Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/3061 E. 2021/2239 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 28/12/2021
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;”.. davacının “…” isimli işletmenin sahibi olduğunu, davacının davalı şirketle aralarındaki anlaşma gereğince davalı şirketin siparişleri doğrultusunda perdeler yaptığını ve davalı şirkete teslim ettiğini, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirerek davalı şirkete ürünleri eksiksiz bir şekilde teslim etmesine rağmen davalı şirket tarafından ürün ve hizmet bedellerinin ödenmediğini tüm çağrılara rağmen davalı şirketin borcunu ödememesi nedeniyle söz konusu işlere ilişkin düzenlenen faturalar alacağın tahsili amacıyla icra takibine konu edildiğini, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini..” talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;”.. davanın zamanaşımına uğradığını, faturalarda davalı imzası bulunmadığını, tek taraflı olarak düzenlendiğini, faiz miktarının fahiş olduğunu, takibin düştüğünü yenilenmeden dava açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini..”talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk derece mahkemesince “… Alanya 6. Asliye Hukuk Mahkemesince “görevsizlik” değil “Asliye Ticaret Mahkemesi” sıfatıyla bakılan dosyada “gönderme” kararı verilmiştir. Başka bir ifade ile Alanya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 22. maddesinde belirtilen şekilde görev uyuşmazlığı doğmadığından merci tayini yolunda bir karar verilmeksizin dava dilekçesinin görev yönünden reddine mahkememizin görevsizliğine….” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “….-Eldeki dava faturadan kaynaklanan itirazın iptali olup davaya dayanak olan faturalar her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendiren bir hukuki işlemden doğmuştur. Davacının kabulünde olduğu üzere icra takibine konu faturalar perde yapım işinden kaynaklanmaktadır, bu sebeple davacı için ticari iş niteliğindedir. Ayrıca davalı da tüzel kişi tacir olup TTK’ya göre bütün işlemleri ticari iş sayılır. Buna göre eldeki dava her iki taraf için de ticari iş sayılmaktadır. Ek olarak, takibe konu faturalar hem davacı hem davalının ticari işletmesinden kaynaklanmaktadır. Somut olayda davacı tacir olup uyuşmazlık da tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığından Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Her halükarda, mahkemenin görevsizlik kararı ile “talep halinde dosyanın görevli Alanya Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne gönderilmesine” şeklinde karar vermekle yetinmesi gerekirken; “talep halinde dosyanın Alanya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine” şeklinde karar vermesi hatalı olmuştur…” denilerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava ; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. maddesine dayanan itirazın iptali istemli davadır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesinin ticari davaya ilişkin şekli gerekçesi yerinde olmamakla birlikte, istinaf incelemesi davanın hangi mahkemede görülmesi gerektiği yönünden yapılmıştır. İki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı olmadığı, zira Alanya Aasliye Hukuk Mahkemesi’nin bir ” devir” “gönderme” kararı verdiği görülmektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak yasa ile belirlenebilir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
Anayasa’nın 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Tabii hakim ilkesi gereği yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi belirlenmiş olan mahkemede görülmesi gereklidir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılacaktır.
Bu nedenle ; eldeki ticari davada davaya bakmakla görevli mahkeme Alanya Asliye Hukuk Mahkemesi ( Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olmakla, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı yerinde olmakla istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2- İstinaf eden davalı yandan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alınmış olmakla ayrıca alınmasına YER OLMADIĞINA
3-İstinaf eden davalı yan tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA
4- Davacı yan avansından kullanıldığı anlaşılan iki e-tebligat gideri 11,00 TL, dosyanın istinafa gidiş-dönüş ücreti gideri 32,00 TL ki toplam 43,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine
5- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2021 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.

….