Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/308 E. 2023/225 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 08/02/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya (01.04.2010-) 30/06/2012 tarihine kadar GPRS ile endeks okuma ve fatura bildirimi hizmeti verildiğini, şartnamenin 3. Maddesine göre, müvekkilinin kaçak ve usulsüz elektrik kullanan aboneleri davalıya bildirmesi, davalının da bu abonelere kontrol elemanları gönderilerek cezai işlem uygulamasının gerektiği, kaçak ve usulsüz elektrik kullanan abonelere uygulanacak tahakkuk işlemlerinin davalı tarafından yapılması ve davalı tarafından müvekkiline EPDK tarafından her yıl için …’den beslenen aboneler için belirlenen ‘kesme bağlama’ birim bedelinin tamamının müvekkiline ödenmesinin gerektiğini, davalının gereken tahakkuk işlemini yapmadığını, müşteri teknik hizmetleri müdürlüğünden alınacak istihkak raporları ile davacı tarafından yapılan tespitlerin karşılaştırılması halinde davalı şirketçe ödemesi yapılmayan kaçak ve usulsüz abone adedinin tespitinin mümkün olduğunu, hakedişler dışında bildirimi yapılan ancak tahakkuka bağlanmayan ihbar tutanaklarının davalıya bildirildiğini, ancak bedelin ödenmediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00-TL zararın dava tarihi itibariyle merkez bankası reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; Davacının üzerine aldığı işin sayaçların okunarak faturalandırılması işi olduğunu, davacının fatura düzenlenmeyen ve endeks değeri işletmeye ulaşmayan okumalara ilişkin bir talep hakkının bulunmadığını, şartnamenin 2/c Maddesine göre davacının bir talep hakkının olması için kaçak ve usulsüz elektirik kullanımının tahak- kuka bağlanmasının şart olduğunu, bu şart gerçekleşmeden bir talepte bulunamayacağını, şartnamenin davacı tarafından kayıtsız ve şartsız olarak kabul edildiğini, teknik şartnamenin 3. Maddesine göre de, tahakkuka bağlanan fatura sayısı ile ana hizmet bedeli tutarının çarpı- mı kadar yükleniciye ödeme yapılmasının gerektiğini, sözleşme dönemi boyunca gereken hakedişlerin yapıldığı ve davacı tarafından da onaylandığını, bu hakedişlere bir itirazı olma- yan davalının hakedişlerin doğruluğunu kabul etmiş sayılması gerektiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; Şartnamenin 1.9 ve 2. maddesine göre davacı tarafından üstlenilen işin, … ‘den beslenen abonelerin el bilgisayarı / endeksör vası- tası ile abone adresinde endeksinin okunarak fatura/fatura bildirimi tanzimi ve aboneye bıra- kılması, durum kodu konmasına yönelik sayaç ve mühür kontrolü, okuma gününde kapalı olması sebebiyle okunamayan abonelerin ticari ay içerisinde endekslerinin tespit edilerek liste halinde idareye bildirilmesi, kaçak ve usulsüz elektrik kullananların belirlenmesi, abone kayıtlarının güncellenmesi ile bu bilgilerin idare bilgisayarına GPRS üzerinden aktarılarak faturaya dönüştürülmesi olduğu, şartnamenin 2. Maddesine göre davacı yüklenicinin el bilgi- sayarı/ endeksör ile kaçak ve usulsüz elektrik kullananların tespit etmesi, enerji kullanım ye- rinin boş, yıkık, çalışmıyor, enerjisi kullanılıyor, sayaç arızalı, enerjisi herhangi bir sebepten dolayı kesik, sayacı sökülmüş, aboneliği iptal edilmiş, enerji tüketim yok v.b gibi nedenlerle okunamaması halinde durumun davalıya bildirilmesi ve davalı tarafından kontrolünün yapı- larak davacı yüklenici kayıtları ile güncelleştirilmesinin sağlanması; sayacın kapalı yerde olması, abonenin evde bulunmaması, köpek sebebiyle sayacın bulunduğu yere girilememesi hallerinde yüklenicinin gereken bildirimi yapması üzerine abonenin sayaç değerlerini dava- lıya bildirmesi halinde davacı yükleniciye Ana Hizmet bedeli ödeneceği, aksi halde herhangi bir ödeme yapılmayacağı; yüklenici tarafından sayaç kontrollerinin yapılması üzerine tespit edilecek kaçak, usulsüz elektrik kullanımı ve benzeri durumların davalıya 5. Maddedeki kod- lamaya uygun olarak abone ve sayaç durum kodlarının el bilgisayarına kaydedilmek suretiyle ve zimmetle teslim edileceği, maddenin atıf yaptığı sözleşmenin 11. Sayfasında yer alan kodların örnekleme olarak belirtildiği, örneğin 0 durum kodunun “normal”, 1 durum kodunun “ceryan kesik- kaçak kullanım”, 2 nolu durum kodunun “cereyan kesik – abone borçlu”, 17 nolu kullanım kodunun “kaçak kullanım tespit edildi” gibi şekillerde düzenlendiği;
Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 42. Maddesinde, yüklenici tarafından varsa itirazlarını bildirmesi aksi halde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağının belirtildiği; ancak dava konusu alacak kalemlerinin daha önce düzenlenen hakedişlerde değerlendirme konusu edilmemiş olması karşısında davalının, davacının daha önce düzenlenen hakedişlere itirazı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin savunmasının yerinde olmadığı;
İspat külfetinin davacıda olduğu, bu anlamda davacının, davalı idareye usulüne uygun şekilde kaçak bildirimlerini yaptığını, yaptığı bildirimlerden kaç adedinin kaçak ihbarı niteliğinde olduğunu ispat etmesi gerektiği, kaldı ki teknik şartnamenin 5. Maddesinde belir- tilen kodlardan 17 nolu kodun “kaçak kullanım tespit edildi” şeklinde düzenlendiği, “cereyan kesik, abone borçlu”, “tahakkuk yok”, “sayaç yok”, “cereyan kesik-abone borçlu” gibi kod- lara dayalı olarak, davacının yaptığı bildirimlerin kaçak tespiti olarak kabul edilemeyeceği, yine yıllara ilişkin yapılan durum kod bildirimlerinde “cereyan kesik-kaçak kullanım” ile “kaçak kullanım tespit edildi” kodlarının ayrı ayrı sisteme girildiği, yani daha önceden kaçak kullanım nedeniyle cereyanı kesik olanlar ile yeni dönemde tespit edilen kaçak kullanımların ayrı ayrı bildirildiği, daha önce kaçak nedeniyle cereyanı kesik olup da halen kesintisi devam edenlerden dolayı yapılan bildirimlerin hangilerinin ilk bildirim, hangilerinin mükerrer bildirim olduğunun bu şekilde tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı gerekçeleri ile kök rapordaki hesaplamaya itibar edilmediği, davalı idarenin üzerine düşen edimlerini sebepsiz olarak yerine getirmediğini usulüne uygun ve kesin delillerle ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece çözümü özel ve teknik bir bilgili gerektiren hususta talimat yoluyla alınan denetime elverişli raporlardaki teknik ince- leme, değerlendirme ve tespitler dikkate alınmayarak davanın reddine karar verilmesinin;
cereyan kesik kaçak kullanım kodu, sayaç yok kodu, davalı takip abone aktif kodu, kaçak kullanım kodu, kaçak kullanıma giren kodlar listesinin dosyaya sunluduğu gibi müvekkili tarafından yapılan tüm kaçak ve usulsüz abone adetleri davalının ana teşekkülü olan … Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen bilgi ve belgelerin, Dava konusu abone adet ve detaylarının ilgili birimlerden tespiti için gerekli bilgi ve belgeler ilgili yerlerden getirtilmiş olup dosya içerisinde olduğunu halde mahkemenin dosya kapsamına uygun olmayan davacının, davalının üzerine düşen edimleri sebepsiz olarak yerine getirmediğini ispat edemediği şeklindeki gerekçesinin;
Abonenin o esnada gerçekten izinsiz olarak elektrik enerjisi kullanıp kullanmadığı- nın tespitinin davalıya kaçak ihbarlarının bildirilmesinden sonra davalı tarafından yapılması gereken bir işlemle belirlenebileceği, davalının tutunak tutma yükümlülüğünü yerine getirme- mesinin davacının alacak hakkını ortadan kaldırmayacağı halde mahkemenin, ”tahakkuk yok” kodunun tek başına kaçak kullanım olarak nitelenemeyeceği değerlendirmesinin;
tutanağa bağlanmayan ihbarlar için davacıya sözleşme gereğince usulsüz bildirimle ilgili bir cezai işlem uygulanmadığı, davalı tarafından da dosyaya aksi yönde bir kayıt sunul- madığı, bilirkişi raporlarında da bu kapsamda cezai işlem yapıldığının belirtilmediği, bu du- rumda, davacının, kaçak ihbarlarını yapmış olmakla, sözleşmeden kaynaklanan edimini yeri- ne getirdiğinin ve ücrete hak kazandığının kabulü gerektiğini,
aynı abone ile ilgili okuma dönemi içerisinde bir kez kaçak ve usulsüz abone birim fiyatından hesaplanmış diğer bildirimler ise okuma birim fiyatından hesaplandığını, davalı- nın tutunak tutma yükümlülüğünü yerine getirmemesi karşısında varsa davalı tarafından yapılan ödemelerin değerlendirilmediğinden de söz edilmeyeceği,
