Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2809 E. 2021/2101 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 30/09/2021
TALEBİN KONUSU: İpotekli Taşınmazların Satışına İzin
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 07/12/2021

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde talep eden asli müdahil … A.Ş. vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müdahil … A.Ş. vekili 17/08/2021 tarihli dilekçesinde özetle; davacılar hakkında verilen kesin mühlet kararının 30.06.2021 tarihinden itibaren 6 ay süre ile uzatılmasına ve bu süreçte daha önceden uygulanmasına karar verilen tedbirlerin aynen devamına karar verildiğini, davacılar … ve … Şirketi (Birleşen … Şirketi) firmalarının maliki olduğu; … ili, … ilçesi, … mah., … parselde kayıtlı tarla, … ili, … ilçesi, … Mah … ada … parselde kayıtlı tarla, … ili, … ilçesi, … Mah. … ada … parselde kayıtlı tarla, … ili, … ilçesi, … Mah. … ada … parselde kayıtlı bağ vasıflı taşınmazların müvekkili bankaya ipotekli olduğunu, Denizli 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine konu edildiğini, huzurdaki dava kapsamında tesis edilen tedbirler sebebi ile icra yoluyla satışa çıkarılamadığını, anılan taşınmazların davacılar adına kayıtlı olmasının ve kaydında ipotek bulunmasının söz konusu taşınmazların konkordato müessesesinin sağladığı güvenceden yararlanması için yeterli bir hukuki gerekçe bulunduğunu göstermediğini, taşınmazların tarla ve bağ vasfında olup davacıların ticari faaliyetine özgülenmiş veyahut davacıların ticari faaliyete herhangi bir katkısı olan taşınmazlar olmadığını, ipotekli taşınmazların paraya çevrilmesi davacı borçluların ekonomik varlığını tehlikeye sokmayacağını, bu nedenlerle taşınmazların icra yolu ile satışına izin verilerek bu hususta ilgili icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 22/09/2021 tarihli ara karar ile; asli müdahil … A.Ş. tarafından her ne kadar, davacılar … ve … Şirketi (Birleşen … Şirketi) firmalarının maliki olduğu; … ili, … ilçesi, … mah., … parselde kayıtlı tarla, … ili, … ilçesi, … Mah … ada … parselde kayıtlı tarla, … ili, … ilçesi, … Mah. … ada … parselde kayıtlı tarla, … ili, … ilçesi, … Mah. … ada … parselde kayıtlı bağ vasıflı taşınmazların müvekkili bankaya ipotekli olduğunu, Denizli 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine konu edildiğini, taşınmazların icra yolu ile satışına izin verilmesini talep etmiş ise de; komiser heyetinin 21/09/2021 havale tarihli görüş raporlarından; …. Şirketinin, … ili, … ilçesi, … Mah … ada … parselde kayıtlı tarla – Nar 60.000.00 TL … ili, … ilçesi, … Mah … ada … -… parselde kayıtlı tarla -Armut 87.000.00 TL, … ili, … İlçesi, … Mah. … ada … parselde kayıtlı bağ-Üzüm 33.700,00 TL olmak üzere toplam 180.700,00 TL tarımsal gelir elde ettiğini, … adına kayıtlı … ili, … ilçesi, … mah., … (… ) parselde kayıtlı tarla- Buğday 23.858,72 TL tarımsal gelir elde edildiğini, 2020 yılında sözkonusu taşınmazlardan toplam 202.769,61 TL tarımsal gelir elde edildiği, satışı istenilen taşınmazların işletmenin tarım faaliyetleri kapsamında gelir getirici özellikleri olması nedeniyle satışları durumunda şayet konkordato tasdik edilirse tasdikten sonraki aşamalarda ödemelerde zorluklar çekilmesinin muhtemel olduğunun tespit edilmesi karşısında, satışa izin verilmesi istenilen taşınmazlar yönünden İİK’nun 295/1-2 maddesi ile 297/2 maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
Asli müdahil … A.Ş. vekili 29/09/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile; müvekkili bankaya ipotekli taşınmaz üzerinde yetişen ürünlerin nakit girişi olarak ön projede yer aldığını, işletmenin tarımsal faaliyetleri kapsamında taşınmazlardan gelir elde edildiği bilgilerini edindiklerini, İİK’nın 150/g maddesi uyarınca kıyasen ipotekli taşınmazın semerelerinin haczinin hukuken mümkün olduğunu, bu durumla uygulamada sıklıkla karşılaşıldığını, davacı firmanın ticari ve ekonomik bütünlüğünün müvekkili bankaya olan ipotekli taşınmazlardan oluşmadığını, kaldıki taşınmazın malikinin firmanın kefili … olduğunu, konkordato müessesinin varlığının borçluyu bir takım tedbirlerle malvarlığını alacaklarını ödemek üzere korumak olup bu düzenlemeye ilişkin tedbirlerin tamamen alacaklının aleyhine yorumlanmasının haksız olduğunu, rapor esas alınarak verilen red kararının konkordato müessesenin düzenlenme ruhuna ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek … ili … ilçesi … Mah. … parselde kayıtlı tarla, … ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde kayıtlı tarla vasıflı, … ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde kayıtlı tarla vasıflı, … ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde kayıtlı bağ vasıflı taşınmazların icra yolu ile satışına izin verilmesi talebinin reddine ilişkin karara itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 30/09/2021 tarihli ara karar ile; mahkemece 22/09/2021 tarihli ara karar ile karar verildiğinden müdahil vekilinin 22/09/2021 tarihli ara karara itirazının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, talep eden müdahil … A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Talep eden müdahil … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; itiraz dilekçesini tekrarla ipotekli taşınmazların satışına izin verilmemesinin müvekkili bankanın zararının katlanarak artmasına sebebiyet vermediğini ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile talebin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep, ipotekli taşınmazların satışına izin istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Müdahil vekili tarafından istinaf edilen karar talebin reddi ile itirazın reddine ilişkin ara kararlardır. Öncelikle HMK 341. maddesinde istinafa tabi kararlar düzenlenmiş olup buna göre; İlk Derece Mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
Öte yandan konkordato müessesi 28/02/2018 tarihli 7101 Sayılı Kanun ile İİK’nın 285 ila 309 maddelerinde yapılan değişiklik ile yeniden düzenlenmiştir. Belirtilen maddelerde konkordato yargılaması sırasında verilen kararların kanun yolları da düzenlenmiştir. İİK’nın 287/6. maddesinde mahkemenin tedbirlere ilişkin kararlarının kesin olduğu, bu kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna gidilemeyeceği düzenlenmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen talebin reddine dair ara karara karşı İİK’nın 287/6. maddesi uyarınca istinaf yolu kapalı olduğundan, müdahil … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Müdahil … A.Ş. vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Müdahil … A.Ş.’nin istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince müdahil … A.Ş.’ye İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından talep eden davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.07/12/2021