Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/300 E. 2023/68 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

KARAR TARİHİ : 13/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 17/07/2020
DAVANIN KONUSU : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/01/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
Davacı vekili, müvekkili banka şubesine borçlu … Tic. Aş firmasının imzalamış olduğu genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi uyarınca müvekkili Burdur Şubesinden kefaletli taksitli ticari kredisi kullandırıldığını, diğer davalı …’in borcun tamamına müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu, kredinin geri ödenmesinde temerrüde düşürülmesi üzerine davalılara noter aracılığıyla ihtarnameler gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine davalı hakkında Antalya 14. İCra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılara gönderilen ödeme emirlerinin tebellüğ edilerek borca itiraz edildiğini, davalıların yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığını, davalıların itirazlarının yasal süresinde olup olmadığı konusunda araştırma yapılması gerektiğini, kredinin geri ödenmesinde temerrüde düşürülmesi üzerine kredi hesabı kat edilerek yasal prosedör çerçevesinde hesap kat ihtarı gönderilerek ödemeye davet edildiğini, takibe esas genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin 71.maddesinde temerrüt halinde uygulanacak faiz oranının borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında uygulanacağının hüküm altına alındığını, davaya konu kredilerin kefaletli krediler olduğunu, kgf ile müvekkili banka arasında imzalanan sözleşmeler, bakanlar kurulu kararları ve ilgili taahhütnameler kapsamında kgf tarafından ödeme yapıldığından kgf adına takiplere devam edildiğini, kgf’den sağlanan tahsilatlar düşülmeksizin itirazın iptali davası açıldığını, davalılar sırf takibi uzatmak amacıyla hukuki mesnedi bulunmayan iddialar ortaya atarak icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, icra takibine yapılan itirazın süresinde olduğunu, süresi içerisinde usulüne uygun itiraz ile takibin durmadığının gözetilerek dava şartının oluşmayacağı ve bu sebeple davanın reddine karar verileceğinin açık olduğunu, takip dayanağı yapılan belgelerin hiçbirinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, temerrüd faizi talebinin müvekkili şirket ve diğer kefil olan müvekkiline hesap kat ihtarnamesinin tebliği ve tebliğine müteakiben verilen ödeme emrinin sonundan itibaren başlatılması gerekirken şartların tahakkuk etmediği dönem içerisinde anılan ad ve oran üzerinden faiz talebinin hukuki dayanağı olmadığını, müvekkili şirket yönünden KGF teminatlı olarak verildiği şartının gerçekleşmediğini, bu hususta yapılan itirazın yerinde olduğunu, müvekkili şirketin davacı bankaya olan borcunun ipotekle temin altına alınmış olduğunu, müvekkili şirket hakkında ipoteğin varlığına kefalet oranında ortaklık sebebiyle belirlenecek miktar için genel yolla haciz takibi yapılamayacağını ve davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı banka Burdur Şubesi ile Davalı …AŞ arasında 15.06.2015 tarih 5.620.000,00 TL ve 500.000,00 USD limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi bağlantılı, davalı … ve dava dışı …’ın sözleşme limitleri üzerinden 18.06.2015 tarihinde doğmuş ve doğacak banka alacaklarına müteselsil kefil olduklarını, daha sonra sözleşme limitinin 850.000,00 USD artırılarak 1.350.000,00 USD ye çıkarıldığını, davalı … ‘in kefalet limitinin 02.12. 