Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/331 E. 2023/25 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 25/09/2020
DAVANIN KONUSU : İstirdat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 10/01/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka ile kredi sözleşmesi akdettiğini, davacı müvekkilinin emekli maaşının davalı bankadaki hesabına yattığını, müvekkilinin kredi borçlarını ödeme zorluğuna düşmesi üzerine davalı bankanın Antalya 12. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından 14.074,32-TL icra takibi başlattığını ve müvekkilinin malvarlığı üzerinde haciz uyguladığını, davalı bankanın bununla yetinmeyerek aynı zamanda kendiliğinden temmuz 2017 – eylül 2018 tarihleri arasında müvekkilinin hesabından bankanın toplam 24.000,00-TL bloke koyduğunu, bu tutarı icra dosyasına bildirmediğini, sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortaları kanununun 93.maddesi uyarınca ve yine icra iflas kanununun 83. Maddesi uyarınca emekli maaşlarının haczedilmesinin mümkün olmadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalı bankanın, müvekkilinin … nolu banka hesabına koyduğu blokenin kaldırılmasına, 2017 – eylül 2018 tarihleri arasında müvekkilinin banka hesabından davalı banka tarafından haksız şekilde el koyulan 24.000,00-TL’nin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacının müvekkili bankadan 2 ihtiyaç kredisi, 1 KMH ve kredi kartı kullandığını, davacının 1956 doğumlu olup aktif olarak milli piyango bileti sattığını, bankadan kredi kullanacak kadar hayat tecrübesi olduğunu, davacının Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesinde … esas ve … esas sayılı dosyası ile müvekkiline dava açtığını ve bu aşamada şikayetin reddine karar verildiğini, davacının bankadan kredi çekmek istediğini ve müvekkili bankanın da sadece emekli maaşına güvenerek kredi verdiğini ve bu nedenle davacıdan muvafakatnameler aldığını, somut olayda davacının 04/02/2010 tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesini imzaladıktan sonra 29/04/2010 tarihli 8.000,00-TL, 27/01/2011 tarihli 5.500,00-TL, 28/12/2011 tarihli 6.200,00-TL’lik bireysel kredi sözleşmelerini imzalayarak davalı bankadan kredi kullandığını, davacının sözleşmelerle aynı tarihli vermiş olduğu taahhütnameler ile borcun ödenmemesi halinde banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduatlar ve hesapları üzerinde bloke, hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya vermiş olduğu ve SGK’dan aldığı maaşın kesilmesine kredinin geri ödemelerinin maaşı üzerinden yapılmasına da muvafakat ettiğini, davacının sözleşmeden dönmediğine göre borcunu ne şekilde ödeyeceğini de açıklamadığını, bankanın da bu taahhüde inanarak başka teminat istemeden davacıya krediyi kullandırdığını, davalı bankanın sözleşme hükümlerine göre kesinti yaptığını, davacı tarafın iyi niyet kurallarına aykırı hareket ettiğini, alacağın tahsilini imkansız hale getireceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının emekli maaşını rehin etmek suretiyle, ticari kredi kullandığı, sözleşme hukuku çerçevesinde bankaların kredi taksitleri ve kredili mevdulat hesabı kaynaklı borç ödemelerinin akdi ilişki devamınca sözleşmede düzenlenen rehin, düzenli ödeme ve otomatik ödeme talimatıyla davacının emekli maaşından karşılanmasının doğal ve yerinde yapılan bankacılık işlemi uygulamaları olduğu; ayrıca 5510 Sayılı Yasanın 93. Maddesinin kapsamındaki gelir-aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakatin geçerli olacağı hususları göz önüne alındığında davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tüketici olduğunu, tacir sıfatının bulunmadığını, davalı banka tarafından kredinin ödenmemesi durumunda müvekkilinin emekli maaşına el koyulacağı hususunda müvekkilinin muvafakat verdiği belgeyi imzalatmasının hukuka aykırı olduğunu, sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununun 93. Maddesi ve icra iflas kanununun 82. maddesi uyarınca emekli maaşlarının ve bayram ikramiyelerinin haczi kabil olmadığını, davalı bankanın icra takibi başlatmaksızın yahut başlatılmış ise ilgili icra müdürlüğü’ne haber vermeksizin, müvekkilinin emekli maaşı hesabına bloke koyması ve bu doğrultuda müvekkilinin emekli maaşını tahsil etmesinin hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının tüketici sıfatına haiz olup olmadığı, ticari kredi/kredi kartı borcu nedeniyle sözleşmede (genel ticari kredi sözleşmesi ve ticari kart sözleşmesi) belirtilen takas – mahsup ve rehin hakkına dayalı olarak İİK’nın 83/a maddesine göre henüz takibe girişilmeden haczi caiz olmayan emekli maaşından yapılacak kesintiye verilen muvafakatin geçerli olup olmadığı, SGK emekli maaşından kesinti yapılıp yapılmayacağı noktasındadır.
