hasarın ve kazanç kaybının araç maliki davalı şirketçe talep edilmesinden daha doğal bir sonuç olamayacağını, bononun davacı tarafından imzalandığını ve davalı şirkete verildiğini, davacının arada bir hukuki ilişki olmadığı ve iradesine aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yersiz olduğunu davanın reddi ile davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davaya konu bononunu … plakalı aracın kiralanması sırasında teminat amaçlı olarak verildiği, davalının aracın kiraladıktan sonra tek taraflı trafik kazası yaparak aracı hasara uğrattığı, araç malikinin davacı olduğu taraflar arasında ihtilafsız olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan fotoğraflar dışında aracın … isimli serviste tamir olunduğuna dair fatura dosyaya ibraz edilmiş ise de, bu firmanın el değiştirmiş olması nedeniyle ticari defter ve belgelerine ulaşmak mümkün olmadığı, zararın oluştuğu ve davalı tarafından gerçekleştirildiği sabit olduğundan TBK 50/2 maddesi uyarınca makul tazminat alacağının belirlenebilmesi için mevcut delil durumuna göre bilirkişiden yeniden rapor alınmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen ek raporun yargı denetimine elverişli ve dosya mündericatı ile uyumlu olduğu görülerek, aracın onarımının ekonomik olmadığı, sovtaj bedelinin 23.800,00 TL , kazasız ikinci el değerinin ise 40.000,00 TL olduğu değerlendirildiğinde davacının araçtan kaynaklı nedeniyle 16.200,00 TL zararının olduğu, kazadan sonra yeni araç edinmesi için gerekli makul sürenin 20 gün olduğu, bu nedenle oluşan zararın ise 1.600,00 TL olduğu belirlenmekle, davacının toplam zararı olan 17.800,00 TL için alacaklı olduğu, takibi konu 20.600,00 TL bedelli bononun 2.800,00 TL lik kısmından ve fer’ilerinden sorumlu olmadığı anlaşılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda aracın ne kadar gün serviste kaldığı ve servis ücretinin ne olduğu yönünde bir belge olmadığı ve bu nedenle müvekkilinin sorumlu olduğu bedelin tespit edilemediğinin belirtildiğini, davalı şirkete borcunun bulunmadığının davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde açıkça kabul edildiğini, celse arasında davalı vekili tarafından sunulan Araç Kabul Formu Başlıklı belgenin sonradan düzenlendiği ve sahte olduğunu, mahkemece keyfi bir karar verildiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, dava ve takip konusu 20.600,00 TL bedelli 19/08/2016 tanzim ve 26/08/2016 vadeli bononun … plakalı aracın davalıya kiralanması sırasında teminat amaçlı olarak verildiğinin ve davalının aracı kiraladıktan sonra tek taraflı trafik kazası yaparak aracın hasarına sebebiyet verdiğinin anlaşılmasına, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, davacının bu zarar nedeniyle 17.800,00 TL alacaklı olduğunun tespit edilmesine, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.27/10/2022