Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2998 E. 2021/2241 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 01/11/2021
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 28/12/2021

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “….davacı ile davalı arasında tıbbi medikal malzemeleri alım-satımına ilişkin ticari ilişkinin vuku bulduğunu, davacının işbu ticari ilişki gereğince eksiksiz ve kusursuz olarak tıbbi medikal malzemelerini davalı yana teslim ettiğini, buna karşın davalı tarafın işbu malzeme bedelini ödemediğini, bunun üzerine Alanya 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız itirazı ile takibin durduğunu, bu sırada davalı tarafından davacıya dava konusu “…” cihazının kurulumu ve kullanım şartları hakkında bilgilendirme için talep yazısının gönderildiğini, bu yazıda dahi davalı hastanenin davacı tarafından satılan cihazın bünyelerinde bulunduğu ve kullanıma hazır olduğunun açıkça ikrar edildiğini” belirterek, Alanya 2. İcra Müdürlüğü’nün … . sayılı dosyasına ilişkin yapılan haksız itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren kısa vadeli avans faizi uygulanmasına, alacağın %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini….” talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle “…davalı hastanede damar tedavisi uygulamalarında kullanılmak üzere lazer cihazı talebi üzerine, davacı şirket tarafından öncesinde bir teklif mektubunun davalı şirkete gönderildiğini, lazer cihazının fiyatının davalı hastane tarafından fahiş bulunması üzerine, hastane yetkililerinin malzeme alımından vazgeçtiğini ve kiralama opsiyonu ile cihazın kiralanmasının düşünüldüğünü, davacı şirketin kiralama opsiyonu için de bir teklif mektubu gönderdiğini, kiralama üzerine mutabık kalınınca, davacı şirket çalışanı olduğunu belirten … T.C.kimlik numaralı … isimli kişinin hastaneye geldiğini ve söz konusu Lazer cihazını faturası ile birlikte hastane çalışanına bırakıp gittiğini, taraflar arsında bir alım-satım yapılmadığını, hastane yetkilileri ile davacı şirket arasında bu malzemelerin geri alınması yönündeki görüşmelerin davacı şirket tarafından bu gün yarın denilerek hep sürecin uzatılmaya çalışıldığını, söz konusu faturanın davacı şirkete iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini, taraflar arasında hiçbir mutabakat ve sözleşme yapılmadan davacı şirkete tarafından davalı hastane çalışanına teslim edilen ve 17.12.2018 tarih ve … seri numaralı fatura muhteviyatında belirtilen bu malzemenin, hiçbir zaman davalı şirketten gelecek eğitmenin gelmesine kadar ambalajı açılmadan bekletildiğini, taraflar arasında varılan sözlü mutabakat neticesinde, davacı şirket görevlisinin malzemeyi tanıtacak olan eğitici …’nun eğitim ile ilgili olarak 09.05.2019 tarihinde hastaneye geldiğini, söz konusu cihazda birkaç malzemenin eksik olduğu için davalı şirket yetkilisi tarafından çalıştırılamadığını, cihazın soğuk başlığının olmadığının aynı gün (09.05.2019 tarihinde) tespit edildiğini, taraflarında 09.05.2019 tarihinde öğrenilmiş olan cihazdaki ayıbın davacı şirkete hemen Alanya 4.Noterliğinin 13.05.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini, ayrıca yapmış oldukları harici araştırmada; davacı şirketin satış yetkisi bulunmayan bir malzemeyi davalı şirkete teslim ettiğini tespit ettiklerini belirterek, davanın reddine, davacının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine….” karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk derece mahkemesince “.. Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince “görevsizlik” değil “Asliye Ticaret Mahkemesi” sıfatıyla bakılan dosyada “gönderme” kararı verilmiştir. Başka bir ifade ile Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 22. maddesinde belirtilen şekilde görev uyuşmazlığı doğmadığından merci tayini yolunda bir karar verilmeksizin dava dilekçesinin görev yönünden reddine mahkememizin görevsizliğine ….” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde konu ile ilgili değişik Yargıtay Hukuk Daireleri’nin kararlarını yazarak davaya Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılması gerektiği nedeni ile kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. maddesine dayanan itirazın iptali istemli davadır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki davada istinaf konusu edilen husus davaya bakmakta Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasındadır.
Öncelikle iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunmamaktadır. Alanya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin gönderme ve devir kararı verdiği, görevsizlik kararı vermediği kabul edilmelidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak yasa ile belirlenebilir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
Anayasa’nın 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Tabii hakim ilkesi gereği yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi belirlenmiş olan mahkemede görülmesi gereklidir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılacaktır.
Eldeki davada davanın açıldığı tarihte Alanya Asliye Hukuk Mahkemelerinin ticari davalar açısından Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı bulunduğundan , ilk verilen gönderme kararı yerinde olmadığından; Mahkemenin görevsizlik kararı vermesi HMK na ve HSK ‘nın yargı çevresi belirleme yönündeki kararına uygun olup, davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-Davacı yandan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin olarak alınmış olmakla ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA
3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA
4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2021 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.