Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/353 E. 2023/441 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
DAVANIN KONUSU : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 07/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin … , … köyü Sokak No: … Kastamonu adresinde bulunan mermer ocağındaki iş makineleri ile ekipmanlarını yangın, makine kırılması, cam kırılması ve elektronik cihaz arızalarına karşı … nolu 26.07.2019 başlangıç ve 26.07.2020 bitiş tarihli sigorta poliçesi ile davalı … şirketine sigortalattığını ve primlerinin zamanında ödendiğini, … nolu sigorta poliçesi kapsamında sigortalanan Hitachi marka, ZX470LCH-3 model paletli ekskavatörün maden ocağında çalıştığı esnada alt takım makaralarında 24.09.2019 tarihinde meydana gelen kırılma nedeniyle oluşan hasarın, sigorta şirketine 25.09.2019 ihbar edilmesi üzerine … numaralı hasar dosyasının açıldığını ve hasarın tespiti için eksper tayin edildiğini, Ekspertiz tarafından yapılan inceleme sonucu müvekkili şirkete gönderilen 28.11.2019 tarihli mailde; “Teminat ve tazminat konusunda değerlendirmelerin, ekspertiz sürecindeki tespitler ile hasara konu poliçe genel ve özel şartlar çerçevesinde yapıldığı, servis tarafından verilen parça ve işçilik birim fiyatlarının hasar ile ilintili olduğu, ancak zincir, tekerlek, palet ve buna bağlı diğer ekipmanlarda meydana gelen hasarların Makine Kırılması Sigortası Genel Şartları 1. Maddesine istinaden teminat harici olduğu değerlendirilerek poliçe kapsamında oluşan hasarın 29.450,00 TL. olduğu, bu miktardan da 21.872,55 TL. muafiyet tenzili yapıldığında 7.577,45 TL. ödenebileceği” belirtilmiş olup, bu tespite istinaden de davalı … şirketince 12.12.2019 tarihinde müvekkilinin Ziraat Bankası hesabına 7.577,45 TL. ödeme yapıldığını, ekspertiz tarafından müvekkili şirkete gönderilen mailde, “… Hasarlı makine ile ilgili olarak yapmış olduğumuz 1. ve 2. Ekspertiz çalışmasındaki tespitlerimize istinaden değişimi talep edilen parçaların hasarlı oldukları tarafımızca da görülmüştür.” denilerek hasarın bu şekilde teyit edildiğini, müvekkili şirket tarafından … mah. … . No: … Döşemealtı/Antalya adresinde iş makineleri konusunda faaliyet gösteren … Paz. ihr. Ith. A.Ş’nin bölge bayisi olan … İş Mak. Haf. Otom. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.’ne hasarlı makinenin yaptırıldığını, bu servis tarafından “Yürüyüş şaselerinin kırılmasından dolayı alt takımları, zincirlerin istikametlerini ve çatallarını deforme ettiği, bu sorunun çözümü üçün ise zincirlerin, makaraların, istikametlerin, istikamet çatallarının ve dişlilerin yenisi ile değişmesi, şaselerin tamiratının gerektiği” yönünde teknik analiz değerlendirme raporlarının düzenlendiğini, müvekkili şirkete ait söz konusu Hitachi marka, ZX470LCH-3 model paletli ekskavatörde meydana gelen kırılma medeniyle parça-boya-işçilik bedelinin 223.183,41 TL. (KDV dahil), nakliye bedeli 6.726,00 TL. (KDV dahil) olmak üzere toplam 229.909,41 TL. (KDV dahil) ödeme yapılmasına rağmen davalı … şirketi tarafından 7.577,45 TL. dışında zararın karşılanmadığını, ekspertiz raporunda servis tarafından verilen parça ve işçilik birim fiyatlarının hasar ile ilintili olduğu ancak zincir, tekerlek, palet ve buna bağlı diğer ekipmanlarda meydana gelen hasarların Makine Kırılması Sigortası Genel Şartları 1. Maddesine istinaden teminat harici olduğu değerlendirilerek poliçe kapsamında oluşan hasarın 29.450,00 TL. olduğu, bu miktardan 21.872,55 TL. muafiyet tenzili yapıldığında 7.577,45 TL. ödenebileceği