2016 tarihinde USD bazında 1.350.000,00 USD ye çıktığını, icra takibinin davalı şirkete açılan ve kullandırılan … numaralı KGF kefaletli kredi için yapıldığını, 13.02.2018 tarihli kat ihtarnamesinin davalılara tebliğ mazbatası bulunmamakla beraber takibin 16.02.2018 tarihinde başlatılmakla ihtarnamede yer alan 3 günlük süre dikkate alındığında davalıların takip tarihi itibariyle temerrüte düştüklerinin kabul edilmesi gerektiğini, dava ve icra takibine konu edilen taksitli kredinin %13.44 akdi faize tabi olup, sözleşmenin temerrüt faizine ilişkin 10.5 maddesinde bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi yürütüleceği yazılı olmakla, akdi dönemle ilgili olarak borçlu cari hesap kredi türleri itibariyle davalı şirkete kullandırılan kredilere fiilen uygulanan en yüksek akdi faiz kredili mevduat hesabına uygulanan %22.08 olup, akdi faizin 2 katı oranında akdi faiz uygulanabileceği dikkate alındığında, bankanın %44,16 oranında temerrüt faizi talep edebileceğini, davalı şirketin kredi hesabına en son 21.10.2017 vadeli 7. Taksit ödemesini 31.10.2017 tarihinde yaptığı tespit edilmekle, bankanın 05.02.2018 tarihinde yaptığı kat işlemine göre 1.566.569,36 TL ana para bakiyesi, 107 günlük %13,44 oranında 62.579,22 TL akdi faiz ve 3.128,96 TL gider vergisinin kapatilize edilmesi ile asıl alacak tutarının 1.632.277,54 TL olduğunu, sonuç olarak davalıların takip tarihi itibariyle 1.632.277,54 TL asıl alacak, 6.093,84 TL işlemiş akdi faiz ve 304,69 TL gider vergisi olmak üzere toplam 1.638.676,07 TL sorumlu oldukları dosyaya alınan bankacı bilirkişi raporu ile subuta ermekle, davanın kısmen kabulüne ve hüküm altına alınan likit-belirlenebilir alacak üzerinden hesap edilecek %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı bankaya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; temerrüt faizinin taraflar arasındaki sözleşme uyarınca %46 olarak alınması gerekirken %44.16 olarak alınmasının hatalı olduğunu, temerrüt tarihinin yanlış hesaplandığını, çünkü ödeme günü belli olduğu için ayrıca temerrütü düşürmek için ihtarın gerekmediğini belirterek bu yönlerden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bankanın alacağının 12.000.000,00 TL ‘lik kısmı için ipotekle teminat altına alındığını, bankanın Antalya 7. İcra Müdürlüğünde … sayılı dosya ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını takibin halen derdest olduğunu ayrıca kredi garanti fonu tarafından yapılan ödeme olup olmadığı belirlenmeksizin karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmişlerdir.
Dava, itirazın iptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı bankanın kök raporda temerrüt tarihine ilişkin yapılan tespitlere süresinde itiraz etmediği gibi dosyaya kat ihtarının tebliğine ilişkin belgelerin de ibraz edilmediği ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin 10.5 maddesine göre belirlenen temerrüt faiz oranı yerinde görülmekle davacı bankanın istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Diğer taraftan davalı şirketin davacı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak banka lehine 12.000.000,00 TL ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere taşınmaz ipoteği verdiği ve bankanın Antalya 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile 4.328.398,39 TL nakdi alacak ile 720.000,00 Euro gayrinakdi teminat alacağının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe giriştiği, bilirkişinin ek raporunda İİK’nın 45. Maddesi ile ilgili hususun değerlendirilmesinin mahkemenin takdirine bırakıldığı ancak mahkemenin itirazlara rağmen bu hususta bir inceleme yapmadığı anlaşılmış olup ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibe ilişkin dosya celb edilerek o dosyada takibe dayanak kredi sözleşmesi ile eldeki itirazın iptali davasına konu kredi sözleşmesinin çerçeve nitelikli aynı genel kredi sözleşmesinden mi yoksa farklı genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı, aynı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta ise asıl borçlu şirket yönünden İİK’nın 45. Maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı, farklı çerçeve nitelikli genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanmakta ise ipotek tarihi dikkate alınarak doğmuş ve doğacak alacakları kapsayıp kapsamadığı ve sonucuna göre İİK’nın 45. Maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
1- Davalılar vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2020 Tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 27.930,10 TL nispi istinaf karar harcının davalılara İADESİNE,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
6-Davacı ve davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.13/01/2023

….