Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/07/2021
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 24/01/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)İHTİYATİ HACİZ TALEBİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “….ticari satımdan kaynaklanan alacağı davasında yapılan yargılaması sonucunda müvekkili lehine, ASIL DAVA YÖNÜNDEN, asıl Alacak: 25.000,00 TL, Asıl alacağın 06/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi: 12.982,19 TL, yapılan peşin harç dahil ilk masraf, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam yargılama gideri: 3.198,75 TL, nisbi vekalet ücreti: 10.924,40 TL, BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN, … Nolu çek nedeniyle ödenen: 16.800,00 TL, 11/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi: 8.073,67 TL, … Nolu çek nedeniyle ödenen:13.220,00 TL, 18/04/2016 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi: 6.229,34 TL, … Nolu çek nedeniyle ödenen:13.220,00 TL, 16/06/2016 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi: 6.037,01 TL, … Nolu çek nedeniyle ödenen:13.220,00 TL, 16/08/2016 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi: 5.838,17 TL, Yapılan peşin harç dahil ilk masraf, tebligat, müzekkere vs ücreti olmak üzere toplam yargılama gideri: 1.057,56 TL, nisbi vekalet ücreti: 8.139,80TL, toplam: 143.940,89TL hükmedildiğini, borcun ödenmediği gibi rehinle de temin edilemediğini beyanla ihtiyati haciz talep etmiş olup, dilekçe ekinde sunulan ilam incelendiğinde, talepçinin borçludan talep konusu ilamdan dolayı 143.940,89 TL alacaklı olup, borcun ödenmediği gibi rehinle de temin edilemediği anlaşılmış ihtiyati haciz kararının verilmesi için gerekli yasal koşulların oluştuğu….” nedenle ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-)İHTİYATİ HACİZ KARARI :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 28/07/2021 tarihli D.İş Kararı ile;”…İhtiyati haciz talep eden alacaklının, borçludan 143.940,89 TL alacaklı olduğu, borcun ödenmediği gibi rehinle de temin edilmemiş olduğu anlaşılmakla yukarıda açık kimlik ve adres bilgisi yer alan borçludan alacak tutarı olan 143.940,89 TL’yi karşılamaya yetecek miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine talep ilama dayalı olduğundan İİK. 259/2 maddesi uyarınca teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına..” karar verilmiştir.
C-) İHTİYATİ HACZE İTİRAZ :
Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle “…. takip alacaklısı şirket tarafından İİK’nın 72. maddesi uyarınca müvekkil şirket aleyhine menfi tespit davası açıldığını, karşı taraf ilk dava ile birleştirilen ikinci dava ile ilk davada borçlu olmadığını iddia ettiği ödemelerin istirdatını talep ettiğini, Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı kararı ile her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesi ile Mahkememiz … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini, ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan mahkeme kararının kesinleşmediğini, ihtiyati hacze dayanak yapılan mahkeme kararının menfi tespit davası ve menfi tespit davası ile birleştirilen istirdat davası, menfi tespit davasından sonra açılan istirdat davası niteliğinde olduğundan ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının gerektiğini, haksız ve yasaya aykırı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkil şirkete ait üretim araçları niteliğindeki iki adet torna tezgahı muhafaza altına alınmış olup müvekkil şirketin çalışamaz hale getirildiğini, bu nedenlerle ve Mahkememizce resen gözetilecek nedenlerle ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulüne karar verilmesini..” talep etmiştir.