belirtilmiş ise de, bu rapordaki tespitleri kabul etmenin mümkün olmadığını, sigorta zararının miktarının belirlenmesi ve sigorta zararının poliçe kapsamına girip girmediği hususunda ihtilaf konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasını, makine Kırılması Sigortası Genel şartları kapsamında tazminat tutarı; ikame olunan parçaların yeni bedelleri, mahallinde cari iş saatleri tarifesine göre işçilik masrafları var ise normal nakliye masrafları (uçak hariç) çökme ve montaj masrafları, gümrük, resim, vergi, harç ve masrafları dahil olarak makine veya tesislerin hasardan hemen evvelki hal ve şartlarına getirilebilmesi için gerekli bedeli kapsadığı halde davalı tarafından makine kırılması nedeniyle sigorta poliçesiyle teminat altına alınan zararın haksız olarak tazmin edilmediğini, bu sebeple TTK’nun 5/A maddesi uyarınca arabulucuya başvurulduğunu, bu aşamada da taraflar arasında anlaşma sağlanamaması nedeniyle işbu davanın açıldığını, davanın kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacı şirketin hasar talebinin yerinde olmadığını, hasarın teminat kapsamı dışında olduğunu, hasann oluş şekli ve nedenine ilişkin olarak servis yetkilisi ile görüşüldüğünü, alınan bilgilerde hasar tespitine bağlı olarak dava konusu hasarın şantiye sahasındaki zorlu şartlarda (engebeli taş, toprak zemin gibi) çalışması veya makinanın kaldırma yükünden fazla bir yük varken ani ve ters bir hareket olması sonucunda şasenin aşırı zorlanmasına bağlı olarak ani şekilde kırılmış olabileceği ve yürüyüş takımlarına zarar vermesi şeklinde meydana gelmiş olabileceği kanaatine varıldığını, hasarın şase aksamında meydana gelen hasarın ani ve beklenmedik şekilde vuku bulunan bir hasar olduğunun ön görüldüğünü, yapılan tespit ve incelemeler ile Modüler Kurumsal Sigorta Poliçesi Genel Şartları dikkate alınarak makinenin şase aksamında meydana gelen hasarın makine kırılması teminatları dahilinde değerlendirilebileceğinin düşünüldüğünü, modüler Kurumsal Sigorta Poliçesi, Genel Şartları Madde 1’de “Matkap, makas, bıçak, testere, çelik veya madeni kalemler veya kesici alet edevat, matris ve kalıpları, haddehanelerdeki sıcak hadde valsleri, şablon, modeller, resim ruloları, öğütücü, kırıcı, kırıştırıcılar, elek ve kalburlar, halat, zincir, transport bantları ve kayışları gibi değiştirilebilir parçalar ile belirli sürelerde değiştirilmesi veya yenilenmesi mutat olan kömür fırçası ve lamba gibi parçalar (elektrikli izolasyon maddeleri ile izolasyon yağları dışında) temin edilmez” maddesi hükmüne istinaden teminat harici olduğunu, bu bağlamda yukarıda gösterilen Modüler Kurumsal Sigorta Poliçesi Genel Şartları 1. Maddesine göre hasarın teminat dışında bulunduğunu, hasarın reddi kararının yerinde olduğunu, talep edilen hasar bedelinin gerçeğe uygun olmadığını, fahiş olduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında akdedilen Modüler Kurumsal Sigorta Poliçesi “muafiye kısmında görüleceği üzere “her bir olayda olay başına hasar tutarının %10’u oranında (3.500 Euro’dan az olmamak üzere) tenzili muafiyet hükmünün bulunduğunu, buna göre her olay başına hasar bedelinden en az 3.500 Euro olmak üzere % 10 oranında hasar bedelinden indirim yapılacağını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “… mahkememizce esasa alınan bilirkişi raporuna göre söz konusu iş makinasında arıza yapan parçaların kullanım süresine bağlı olarak arızalanmadığı ve değiştirilmediği, söz konusu hareketli iş makinesinin şantiye sahasında çalışması sırasında ana şasesinde meydana gelen