mahkemece … Genel Müdürlüğünden alınıp dosyaya eklenen bildirim formları, buna dair CD içeriği ve hakediş raporları kapsamında “Tahakkuk Yok” kodunun tek başına kaçak ihbarı olarak kabul edilemeyeceğine ilişkin gerekçesinin yerinde olmadığını zira yük- lenici tarafından yapılan endeks tespiti sırasında abonenin elektriğinin borcundan dolayı daha önce kesilmiş olduğu halde elektrik kullanmaya devam ettiğinin tespiti halinde elektrik kullandığı sonraki ay için kendisine fatura tahakkuk ettirilemediğinden bu kodun verildiğini bu yüzden “tahakkuk yok” durum kodunun kaçak elektrik kullanımı anlamına geldiğinin belirtildiğini,
mahkemenin, kök raporda davacının kaçak ödüllendirme primine ilişkin bakiye alacağının sözleşmede belirtilen bütün işlerin bedelinin yaklaşık üçbuçuk katı kadar olma- sının hayatın olağan akışına uygun olmadığına ilişkin değerlendirmesinin dosya kapsamına uygun olmadığını, zira sözleşmede 4.277.442,84 TL nin endeks okuma işi için verildiğini kaçak ve usulsüz abonelere ilişkin tespitler ve ödemelerin bu bedel içinde olmadığını, aksi halin kabulü halinde de sözleşmede böyle bir sınırlama getirilmediğini,
kendilerinin delillerinin yanlızca dava dilekçesine ekli deliller olmamasına rağmen bilirkişi heyetinin 11.11.2019 tarihli bilirkişi ek raporunu dava dilekçesi ekinde sunulan belgeleri esas alarak düzenlemesinin de hatalı olduğunu bu yüzden denetime elverişli 1. ve 2. bilirkişi ek raporlarında yapılan değerlendirmelerin nazara alınması gerektiğini belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 1.000.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalıdan tahsiline ve müvekkilinin 2010 yılına ilişkin bakiye 2.809.903,08 TL, 2011 yılına ilişkin olarak 5.703.954,89 TL, 2012 yılına ilişkin olarak 6.010.800,23 TL alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı yüklenici tarafından üstlenilen işin bedelinin eksik verildiği iddiasına dayanan alacak talebine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Uyuşmazlık; aralarındaki sözleşme ve şartname kapsamında davacının kaçak ve usulsüz elektrik kullanan aboneleri davalıya bildirmesine rağmen davalının kendi personeli ile gereken kontrolleri yaparak kaçak ve usulsüz elektrik kullanan abonelerle ilgili tahakkuk işlemlerini yapmaması sebebi ile davacının ‘kesme bağlama’ birim bedelini davalıdan talep edip edemeyeceği, davalı tarafın buna ilişkin tahakkuk işlemini yapmamasında haklı bir gerekçesinin olup olmadığı, davacının düzenlenen hakedişlere ihtirazi kayıt koymamasının iş bu talebini etkileyip etkilemeyeceği ve davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
5235 sayılı adli yargı ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkileri hakkında kanun un 5/3 maddesi gereğince “Asliye ticaret mahke- mesi kurulan yerlerde … konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri beş yüz bin Türk lirasının üzerinde olan dava ve işler” heyet halinde görülüp karar verilmesi gereken dava ve işlerdir.
Davacı dava dilekçesi ile davalıdan başlangıçta 20.000 TL talep etmiş iken, bu talebini 06/10/2020 tarihli dilekçesi ile 1.000.000 TL ye çıkarmış ve aynı tarihte tamamlama harcını da yatırmıştır.
Yukarıda belirtilen karar ise mahkemece tek hakimli olarak verilmiştir. Mahkemece dava tek hakimli olarak görülmekte iken davacının talep sonucunu arttırmış olması karşısında dosyanın aynı mahkemenin heyetine tevdii gerekirken esas hakkında karar verilmesi kamu düzeninine ilişkin ve resen gözetilmesi gereken hususlardan olduğundan davacı tarafın diğer istinaf sebepleri hakkında bir değerlendirme yapmadan kararın kaldırılmasına karar vermek gerek- miştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun resen sebeplerle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılma- sına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 06/10/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.08/02/2023