D-)İLK DERECE MAHKEMESİNİN EK KARARI :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 14/09/2021 tarihli ek karar ile”..htiyati hacze itiraz sebepleri İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haczin dayandığı sebeblere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilebileceği şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. HMK 367. maddede menfi tespit davasına ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına dair istisna düzenlemenin getirildiği, ancak bu istisnanın İİK’nın 259/2. maddesinde bulunmadığından itiraz sebebinin ihtiyati hacze ilişkin olmadığı değerlendirilerek ayrıca itiraz edenin diğer itirazlarının itiraz sebepleri arasında olmadığından bu nedenle ihtiyati hacze itiraz edenin itirazın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı muteriz vekili istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle; “… Gerek menfi tespit davası gerekse menfi tespit davası devam etmekte iken yapılan ödemeye dayalı olarak sonra açılan istirdat davası niteliğinde olduğundan ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekmektedir. Bu nedenle ihtiyati haciz için birinci şart olan borcun varlığı, ihtiyati haciz kararı alan tarafın alacaklı sıfatı gerçekleşmemiştir.Bilindiği üzere kesinleşmeden icraya konulamayacak ilamlara dair istisnai düzenlemelerden biri de İİK’nın 72. maddesinin 4 ve 5. fıkralarında yer alan menfi tespit davasına ilişkin olup menfi tespit davasının kabulü hâlinde icranın eski hâle getirilebilmesi için kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Esas … sayılı ilamında da belirtildiği üzere; İİK’nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edileceği gibi bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına dahi gerek olmadığı, borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerektiği belirtilmiştir .Yine anılan kararda borçlunun İİK’nın 72. maddesinin 6. fıkrasına göre menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasının kabulü kararının faiz, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin bölümü için ilâmlı icra yoluna başvurulabileceği fakat, bunun için de, istirdat davasının kabulü kararının kesinleşmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yine Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 11.03.2021 tarihli … Esas ve … Karar sayılı kararında “…ilamın hüküm fıkraları bir bütün olup aynı ilamda menfi tespite de hükmedildiğinden, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderine de tümü üzerinden hükmedilmiş olduğu da görülmekle istirdata ilişkin bölüm ile fer’iler, ilam kesinleşmeden takibe konu edilemez.” şeklindeki kararı ile itirazımızın haklılığını da ortaya koymaktadır ….” denilerek kararın kaldırılması ve itirazın kabul edilerek ihtiyati haciz kararına itirazın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava; ilama dayalı ihtiyati haciz talebinden ibarettir.
İstinaf edilen husus ise ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine dair ek karar hakkındadır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İİK 257. maddeye göre Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir “para borcunun” alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Yine İİK 259 – (Değişik: 3890 – 3.7.1940 / m.1) İ e göre ihtiyatî haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur.
Ancak alacak bir ilâma müstenid ise teminat aranmaz.
İstinafa konu kararda dayanak ilamın mahiyetinin menfi tespitten dönüşen istirdat davası olduğu nedenle ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, ilamın kesinleşmesi gerektiği muteriz yanca savunulmaktadır.
İhtiyati hacze konu ilam Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı kararıdır. Bu kararın istirdat davası olup olmadığı incelendiğinde;
Davacının satın aldığı makinanın ayıplı olması nedeni ile sözleşmenin feshi, ödenen peşinatın iade edilmesi ve henüz ödenmeyen ve ödeme amaçlı verilen çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti isteminin davada talep edildiği; yine makinadaki ayıp nedeni ile uğranılan zararın tazminin talep edildiği ve karar bağlandığı anlaşılmaktadır.
UYAP ortamında incelenen Denizli 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde alacaklının dava dışı … olduğu, davacının ve davalının birlikte borçlu olarak yer aldıkları takibin taraflar arasında yapılmış bir takip olmadığı görülmüştür.
Diğer çeklerin de ibraz eden üçüncü kişilere ödendiğinin gerekçeli karara yazıldığı anlaşılmaktadır.
İİK 72. maddedeki istirdat davasının alacaklısı davalı, borçlusu davacı olmalıdır. Oysa ilama konu bu şekilde bir takip dosyası bulunmamaktadır. İlamın konusunu feshi talep edilen satış sözleşmesi nedeni ile ödenmek zorunda kalınan çek bedellerinin davalıdan tahsili isteminden ibaret bulunduğu görülmekle İİK 72. madde anlamında değerlendirilmemesi gerektiği ve kesinleşmeden de ihtiyati hacze konu edilebileceği kabul edilmelidir.
Açıklanan bu nedenlerle muteriz vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Muteriz vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-İstinaf eden muterizden alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın itiraz ve istinaf edenden alınıp HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/01/2022 tarihinde ve oybirliğiyle karar verildi.
…