Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/397 E. 2023/149 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 02/11/2020
DAVANIN KONUSU : Alacak
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 02/02/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 15/01/2019 tarihli proformo faturada belirtilen mermeri %30′ u peşin ödenmek suretiyle müvekkilinin satın alması konusunda anlaşmaya varıldığını, davalı tarafında onayı ile bu malın bedelinin %30′ una denk gelen 5.798,52.-DOLARI yerine 3.000,00.-DOLAR gönderildiğini, bu ödemeye rağmen davalının malı teslim etmediği, bu yüzden müvekkilinin de kalan ödemeleri yapmadığı davalının müvekkili ile iletişimi kestiğini, müvekkilinin eksik ödeme yaptığı iddiası ile kusurlu olmadığını iddia etmesinin doğru olmadığını, sözleşmenin feshedildiğini davalıya ifayı yerine getirmek üzere süre verilmesi gerekmediğini, müvekkilinin davalıya temerrüte düşmüş olması sebebi ile borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini bildirdiğini, 3.000,00.-USD’ nin müvekkiline iade edilmediğini belirterek ihtarname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan ödenen 3.000,00.-USD’ nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davalı vekili, Davacı ile müvekkili arasında proforma faturada belirtilen malın bedelinin %30′ unun peşin geri kalanının ürün tesliminde ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, davacının bu anlaşma gereğince ödemesi gereken 5.798,52.- ABD DOLAR’ ının 3.000,00.-DOLAR’ ını bu anlaşmadan 35 gün sonra 19/02/2019 tarihinde yatır- dığını, kalan 2.798,52.-ABD DOLAR’ını yatırmadığı, buna rağmen müvekkilinin davacının istediği mermerin ithalatını sağlamak üzere İran’ da bulunan üretici firmaya 20/02/2019 tari- hinde sipariş verdiğini, kalan 2.798,52.-ABD DOLAR’ı müvekkiline ödenmediği halde müvekkili tarafından istenilen mermerin kesiminin yaptırıldığını, cila işlemlerinin bitirildiğini bundan sonra fotoğrafların davacı tarafa gönderildiğini, davacının da bunu beğendiğini, bu mermerler müvekkili tarafından hazırlandığı halde davacının 07/05/2019 tarihli ihtarname ile ödediği 3.000,00.-ABD DOLAR’ ının iadesini talep ettiği, müvekkilinin ise bakiye peşinatın ödenmediği buna rağmen mermerlerin hazır hale getirildiğini, kalan bakiyenin 7 gün içinde yatırılmasını, 30 gün içinde de mermerin teslim alınması, teslim ile birlikte kalan 13.529,88.- DOLAR’ ın ödenmesini, kesilen mermerin alınmamasından kaynaklanan zararın tazmini yoluna başvurulacağını belirttiklerini, bu mermerin özel bir seri olup her yerde kullanımının mümkün olmadığını, sipariş üzerine özel yapıldığını davacının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemesinden dolayı müvekkilinin davacının istediği 3.000,00.-ABD DOLAR’ ndan daha fazla olduğunu müvekkilinin mermerlerin siparişi geçilen firmaya 28/02/2019 tari- hinde 10.500,00.-ABD DOLAR’ı ödeme yaptığını belirterek davanın reddine karar verilme- sini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraflar arasında yapılan görüşmelerde bir kayıt olmadığı, davalının davacının bu iddiasını doğrulayan açık bir beyanının bulunmadığının görüldüğü, 3.000,00.-Dolar’ın gönderilmesi üzerine davalının 10.500,00.-Dolar İran daki firmaya ödeme yaptığının anlaşıldığı, davalının bu ödemesi malın fotoğraflarını davacıya göndermesi başlı başına 3.000,00.-Dolar ödenmesini yeterli saydığı anlamına gelmeyeceği, bu durumda mahkemede sözleşmeyi davacı tarafın feshettiği ve feshinde haklı bir nedeninin olmadığı kanaatinin oluştuğu, bunun üzerine mahkemece bu alışverişin gerçekleşmemesinden kaynaklanan davacı zararının tespiti yoluna gidildiği, alınan bilirkişi raporunda davalının zararının 7.500,00.