Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/325 E. 2023/20 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 25/11/2020
DAVANIN KONUSU : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 09/01/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davacı … şirketi ile 12/08/2013-13/04/2017 tarihleri arasında sigortalı … Kiralama A.Ş. ile sigorta ettiren … San. Tic. A.Ş. arasında Finansal kiralama sözleşmesi ile kiralanan malların sigortalandığını 19/11/2014 tarihinde sigortalı malların bulunduğu Organize Sanayi Bölgesinde bulunan … ünvanlı çamaşır yıkama fabrikasında patlama sonucu sigortalanan mallarda zarar meydana geldiğini, kaza ile ilgili bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, kazanın buhar kazanı imalatında yapılan kaynak hatasından maydana geldiğinin tespit edildiğini, davalıların hasardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyan etmiş, davacı … şirketi tarafından ödenen 84.915,00TL’nin ödeme tarihinden itibaren Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı, en yüksek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen rücuen tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALILARIN SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalılar vekili, söz konusu kazanın imalat hatasından değil, kullanıcının kazan kullanımını bilmeyen kişilerden kaynaklandığını, kazan 10 ay önce makine mühendisi tarafından alınan raporda kazanda deformasyon ve sızıntılarının olmadığının tespit edildiğini, dava dışı firmanın tam kusurlu olduğunu beyan etmiş, davanın reddini, imalatçı müvekkilinin kusuru oranının belirsiz olmasından dolayı reddini, zararın ortaya çıkmasında illiyet bağının esaslı unsununun müvekillerini etkileyemeceğinden reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Davalılardan … patlamaya neden olan kazanın imalatçısı diğer davalı … ise satıcısıdır. Davalı … davacının sigortalısı olan kullanıcıya karşı finansal kiralama sözleşmesi kapsamında diğer davalı … ise garanti sözleşmesi kapsamında sorumludur. Bu sorumluluk kusura dayanan bir sorumluluk olup davalıların tazminattan sorumlu tutulabilmeleri kusurları nisbetinde olacaktır.
Dosya kapsamında uzman heyetten asıl ve ek raporlar alınmış; raporlarda ceza mahkemesinde alınan rapor da değerlendirilmiştir. Buna göre ceza mahkemesinde alınan raporun bilimsel ölçütlere uymadığı, yine rapora göre kazanın üretim aşamasında teknik verilerin toplanıp test yapılmadığı, kazan işletmeye alınırken gerekli eğitimlerinin verilip verilmediğinin ispatlanamadığı, kazanda ısı kaynaklı bir değişimin gözlemlenmediği dolayısıyla kazanın susuz kalmış olamayacağı (iddia edilen kullanıcı hatası), kaynak dikişlerinde uygun olmayan işlemlere rastlandığı, bağlantı yerlerinde inşaat demiri kullanıldığı, ikaz sistemi eksikliğinin olduğu, yüksek basınç nedeniyle zayıf bağlantı yerlerinden patlama ortaya çıktığı ve bu sebeple üretici olan …’ın%75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sigortalının ise iş güvenliği önlemlerine uymadığından %25 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. Buna göre dava dışı sigortalının zararın artmasına engel olma yükümlülüğüne uymadığı ve hasarın bir kısmından sorumlu olduğu bu kısmın sigortacı tarafından davalılardan talep edilemeyeceği anlaşılmıştır. Dosyadaki tüm delillere ve alınan bilirkişi raporunda göre patlamanın üretim hatasından meydana geldiği bu sebeple davalıların ürettikleri ve sattıkları/kiraladıkları bu maldaki kusur nedeniyle hasardan sorumlu oldukları anlaşılmış ve davanın kusur oranında kısmen kabulüne” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı ile patlamanın buhar kazanının imalatından kaynaklanmadığından müvekkili şirket temsilcisi hakkında beraat kararı verildiğini, kararın istinaf aşamasından geçtiğini ve temyiz aşamasında olduğunu, ceza mahkemesi kararının bekletici mesele yapılması gerektiğini, reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, sigorta sözleşmesi kapsamında ödenen bedelin rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf, iş yerindeki buhar kazanının patlaması sonucunda sigortalı malların hasarlandığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında aldırılan 16/02/2015 tarihli raporda, patlamanın buhar kazanının üretim hatasından kaynaklandığını ileri sürerek buhar kazanın üreticisi ve satıcısı olan davalılara karşı eldeki davayı ikame etmiştir.
Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararının incelenmesinde, mahkemece yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 14/11/2019 tarihli kararı ile, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda patlamanın buhar kazanının imalatından kaynaklanmadığı gerekçesiyle buhar kazanının üreticisi davalı … San. ve Ticaret Ltd. Şti. Temsilcisi … hakkında CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat kararı verildiği, UYAP üzerinden yapılan inceleme sonucunda, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi’nin 16/07/2020 gün ve … Esas, … Karar sayılı ilamı ile, istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verildiği, dosyanın temyiz incelemesi için yargıtaya gönderildiği ve henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesine göre ceza dosyasında verilen karar eldeki dava konusunu doğrudan etkileyeceğinden mahkemece, ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle davalılar vekilinin istinaf sebebi yerindedir.
Kabule göre de,
Davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen kendilerini vekille temsil eden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olmuştur.
Sonuç olarak, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 1.087,60 TL nispi istinaf karar harcının davalılara İADESİNE,
5-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.09/01/2023

….