Dosya kapsamından ve mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarından, davalı banka ile davacı arasında akdedilen Genel Ticari Kredi Sözleşmesi ve Ticari Kart Sözleşmesi kapsamında banka tarafından davacıya 25.11.2015 tarihinden itibaren Ticari Kart Kredisi, 10.03.2016 tarihinden Kredili Mevduat Hesabı – Tüzel Kişi, 31.01.2017 tarihinde 36 ay vadeli 12.000 TL taksitli Ticari Kredi ve 24.04.2017 tarihinde 36 ay vadeli 15.761,36 TL taksitli Ticari Kredi kullandırıldığı, kredilerin ticari kredi olduğu, dolayısıyla davacının tüketici sıfatına haiz olmadığı anlaşıldığından davacının bu istinaf sebebi yerinde değildir.
Yargıtay Dairelerinin bu konuda farklı görüşleri bulunmaktadır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi sözleşmede belirtilen takas – mahsup ve rehin hakkına dayalı olarak emekli maaşından kesinti yapılabileceğini kabul etmektedir. (Y. 3. HD 2022/3634 Esas 2022/5847 Karar sayılı ilamı ile 2022/5732 Esas 2022/7669 Karar sayılı ilamı) Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ise kesinti yapılamayacağını kabul etmiştir. (Y. 11. HD 2017/3082 Esas 2018/7873 Karar sayılı ilamı ile 2021/5964 Esas 2022/1022 Karar sayılı ilamı)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise kesinti yapılamayacağını kabul etmiştir. (YHGK 2021/(13)3-144 Esas 2022/164 Karar sayılı ilamı ile 2017/(13)3-1980 Esas 2021/829 Karar sayılı ilamı)
Dairemizce de benimsenen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun içtihatları uyarınca, 5510 sayılı Yasa’nın 93. maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüş; yine İİK’nın 83/a maddesi uyarınca haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı Yasa’nın 82. ve 83. maddelerinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığı belirtilmiştir. Somut olayda da davacı, davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmelerinin düzenlenmesi sırasında takas, mahsuba ilişkin muvafakat vermiş olup, önceden verilen bu muvafakat İİK’nın 83/a maddesi gereğince geçersizdir. Bu itibarla, davalı bankanın davacının emekli maaşından yaptığı kesintiler haksız olduğu halde, mahkemece aksi yöndeki yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf nedeni yerindedir.
Davacının 2017 yılı Temmuz ayı ile 2018 yılı Eylül ayları arasındaki emekli maaş hesabına konulan bloke ve yapılan tahsilatları dava konusu ettiği halde aldırılan bilirkişi raporlarında, davalı bankanın icra takip tarihinden sonraki dönemlere ilişkin yaptığı tahsilatların hesaplandığı, davacının sadece bu dönemlere ilişkin yapılan hesaplamaya itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılması gereken, bankacı bilirkişisinden davaya konu 2017 yılı Temmuz ayı ile 2018 yılı Eylül ayları arasındaki emekli maaş hesabından davalı banka tarafından yapılan tahsilatlara yönelik ek rapor aldırılarak oluşacak sonuç dairesinde karar vermekten ibarettir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.10/01/2023

….