kırılmadan kaynaklı olarak hasar görerek değiştirildiği tespit edilmiş ve mahkememizce bu hususlar sabit görülmüştür. Makine Kırılması Sigorta Poliçesi Genel Şartları ve dosyaya sunulan Modüler Kurumsal Sigorta Poliçesi Şartlarının birlikte değerlendirildirildiğinde söz konusu iş makinesinde hasar gören ve değiştirilen yürüyüş takımı parçaları ile onarılan şasedeki kırığın operatörün kullanım hatasından kaynaklanmadığı, şasenin kırılmasının ve buna bağlı diğer parçaların hasar ve deformasyona uğramasının arazi şartlarındaki çalışmadan kaynaklandığı ve bu durumun sigorta poliçesi ve genel şartlar kapsamında kaldığı anlaşıldığından bilirkişi tarafından hesaplanan ve talep artırım dilekçesiyle belirlenen tazminat miktarı doğrultusunda davanın kabulüne …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, makine kırılması genel şartlarına göre hasar gören parçaların teminat kapsamı dahilinde olmadığını, yerel mahkemece 17/09/2020 tarihinde yapılan keşfin usule aykırı olduğunu, hesaplanan hasar tazminat miktarının hatalı olduğunu, 08/10/2020 tarihli bilirkişi incelemesinde incelenen parçaların kullanım süresi ve makine şantiye sahasındaki zorlu şartlarda çalışması makinenin kaldırma yükünden fazla bir yük varken ani/ters hareket olması gibi kullanım şekilleri göz önüne alınmadan hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, makine kırılması nedeniyle ödenmeyen sigorta bedelin istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Sigorta sözleşmesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1401/(1). maddesinde: “Sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. Sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Sigorta ettiren; prim ödeme, doğru beyanda bulunma, ağırlaşan rizikoyu bildirme, rizikoyu bildirme, rizikodan sonra zararı azaltma ve kurtarma yükümlülüğü altındadır.
Sigortacı ise; TTK’nin 1421/(1) maddesi gereğince; “Aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksidinin ödenmesi ile başlar; kara ve denizde eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalarda,sigortacı,sözleşmenin yapılmasıyla sorumlu olur.” hükmü gereğince poliçe verme ve riziko gerçekleştiğinde sigorta tazminatı ya da bedelini ödeme yükümlülüğü altındadır.
Sigorta sözleşmeleri iyi niyet sözleşmeleri olup, taraflar sözleşme kurulması aşamasında birbirlerini aydınlatma yükümlülüğü altındadır.
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince davacının davalıya sigortalattığı iş makinesindeki hasarın temel nedeni alt şase kırılması olarak belirtilmesine rağmen bu hasarın nasıl gerçekleştiğine ilişkin arazi şartlarındaki çalışmadan kaynaklanacağı kanaatinden başka bilimsel verilere uygun ve yargı denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması hatalı olmuş olup, davalı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş, iki makine mühendisi ve sigorta konusunda uzman bilirkişilerden oluşan heyetten söz konusu arızanın temel sebebinin ne olduğunun ve bu sebebin poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı ile teminat kapsamında kalması durumunda davacının talep edebileceği miktara ilişkin bilimsel verilere uygun yargı denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor aldırıldıktan sonra oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesinden ibarettir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 19/11/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 3.404,30 TL nispi istinaf karar harcının davalıya İADESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.07/03/2023