Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/338 E. 2022/1919 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 06/11/2020
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 29/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davacı … hakkında davalı … Harkçı tarafından 3. İcra Müd. … Esas sayılı dosyası ile 25.400,00TL bedelli, 10.12.2014 keşide tarihli çekten dolayı icra takibi yapıldığını, davacı …’ın son yıllarda yaşlandığını, akıl zayıflığına duçar olduğunu ve Denizli 1. SHM’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası ile de tek başına işlem yapmasının mümkün olmadığının tespit edilerek kısıtlandığını, oğlu …’ın vasi olarak atandığını, oğlu tarafından yapılan inceleme sonucunda davacı …’in birçok kişi tarafından akıl zayıflığından faydalanılarak çek, senet alındığı, ya da mevcut çek senetlere ciro yaptırıldığı ve gerçek olmayan birçok borç bulunduğunun tespit e dildiğini, davamıza konu somut olayda da, davalı tarafından icra takibine konu çekin gerçek bir alacak olmadığı halde davacı …’ın kandırılarak cirosunun alınması yoluyla borçlandırıldığını, davalı hakkında savcılığa bir suç duyurusunda bulunulmadığını, ancak başkaca şahıslarla ilgili Denizli C. Başsavcılığının … Sayılı soruşturma dosyası bulunduğunu, burada şikayetlerinin olduğunu, 3. İcra Müd. … Esas sayılı dosyası ve dayanağı olan 25.400,00TL bedelli, 10.12.2014 keşide tarihli çekten dolayı davacının borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacı …’ın daha önceden de davalı … ‘dan alış veriş yaptığını ve bedelini ödediğini, son olarak …’dan … yaptırma yaşatma derneği başkanı olduğunu söyleyerek yine inşaat malzemesi aldığını ve davaya konu 3. İcra Müd. … Esas sayılı dosyasında takibi yapılan 25.400,00TL bedelli, 10.12.2014 keşide tarihli çekin bizzat … tarafından cirolanarak davalı … ‘ya verildiğini, bu çekin gerçek bir mal satışı sonrasında alındığını, davanın tamamen haksız olduğunu, davalının kimseyi kandırıp, dolandırıp çek almadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, her ne kadar borçlu …’ın takip konusu çekin keşide edildiği tarihte hukuki ehliyetinin bulunmadığı iddiası ile Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki senede ilişkin borcu olmadığının tespiti istemi ile iş bu dava açılmış ise de alınan raporlarla çekin keşide tarihi itibariyle çekin borçlusu olan …’ın hukuki ehliyetinin bulunduğu anlaşıldığından ispat edilmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada husumete izin kararının olmadığını, mahkemece sadece ehliyet yönünden değerlendirme yapıldığını, davalının çekleri bir nedene dayandırdığını, ispat külfetini üstlendiğini, malın teslim edilmesi halinde bunu ispatla mükellef olduğunu, ticari defterler üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadığını, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kötüniyet tazminatı taleplerinin olduğunu ancak mahkemece bu konuda karar verilmediğini ve hüküm kurulmadığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili, …’ın akıl sağlığının yerinde olmadığını, bu durumu bilen davalının davacının akıl zayıflığından faydalanarak keşidecisi …Ltd. Şti. Olan 10/12/2014 tarihli 25.400,00 TL bedelli çekin arkasına imzasını alarak ciranta yaptığını, davalının müvekkilinden alacağı bulunmadığını, bu çekten dolayı davacının mal almadığını beyanla çekten dolayı menfi tespit talebinde bulunmuştur.
1-Denizli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20/01/2015 gün ve … Esas … Karar sayılı 20.02.2015 tarihinde kesinleşen ilamına göre, davacı …’ın TMK 405. Maddesine göre vesayet altına alınmasına ve oğlu …’ın vasi olarak atanmasına karar verilmiştir.
Dava açılmadan önce TMK’nın 462/8. Maddesi gereğince husumete izin belgesi alınmaksızın dava açılmıştır. Mahkemece davacı tarafa husumete izin belgesini almak üzere süre verilerek sonucuna göre yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken bu usulü eksiklik giderilmeksizin karar verilmesi yerinde değildir. (Y 19. HD 2011/15842 Esas 2012/435 Karar sayılı ilamı)
2-Davacı taraf, ehliyetsizlik yanında aynı zamanda hile hukuksal nedenine de dayanmıştır. Mal teslim edilmediğini de ileri sürmüştür.
Yargıtay 19 HD 2016/7961 Esas 2017/5343 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, çek kural olarak bir ödeme vasıtası olup, satış işleminin peşin yapıldığı konusunda kanuni bir karinenin varlığı kabul edilmektedir. Bu karinenin aksini iddia edenin ispatlaması gerekir.
6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almıştır.
Mahkemece, sadece davacının fiil ehliyeti yönünden inceleme yapılmıştır. ATK’den alınan rapora göre, davacının işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, usul ve yasaya uygun hükme esas alınan ATK raporuna göre işlem tarihinde fiil ehliyetine sahip olduğu anlaşılmakla, bu açıdan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup bu yöne ilişkin davacının istinaf istemi yerinde değildir.
Ancak, kararda aldatma (hile) sebebine ve mal teslim edilmediği iddiasına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığından, kararın HMK’nın 297/2. maddesine uygun olmadığı, bu yöne ilişkin istinaf isteminin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının aldatma (hile) nedenine dayalı talebine ilişkin, davanın süresinde olup olmadığı ile taraf delilleri değerlendirilip, iddia edilen mal teslim edilmediği hususunda gerekli değerlendirme de yapılarak yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru değildir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan gerekçeyle kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre davalının istinaf isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/11/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kaldırma sebebine göre davalı vekilinin istinaf isteminin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davacıya İADESİNE,
6-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcı ile 379,37 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davalıya İADESİNE,
7-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
8-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgililerine İADESİNE,
10-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.29/12/2022

….