Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/339 E. 2023/16 K. 06.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/10/2020
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/01/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili bankanın …. Şubesi ile asıl kredi borçlusu ….. arasında …. sözleşme numarası ile imzalanan 07.12.2015 tarihli 45.000 TL tutarlı kefilleri …. ve …. olan ve yine bu sözleşmeye bağlı 15.12.2015 tarihli …. sözleşme numarası ile imzalanan 75.000,00 TL tutarlı kefilleri …. ve …. olan genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, davalılardan …. bu kredi sözleşmelerinden 07.12.2015 tarihli …. numaralı sözleşmeyi … dan 15.12.2015 tarihli …. nolu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile kefalet limitleri ile sınırlı olarak imzaladığını, ancak davalıların borcu ödemediğini, müvekkili bankanın ihtarname tebliğine rağmen ödememesi nedeniyle davalılar hakkında Denizli 7. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davalıların davacı banka ile imzalamış olduğu 15/12/2015 tarihli …. sözleşme nolu 75.000,00 TL tutarlı sözleşmeye göre dava dışı … ın borcundan sorumlu olduğu kanaatine varılarak bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 12/07/2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacağın eksik hesaplandığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince hukuk bilgisi dışında uzmanlığı gerektiren bir konuda görüş alınması amacıyla tarafların talebi yahut mahkemece resen bilirkişi incelemesi yaptırılabilir. Banka genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davalarında da alacağın varlığı ve miktarına ilişkin bilirkişi incelemesi gereklidir. HMK’nın 280. maddesi uyarınca bilirkişi raporunu mahkemeye verir, verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir. HMK’nın 281. maddesi uyarınca da taraflar bilirkişi raporunun kendilerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde rapora itiraz edebilirler. Usulünce tebliğe rağmen itiraz etmeyen taraf için rapordaki belirlemeler ve tespitler esas alınır. Bu durum karşı taraf lehine de kazanılmış hak oluşturur. Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 12/07/2019 tarihli bilirkişi raporu davacı vekiline 21/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı tarafça bu rapora itiraz edilmemiş ve mahkemece anılan rapora göre hüküm kurulmuştur. Buna göre davacının 12/07/2019 tarihli bilirkişi raporuna itiraz etmemesi ve bu raporun davalılar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturması dikkate alındığında davacının hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacağın eksik hesaplandığına ilişkin istinafı yerinde değildir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/01/2023