Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/323 E. 2023/17 K. 06.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/11/2020
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/01/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının müvekkil bankadan kredi kullandığını, kredi borcunun ödenmediğini bunun üzerine hesabın kat edilerek davalıya ihtarname gönderildiğini borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini takibe haksız olarak itiraz edildiğini öne sürmüş itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan böyle bir kredi kullanmadığını, davacının şu an yargılanan bir çalışanının yaptığı hile sonucu böyle bir sözleşme düzenlenmiş olabileceğini, sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürmüştür.
Mahkemece, bir sözleşme ancak tarafları arasında hüküm ifade eder. Sözleşmenin bir taraf için hüküm ifade edebilmesi onun veya bu iş için yetkili kıldığı kişinin bu sözleşmeyi imzalaması ile mümkündür. Aksi halde taraf sözleşme ile bağlı değildir. Bu kapsamda davalının imza itirazı incelenmiş sözleşme altındaki imzanın ona ait olduğu anlaşılmıştır. Bu halde sözleşmenin tarafı olan davalının sözleşme gereğini yerine getirmesi gerektiği açıktır. Bundan sonra yapılacak iş borcun ödenip ödenmediği, ödenmediyse takibin usulüne uygun olup olmadığının incelenmesidir. Davalının zaten bir ödeme iddiası yoktur. Banka kayıtları ve kredi sözleşmesi çerçevesinde takip talebi bilirkişi tarafından incelenmiş, sözleşmeye ve kanuna uygun olup hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporunda davalının borcu 279.732,00 TL asıl alacak, 8.586,22 TL işlemiş faiz, 429,31 TL gider vergisi olarak hesaplanmıştır. Buna ilaveten ihtiyati haciz masraflarından da davalının sorumlu olduğu açık olup bu tutarlar da eklenerek davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki sözleşme ve ihtarname ile belirli ve bilinebilir olan borç hakkında icra inkar tazminatı şartlarının da oluştuğu anlaşılmakla icra inkar tazminatının da kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bankacı bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, alacağın eksik hesaplandığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekilince de karara karşı adli yardım talepli olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Dairemizin 19/03/2021 tarihli ara kararı ile adli yardım talebinin reddine karar verilmiş, karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dairemizce gerekli harçların yatırılması için davalı vekiline muhtıra gönderilmiş, ancak harçlar yatırılmamıştır.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Davalı vekilinin adli yardım talepli istinaf kanun yoluna başvuru talebi Dairemizin 19/03/2021 tarihli ara kararı ile adli yardım talebinin reddine karar verilmiş, karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dairemizce gerekli harçların yatırılması için davalı vekiline muhtıra gönderilmiş, ancak harçlar yatırılmamıştır. Dolayısıyla davalının istinaf talebinin HMK’nun 352/1-ç maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, hükme esas alınan bankacı bilirkişi … in düzenlemiş olduğu 30/09/2020 tarihli bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, usul ve yasaya uygun bulunmasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-ç maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-ç. Maddesi gereğince hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
6-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/01/2023