Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/3108 E. 2022/29 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/11/2021
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtira
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ:12/01/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “müvekkillerinin Antalya ili Kemer ilçesi … Mah. … ada … parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, söz konusu taşınmaz için müflis şirket ile müvekkilleri arasında öncelikle ön protokol, akabinde kat karşılığı inşaat sözleşmeleri imzalandığını, ancak müflis şirketin iflas ettiğini, şuan müflis şirketi iflas masasının temsil ettiğini ve yönettiğini, imzalanan sözleşmelere göre taşınmaza yapılacak otel ve müştemilatların imar izin belgeleri, yapı kullanma izin belgeleri, iskan belgeleri ve kat mülkiyet tapularının alınması ve davacılara teslimi konusunda sorumluluk ve masrafların davalı müflis şirkete ait olduğunu, müflis şirketin bu sorumluluklarını yerine getirmediğini, bunun üzerine davacıların imarı barışı yasasına müracaat ederek otel ve müştemilatların yasal mevzuatlara, imar kanununa ve iskan yasasına uygun hale getirdiğini ve yapı kayıt belgelerini aldıklarını, davacılardan … için 167.791,39 TL alacak miktarının iflas masasına kayıt kabulüne, davacılardan … için 1.978.584,27 TL alacak miktarının iflas masasına kayıt kabulüne, davacılardan … A.Ş için 233.201,59 TL alacak miktarının iflas masasına kayıt kabulüne yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini” talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk derece mahkemesi tarafından “HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararında 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların da, Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yönde herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davaların görevsizlik kararı ile Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi, yukarıda yazılı Yargıtay HGK emsal içtihadında belirtilen tabii hakim ilkesine de aykırıdır. Öte yandan Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından herhangi bir talep olmadan dosya mahkememize gönderilmiştir. Ancak, 6100 s. HMK’nin 20/1. maddesine göre, “(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.” düzenlemesi mevcuttur. Söz konusu düzenlemeye göre Görevsizlik kararı taraflara tebliğ edilmiş ancak taraflardan herhangi birisinin yukarıdaki düzenlemeye uygun olarak, dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi konusunda süresinde talepte bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda dosyanın mahkememize gönderilmeyip, görevsizlik kararı veren mahkeme tarafından, önce kararın (miktar itibariyle kesin olsa dahi) taraflara tebliğ edilmesi ve 2 haftalık sürenin dolmasının beklenmesi, yasal süre içerisinde gönderme talebi gelirse dosyanın Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi, süresinde gönderme talebi gelmez ise bu kez görevsizlik karar veren mahkeme tarafından davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar verilmesi gerekmektedir. Davanın açılmamış sayılmasına dair ek kararı verme görevi de, görevsizlik kararı veren mahkemeye aittir. Açıklanan nedenlerle Mahkememizin görevsiz olduğu sonucuna varılmış, mahkememizin görevsiz olması nedeniyle, davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,”karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “…Eldeki dava nitelik itibariyle 6102 sayılı TTK 4 maddesi gereğince ticari davalardandır ve uyuşmazlık 6102 sayılı yasa 5/a maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinde çözümlenmelidir. Uyuşmazlığa Kemer Asliye Hukuk Mahkemesince bakılmıştır ancak bu hususta HSK 1.Dairesinin 08.07.2021 tarihli 568 sayılı kararı ile yasal düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenlemeye göre uyuşmazlığın çözüm yeri Görevli ve Yetkili Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi haline gelmiştir…” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava ; kayıt kabul davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İstinaf edilen husus ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı hakkındadır.
Öncelikle ilk derece mahkemesi gerekçesinin aksine Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından dosyada verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmamaktadır, İlgili mahkemenin kararı niteliği gereği ” devir ” “gönderme” mahiyetindedir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin Kemer Asliye Hukuk mahkemesinin HMK 20. Maddeye göre işlem yapması gerektiği yönündeki tüm gerekçeleri hatalıdır. Bu husus dosya kendisine gönderilen Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesince gözetilmelidir. Zaten bu nedenle iki mahkeme arasında olumsuz bir görev uyuşmazlığı da bulunmadığı kabul edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak yasa ile belirlenebilir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
Anayasa’nın 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Tabii hakim ilkesi gereği yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi belirlenmiş olan mahkemede görülmesi gereklidir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılacaktır.
Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı yerinde olup, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2- Davacıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınıp Hazineye GELİR YAZILMASINA
3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA
4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12/01/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.