Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/3188 E. 2022/139 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 13/07/2021
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 31/01/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu okundu ve değerlendirildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “… Davalı tarafça müvekkili aleyhine Antalya 5. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra takibinden haberdar olduktan sonra Antalya CBS’ ye bononun üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı, yürütülen soruşturma neticesinde davalı … ve diğer borçlu … hakkında iddianame düzenlendiğini, Antalya 29. Asliye Ceza Mahkemesi’ nde kamu davasının ikame edildiğini, kovuşturma sonucunda bononun üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, dava dışı diğer borçlu …’ a ait olduğunu, … hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dolayı hüküm kurulduğunu, 26/03/2021 tarihinde Serik İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyası ile haciz işlemi yapıldığını, bu nedenlerle teminatsız olarak ihtiyati tebdir kararı verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, bono üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmaması sebebiyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini..” talep ve dava etmiştir.
B-İhtiyati Tedbir Kararı :
Mahkemece 02/06/2021 tarihli ara karar ile;”..her ne kadar mevcut içtihat ve ilkelere göre salt imza itirazı nedeniyle icra takibinin durdurulması mümkün değil ise de davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu bilgi ve belgeler incelendiğinde Antalya 5. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasına konu olan bonoda Antalya 29. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … esas … Karar sayılı ilamı ile takip konusu sahtelik iddialarının kabul edildiği ve bu doğrultuda ceza tesis edildiği, sahteliğe yönelik ceza mahkemesince yapılan tespitin bu aşamada ihtiyati tedbir talebinin yaklaşık ispat koşulu bakımından yeterli olduğu, takibin mevcut deliller kapsamına göre durdurulmaması halinde davacı taraf bakımından telafisi imkansız zararların ortaya çıkabileceği kanaatine varıldığından davacı tarafın tedbir talebinin teminatsız olarak kabulüne..” karar verilmiştir.
C-) İhtiyati Tedbire İtiraz :
Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle “…. davacı tarafın yalnızca soyut iddialarla ihtiyati tedbir talep ettiğini, davacının eli ürünü olmadığına dair bir imza incelemesi ya da Mahkeme kararı bulunmadığını beyanla ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasını..” talep etmiştir.
D-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk derece mahkemesi tarafından 13/07/2021 tarihli ara karar ile “..her ne kadar mevcut içtihat ve ilkelere göre salt imza itirazı nedeniyle icra takibinin durdurulması mümkün değil ise de davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu bilgi ve belgeler incelendiğinde Antalya 5. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasına konu olan bonoda Antalya 29. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … esas … Karar sayılı ilamı ile takip konusu sahtelik iddialarının kabul edildiği ve bu doğrultuda ceza tesis edildiği, sahteliğe yönelik ceza mahkemesince yapılan tespitin bu aşamada ihtiyati tedbir talebinin yaklaşık ispat koşulu bakımından yeterli olduğu, davalı tarafın itirazlarında belirttiği soyut iddia husunun bu aşamada geçerli olmadığı, ceza dosyasında verilen kararın ve alınan raporun ihtiyati tedbir bakımından yaklaşık ispata yeterli olduğu anlaşıldığından itirazın reddine..”karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “…imzanın davacının eli ürünü olduğu yönünde İcra Hukuk Mahkemesince alınan rapor olduğunu, Mahkemenin atıf yaptığı ceza davasında davalının da mağdur olarak yer aldığını ; davacının imzalarının usulüne uygun toplanmadığını ,ayrıca olayda ihtiyati tedbirin İİK ya göre verilmesi gerekirken 209. Maddenin uygulanmasının da doğru olmadığını beyanla kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava ;takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır.
İstinaf edilen husus ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemenin İİK 72. Maddeye göre değil HMK 209. Maddeye göre ihtiyati tedbir kararı verdiği görülmektedir.
