Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/37 E. 2022/1749 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 25/09/2020
DAVANIN KONUSU :Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 30/11/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılardan … arasında işletme hakkı devir sözleşmesi bulunduğunu, …’ın tüm kamu hisselerinin özel- leştirme kapsamında diğer davalı … A.Ş. Ye devredildiğini, hisse Satış sözleşmesinin 6. maddesinde, işçi alacaklarından davalı tarafın sorumlu olacağının düzenlendiğini,
Dava dışı işçi … tarafından açılan dava sonunda Antalya 1.İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile hükmedilen işçilik alacaklarının Antalya 13.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya tarafından takibe konulduğunu, bu alacakların müvekkili tarafından ödendiğini, İşletme hakkı devir sözleşmesi gereğince ödenen bedelin davalılar sorumluluğunda olduğunu belirterek; 11.771,84 TL nin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsil tahsiline karar verilmesi- ni talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili dilekçesinde özetle; bölgedeki elektrik dağıtım hizmetinin davacı kurum tarafından yürütülmekte iken 24/07/2006 tarihinde davacı … ile müvekkili arasında “işletme hakkı devir sözleşmesi” imzalandığını, yine …’taki tüm davacı hisselerinin 28/05/2013 tarih ve … yevmiyeli noter satış sözleşmesi ile diğer davalı … A.Ş. tarafından satın alındığını, müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmenin genel işlem şartı kapsamında olduğunu, Antalya 1.İş Mahkemesi’ nin … Esas … Karar sayılı ilamında yer alan işçilik alacağının 03/08/2000- 15/09/2003 tarihleri arasındaki işçilik ilişkisinden kaynaklandığını, talep edilen alacağın doğum tarihinde henüz …’ın hükmü şahsiyetinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili dilekçesinde özetle; Davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ödeme yapıldığı tarihten itibaren 2 yıllık süre içinde davanın açılması gerektiğini, Ödemeye konu dava ve icra dosyalarının kendilerine ihbar edilmediğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, İşletme hakkı devir sözleşmesine göre devir öncesi tüm hukuki ve cezai sorumluluğun davacı tarafından üstlenildiğini belirterek davanın reddine karar veril- mesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin 7. Maddesine göre İşletme … tarafından devredilen Dağıtım Tesisleri’nin mülkiyetine ilişkin olarak Sözleşme’nin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilaflar (m.7.1), İşletme Hakkı …tarafından devredilen Dağıtım Tesisleri’nin mülkiyetine ilişkin olarak Sözleşme’nin imza tarihinden sonra ortaya çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar (m.7.2), Dağıtım Faaliyeti’nin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu (m.7.3) ve Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım Tesisleri’nin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun (m.7.6) …’a ait olacağı, bu sorumluluktan doğan her türlü talebin muhatabının …’a ait olacağı, bu talepleri konu alan icra takibi ve davaların … tarafından yürütülerek sonuçlandırılacağı, bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülüğün … tarafından ödeneceği; Antalya 1. İş Mahkemesi dosyasında davaya konu işçi alacağın davacı …’a ait işyerinde 03/08/2000- 15/09/2003 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamına göre; 24/7/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, 28.05.2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi uyarınca, …’ın mülkiyetine ilişkin ve dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlere ilişkin sorumluluğun ve bu sorumluluktan kaynaklanan mali yükümlülüğün …’a ait olduğu, bu sorumluluk çerçevesinde … tarafından takip edilen ve sonuçlandırılan dava ve takiplerden dolayı ödenen bedellerin davalı şirketlere rücu edilemeyeceği gerekçesi ile davanın her bir davalı yönünden ayrı ayrı reddine ve ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1312 Sayılı Kanun ile kurulan … (…) nun, Bakanlar Kurulu’nun 12.08.1993 tarih ve 93/4789 Sayılı Kararı ile ayrılarak, … A.Ş. (…) ve … A.Ş. (…) adı altında iki ayrı iktisadi devlet teşekkülü olarak yeniden yapılandırıldığını, müvekkili kurumun 1994 yılında … adıyla ayrı bir tüzelkişiliğe kavuşturulduğunu; bilahare yeniden yapılandırılarak 31.08.2013 tarihi itibariyle dağıtım şirketleri ile Müvekkil İdare arasındaki hisse devri sözleşmelerinin tamamlandığını, zaten 29.12.1989 tarihli ticaret sicil gazetesi incelendiğinde davalı … A.Ş.’nin 29.12.1989 tarihi itibariyle tüzel kişilik kazandığının anlaşılacağını,
Sorumluluğun 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin (…) 7 ve 28/05/2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmesinin (…) 9.3. ve 9.4. maddeleri kapsamında belirlenmesi gerektiğini, mahkeme ve bilirkişinin davacı işçi …’i davanın tarafları olan şirketler ile hiçbir hukuki ilişkisi olmayan “üçüncü kişi” olduğu kanaatiyle … VE … 9.3 ve 9.4 maddelerini hatalı yorumladıklarını;
