Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/07/2021
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 14/02/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; takibe konu senetteki imza ve yazının müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin karşı tarafa böyle bir borcu olmadığını, senetin sahte olduğunu, bu hususta Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına “resmi belgede sahtecilik” sebebiyle şikayet dilekçesi sunulduğunu, yine müvekkilince Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyasında imzaya itiraz edildiğini, müvekkilinin yabancı olduğunu, kendi ve ailesini geçindireceği tek parasının olduğu banka hesabına ihtiyaten haciz konulduğunu, yabancı bir ülkede oldukça zor duruma düştüğünü, kirasını ve faturalarını ödeyemez duruma düşürüldüğünü, imzaya itiraz davasının masrafları ve iş bu itiraz dilekçemizin masraflarını dahi karşılayamadığını, bu nedenlerle takibe dayanak senetteki imzanın müvekkil …’a ait olmaması, savcılığa şikayet edilmiş olması, müvekkilin dinlenilmeden karar verilmiş olması, bütün banka hesaplarına haciz ve bloke konulması, karşı tarafın teminatının düşük olması sebebleri ile imzaya itirazlarının ve iş bu dilekçedeki itirazlarının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasını, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ihtiyati hacze itirazda yetki, teminat ve ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirmesi yapılır. Bunun dışında alacağın esasına veya diğer usuli eksiklikler ihtiyati hacze itiraz sırasında ele alınamaz. İtiraz eden vekili senet altındaki imzayı inkar etmiştir. Bu itiraz ise ancak esas dava ile görülebilecek bir itiraz olup bu sebeple ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar vermiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; itiraz dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklı hakkında C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamının incelenmesinden davacının talebinin kambiyo senedine dayandığı, davalının imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır. ihtiyati hacze itirazda yetki, teminat ve ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirmesi yapılır. Bunun dışında alacağın esasına veya diğer usuli eksiklikler ihtiyati hacze itiraz sırasında ele alınamaz. İtiraz eden vekili senet altındaki imzayı inkar etmiştir. Bu itiraz ise ancak esas dava ile görülebilecek bir itiraz olup dava konusu olayda HMK 209.maddesinin de uygulamasını gerektirir bilirkişi raporu vb. delil de bulunmadığından davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının istinaf eden davacıdan TAHSİLİ İLE HAZİNİYE GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına,
3-Davacı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 14/02/2022
…