Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/302 E. 2021/1885 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/12/2020
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın reddine
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/11/2021

Taraflar arasındaki zayi belgesi verilmesi davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Müvekkilinin 2020 Ağustos ayının başında doğum yapması sebebiyle yetkilisi bulunduğu şirketin tüm ticari işlemlerini yapmak üzere eşi …’ ı yetkili kıldığını, …’ ın bu yetkiye dayanarak şirketin tüm ticari işlemlerini gerçekleştirdiğini, …’ ın ayrıca şirketin defter belgelerini de muhafaza ettiğini, müvekkilinin 18.08.2020 tarihinde eşi …’ a defter ve belgelerin akıbetini sorduğunu, eşi …’ ın şirketin defter ve belgelerinin zayi olduğunu söylediğini, …’ın şehir dışı iş yolculuğu yapması ve bu yerlerde şirket belgesine ihtiyaç olması sebebiyle defterlerin … plakalı araç içerisinde bulunduğunu, aracın çalındığını, çalınan aracın içerisinde müvekkilinin şirketine ait 2018 dönemi defter ve belgelerin bulunduğunu, aracın çalınmasına ilişkin olarak Antalya 14 Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, Antalya 22. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas ve Antalya 25 Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı ceza dosyalarının bulunduğunu, 2018 yılı defter ve belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, Bu itibarla basiretli bir tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve müstenidatı belgelere gereken özen ve ihtimamın gösterilmesi gerektiği, davacı defterlerinin … Plakalı araçta muhafaza edilmesi, aracın çalınması gibi bir durumun söz konusu olmaması, aracın içerisindeki ticari defter ve belgeler ile birlikte alınan borç paranın ve ödenecek faizinin teminatı olarak dava dışı, arada güven ilişkisi bulunmayan şahısa teslim edilmiş olması karşısında davacı tarafın basiretli tacir gibi davranmadığı, özen yükümlülüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili …’ın 2020 yılı Ağustos ayı başında doğum yapması sebebiyle yetkili olduğu şirketin tüm ticari işlemlerini yapmak üzere eşi …’ı yetkili kıldığını, müvekkilinin vergi denetçilerinin düzenli denetime hazırlık için şirketin belge ve defterlerini …’dan talep etmesi üzerine …’ın beyanı ile belgelerin zayi olduğunu anladığını, …’ın ticari işleri sebebiyle sık sık araç ile şehir dışına seyahat etme durumu ve bu yerlerde şirket belgelerine ihtiyacı olması sebebiyle müvekkilinin yetkili olduğu şirketin defter ve belgelerin müvekkiline ait … plakalı aracın içinde bulunduğunu araçta bulunmasının da bu nedenle doğal olduğunu, …’ın eşinin icra taahhüdünü ihlalden tazyik hapsi ile cezalandırılmaması adına 40.000,00 TL borç bedeli 65.000,00 TL olarak geri ödemek üzere tefecilerden almak zorunda kaldığını, bu konu ile ilgili Antalya 25.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının olduğunu, bu parayı almanın tek yolunun arabasını teminat olarak bırakmak olarak söylendiğini ve aracını teminat olarak bırakmak zorunda kaldığını, müvekkilinin bu durumda bir kusurunun bulunmadığını, özen yükümlülüğünün ihmali olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüşür.
Dava, zayi belgesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Zayi belgesi verilmesini düzenleyen TTK.nun 82/7.maddesinde”… tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dava dilekçesinde, davacının eşinin kullanmış olduğu … plakalı aracın içerisinde 2018 yılı defterlerinin bulunduğu ve aracın çalındığı belirtilmiş olup dosya arasına alınan iddianamede güveni kullanma suçunun işlenme tarihinin 16/09/2019 tarihi olarak belirtildiği ve istinaf dilekçesinde de belirtildiği üzere 40.000,00 TL borç karşılığında aracı teminat olarak davacının eşinin verdiği araç içerisinde de zayi belgesi talep edilen defterlerin bulunduğu anlaşılmıştır.
Zayi belgesi talep eden davacı öncelikle bir ziyaa olayının vuku bulduğunu ve bu ziyaanın TTK 82/7. maddesinde belirtildiği hallerden veya benzeri bir olay sonucu meydana geldiğini, defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve özeni göstermiş olduğunu, ziyaanın onun iradesi dışında meydana geldiğini, yasa gereği tutmak ve saklamak zorunda olduğu şirkete ait karar defterini emin koşullarda saklayıp, muhafaza ettiğini ispatlamak zorundadır.
Bu durumda davacı, kanunen saklamakla yükümlü olduğu belgeleri muhafaza etmek için basiretli bir tacirin alması gereken tedbirleri aldığını, özen görevini yerine getirdiğini, belgelerin zayi olmasında kusuru olmadığını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesi doğru olup, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeninden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-ç. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 02/11/2021