-Dolar olduğunun anlaşıldığı, davalının bu zararı davacının talep ettiği 3.000,00.-Dolar’ dan fazla olduğundan davalının ödemezlik defi mahkemece yerinde bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece gerekçeli kararda davalı lehine yorumladığı ve hatalı bir değerlendirme ile işbu 3.000,00 Dolar bedelli ödemenin davalı tarafça kabul edilmediğinin ileri sürüldüğünü, müvekkili tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşmeye binaen 3.000,00 Dolar bedelli bir ödemede bulunulduğunu, davalı tarafın müvekkilinin sözleşmeden dönmesi üzerine kötüniyetli bir şekilde “eksik ifa” iddialarını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, davalı ile yurtdışından getirtilecek mermer alımı konusunda 15/01/2019 tarihinde anlaştığını, ancak akdin yerine getirilmediği beyanla davalıya gönderdiği 07/07/2019 tarihli ihtarname ile ödemiş olduğu 3.000,00 $’ın ödenmesini talep etmiştir. Davalı bu ihtara verdiği 23/05/2019 tarihli cevapta ise özetle, faturada mutabık kalınan %30’luk kısma denk gelen 3.000,00 ABD dolarının 35 gün sonra 19/02/2019 tarihinde yatırıldığı, bakiye 2.798,52 ABD dolarının ödenmesinin talep edildiği, davacının yükümlülüğü yerine getirmediği, mermerin teslime hazır şekilde bekletildiği ihtar edilmiştir.
İran’dan getirtilecek mermerin hangi tarihte teslim edileceğine ve koşullarına ilişkin yazılı sözleşme bulunmamaktadır.
Davacının talebi, sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zararın tahsiline ilişkindir. (TBK.125)
Sözleşmenin haklı nedenle feshi halinde davacı uğramış olduğu menfi zararını aynen talep edebilecektir. Cevap dilekçesinde ileri sürülen hususların mahsup talebi niteliğinde de olduğu anlaşılmakla, sözleşmenin haksız feshi halinde ise, davalının uğramış olduğu zararın mahsubu sonucunda bakiye alacağı kalması halinde bu alacağı talep edebilecektir. Dolayısıyla somut uyuşmazlıkta çözümlenmesi gereken husus, sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediğidir.
Yurtdışından getirtilecek mermerin hangi tarihte teslim edileceği ile sözleşmenin şartlarına ilişkin proforma fatura dışında yazılı belge bulunmaması, dayanılan proforma faturanın 15/01/2019 tarihli olup, 3.000,00 USD ödemenin 19/02/2019 tarihinde yapılmış olması, bilirkişi raporuna göre bu ödemeden sonra davalı şirket tarafından satıcı firmaya 10.500,00 $ tutarında ödeme yapıldığının tespiti, satıcı firmaya 20/02/2019 tarihinde sipariş verildiğinin savunulması, akdin ifası için TBK 123.maddesine göre süre verilerek ihtarda bulunulmaması ve doğrudan ihtarname ile akdin feshedilmesi de dikkate alındığında, konusunda uzman bir maden mühendisi, ithalat ihracat ve gümrük işlemleri konusunda bir bilirkişi ile tazminat ve hesap konusunda uzman bir bilirkişi olmak üzere 3 kişilik bilirkişi kurulundan iddia ve savunmalar ile dosyadaki deliller değerlendirilerek yurtdışına siparişi verilen mermerin hangi süre içerisinde davalıya teslim edilebileceği, anlaşma tarihinden davacının akdi ihtarname ile feshettiği tarihe kadar geçen sürede sipariş edilen mermerin davacıya teslim edilip edilemeyeceği, geçen sürenin makul olup olmadığı da değerlendirilerek feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı tespit edilerek sonucuna göre yargılamaya devamla açıklanan ilkelere göre davacının alacak talebi ile ilgili esas hakkında karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/11/2020 tarih ve … Esas … KararKarar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.02/02/2023