Mahkemenin esas aldığı Antalya 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamında ; dava dışı sanık … hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verildiği görülmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Karar sayılı kararında maddi hukuka ilişkin de birtakım tespitler yapılmıştır. Adı geçen kararda “….. HMK’nın 209. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, adi senetteki bir yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme alınamaz. Kambiyo senetlerinin de içinde yer aldığı bütün adi senetlerdeki imzanın veya yazının inkârı hâlinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağını öngören kuralın işlerlik kazanabilmesi için, imza veya yazı inkârına ilişkin iradenin ya “mahkemede bir dava açılması” ya da “açılan bir davaya bakan yargı yerinde ön sorun” şeklinde ileri sürülmesi gerekir (HMK m. 208/3). Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip bağlamında, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine, imzaya itiraz şeklinde itirazda bulunması, icra mahkemesinde, bir dava açılması ve derdest bir davada ön sorun şeklinde bir iradenin açıklanması, yani, bir hususun ileri sürülmesi anlamına asla gelmeyeceği için, İİK’nın 170. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi hükmü geçerliliğini aynen koruyacak; HMK’nın 209. maddesinin 1. fıkrasında yer alan kural, bu bağlamda hiçbir biçimde uygulama alanı bulamayacaktır. Çünkü HMK’nın 209. maddesinin 1. fıkrasında yer alan düzenlemenin uygulama alanı bulabilmesi için imza inkârına ilişkin iradenin, bir dava açılması suretiyle açıklanması yahut görülmekte olan bir davada ön sorun şeklinde ortaya konulması gerekir. İmzaya itiraz iradesinin açıklandığı merciin, özel görevli bir yargı organı konumunda bulunan icra mahkemesi olması da yapılmış bulunan bu tespitin değişmesi sonucunu doğurmaz. Öte yandan, imzaya itiraz iradesinin açıklandığı merciin bir mahkeme olması, bu iradenin açıklanma biçiminin bir dava olarak nitelendirilmesini de mümkün kılmaz. Aynı tespitler, adi senet bütünü içinde yer alan kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, yani yazının inkârının –yazı inkârı, yani tahrifat iddiası, sahtelik olgusunun ileri sürülme biçimlerinden birisidir- borca itiraz yoluyla, icra mahkemesinde ileri sürülmesi –takip hukuku bağlamında imzaya itiraz dışında kalan tüm itirazlar, borca itiraz sayılır- hâlinde de HMK’nın 209. maddesinin 1. fıkrasının işlerlik kazanamaması ve konuyu düzenleyen İİK’nın 169. maddesinin 2. cümlesindeki kuralın tatbik kabiliyetini koruması bakımından da geçerlilik taşır (Tanrıver, S.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2020, C. I, s. 856). Genel mahkemede açılan sahtelik davası gibi Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikâyet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz. HMK’nın 209. maddesi genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını öngörmekte olup, icra takibine etkisi yoktur….” denilmiştir.
Buna göre ; salt sahtecilik iddiası HMK 209. Madde uyarınca ihtiyati tedbir vermek için yeterli değil ise de; her somut olay kendi içinde değerlendirilmeli ve öncelikle sahtecilik iddiasına ilişkin ” yaklaşık ispat” aranmalıdır. Somut olay özelinde henüz kesinleşip kesinleşmediği dosyaya yansımamış Antalya 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin dolandırıcılık ve sahtecilik suçundan yapılan yargılamasında senedin sahte olduğu yönünde maddi vakıa tespiti bulunması ; hukuk mahkemesi açısından ” yaklaşık ispat” olarak kabul edilebilir.
Açıklanan nedenlerle muteriz/ davalının istinaf başvurusu yerinde olmadığından istinaf başvurusun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-İtiraz eden/davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın dan alınıp HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4-Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 2 e-tebligat gideri 11,00 TL ve dosyanın isitinafa gidiş dönüş ücreti gideri 50,00 TL ki toplam 61,00 TL istinaf yargılama giderinin davlıdan alınıp DAVACIYA VERİLMESİNE
5-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/01/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.