28.05.2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmesinin 9.4 maddesinde “Şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu”nun kararlaştırıldığını, bu hüküm karşısında işçiye yapılan ödemeden davalıların sorumlu olduklarının tartışmasız olduğunu, yine … nin 7.4 maddesine göre “Dağıtım Faaliyeti’nin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır.” Denildiğini, dolayısıyla müvekkilinin sorumlu olabilmesi için talepte bulunan kişilerin üçüncü kişi olması gerektiğini, sözleşmelere göre “üçüncü kişi” nin, taraflarla hiçbir hukuksal ilişkisirabıtası olmayan kişiler olduğunu, işçi …’in … A.Ş. bünyesinde çalışan bir işçi olup, “üçüncü kişi” kavramı kapsamında olmadığını, davalı … anonim şirketi’nin 24.07.2006 tarihli …’nin imzalanmasından önceki dönemde de ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğunu, rücu davasına sebebiyet veren alacak davasının davacısı işçi …’in işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan işçilik alacakları bizzat elektrik dağıtım faaliyetinin bir maliyeti olup, işçi …’e işçilik alacakları ile ilgili yapılan ödemelerin elektrik dağıtım faaliyetinin maliyet unsuru olup davalı … A.Ş. tarafından devralınan bir borç olduğunu,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. fıkrası hükmü gereği “birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek” … “ avukatlık ücretine hükmolunur.” Hükmüne aykırı olarak her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi hukuka aykırıdır: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2020 tarih … E. … K. numaralı davada ret kararının Dairenizce bozulması kaldırılması davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ. Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; … isimli işçinin davacı kurumda 03/08/2000- 15/09/2003 tarihleri arasında çalışmış olup kendilerinin bu tarihten sonra 02/04/2004 tarihli özelleştirme kurulu kararı ile çalışmaya başlamış bir şirket olduklarını, davacının iddiasının aksine sözleşmenin tarafları dışındaki tüm kişilerin bu sözleşmede geçen “3. Kişi” olduğunu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin (İHDS) 7.4. maddesine göre de sorumluluğunun davacıda olduğunu belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İstinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Antalya 1. İş Mah’nin … esas ve … karar sayılı ilamı gereğince hak sahibine ödenen 11.771,84.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline ilişkin rücu davasıdır.
Mahkeme yazılı gerekçeyle, davalı şirketler aleyhine açılan davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İncelenen Antalya 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında; Alacaklı … tarafından, takibe dayanak Antalya 1. İş Mahkemesi’nin 20/03/2012 tarihli … esas … karar nolu ilamda hükmedilen toplam 9.307,65TL alacağın tahsil için … Genel Müdürlüğü aleyhinde icra takibine girişildiği, davacı tarafından 31/12/2014 tarihinde 11.771,84 ödeme yapılarak borcun sona erdirildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık 03/08/2000-15/09/2003 tarihleri arasında … AŞ. Faaliyet alanında ve fakat davacı bünyesindeki …’a ait işyerinde çalışan …’e davacı tarafından yapılan ödemenin davalılardan rücuen tahsilinin yasal veya sözleşmeye bağlı bir dayanağının olup olmadığı naktasındadır. 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin (…) 7.4 maddesine göre “Dağıtım Faaliyeti’nin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır.” hem bu ifadeden anlaşılması gereken, hem de davalı …’ın dava konusu faaliyetine 02/04/2004 tarihli özelleştirme kurulu kararı sonrası başlamış olması karşısında işçiye yapılan ödemeden davalıların sorumlu olmadıkları kanatine varılmıştır. Bu sebeple davacının aksi yöndeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Her iki davalının da aynı sebeplerle sorumlu olmadıkları anlaşılarak dava sebeplerin aynı olması gözetildiğinde tek vekalet ücreti tayini gerekirken her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücreti tayini yerinde bulunmayarak, davacının bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde bulunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yerine bu konudaki düzeltmeyi içiren karının verilmesi gerekmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 25/09/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin olarak yatırılan 201,04 TL harcın mahsubuyla fazla alınan 146,64 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve davanın aynı sebeple reddine karar verildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
g-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gere- ğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 34,30 TL posta masrafı olmak üzere toplam 182,90 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 30/11/2022

……