Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2807 E. 2021/2160 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 04/06/2021
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/12/2021
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 29.12.2918 tarihinde karşı yan lehine 25.03.2019, 25.04.2019 ve 25.05.2019 vade tarihli her biri 5.000 TL olmak üzere 3 adet senet keşide ederek davalı firmaya verdiğini, müvekkilinin bu senetlerin bedellerini dekontlar ile ödediğini, dekontlarda da görüleceği üzere senet ödemesi açıklaması ile 09.05.2019 tarihinde 10.000,00 TL ve 29.05.2019 tarihinde 5.000 TL olmak üzere vadesinden sonra ödeme yapıldığını, bu ödemelere rağmen senetlerin müvekkile iade edilmediği gibi davalı firma tarafından Denizli 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, senet bedellerinin ödendiği davalı firma tarafından müvekkile protesto gönderilen … şubesine bildirildiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek takiplerin durdurulmasına, müvekkilinin Denizli 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen senetler nedeniyle davalıya borcu olmadığının tespit edilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, müvekkili ile davacı …’nin uzun süreden beri cari hesap olarak çalışmakta olduğunu, bu alış verişi duruma göre senetlide yaptıklarını, müvekkilinin yapılan ticaret karşılığı karşı taraftan 25.04.2019 tarihli 25.05.2019 tarihli ve 25.03.2019 vade tarihli 3 adet senet aldığını, daha önceden de senetlerin alıp bunları ödeyip bankadan aldığını, ancak senetlerin günü geldiğinde bankaya verildiğini ancak karşı tarafın bu borçlarını ödemediğini, ödemeyince cari hesaplara kaydedildiğini, ödeme olarak yaptığı ödemelerde daha önceki hesaplarına mahsup edildiğini, hesap dökümleri ve faturalar ile defterler incelendiğinde bunların ortaya çıkacağını, yapmış oldukları bu ödemelerin havale şeklinde olduğunu borçlarına mahsup edildiğini, gerçekten de hiçbir ödemesi hangi senede ilişkin beriltilmediğini, bu ödemeleri yaptığında senetlerini bankalardan alıp masraflarını da bankaya ödediğini, davacı tarafın iddialarını tamamıyla alacaklarını almaları için dosyanın semeresiz kalması için yapılmış bir dava olduğunu, bu nedenle davacının bu davasının ret edilmesi gerektiğini, davayı kabul etmediklerini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği, HMK 222/1) ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şart olduğu, (HMK 222/2) bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlendiği, açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olacağı, (HMK 222/4) mevcut olayımızda takibe konu 25.03.2019, 25.04.2019 ,25.05.2019 vade tarihli 5.000,00 er TLbedelli 3 adet senede ilişkin ödeme dekontlarının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının kendi ticari kaydına göre de takibe konu senetlerin iadesi karşılığında tahsilatlarının yapıldığının kaydedildiği, dolayısıyla hem davacı hem davalı ticari defterlerine göre takibe konu senetlerin davacı tarafça ödendiği anlaşıldığından, davacı ve davalı tarafın ticari defter kayıtlarının birbirini teyit ediyor olmasının davacı lehine alacak olarak değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı yanın kötü niyetli olduğunun sabit olduğunu, zira davalı yanın senet ödemesi olarak tahsil ettiği bedellerin kendi savunmasına göre cari hesaba mahsup ettiğini, senet üzerinden de müvekkili hakkında takip başlattığını, müvekkilinin bu haksız takibi durdurabilmek için hem icra dosyasının dosya bedelini bloke ettiğini hemde teminat ödemek durumunda kaldığını, davalının ticari defterlerinde aksi derdirdiği ödemeleri görmezden gelerek müvekkili hakkında takip başlatmasının kötü niyet tazminatının koşullarını tek başına sağladığını, davalının banka hesabına yapılan ödemenin davalı tarafça bilinmediği yahut ödeme sebebinin bilinmediği savunmasının kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenle yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Uyuşmazlık, davacının Denizli 1. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası kapsamında takibe dayanak kılınan 3 adet bono nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı, davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilip edilmeyeceği hususların toplanmaktadır.
DELİLLER:
1-Beyan dilekçeleri,
2-Denizli 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı
3-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava,menfi tespit istemine ilişkindir
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne, kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İİK 72/5.maddesi “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının borçlu olmadığının tespitini talep ettiği Denizli 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak kılınan ve alacak sebebi olarak belirtilen üç adet bononun davacı tarafça banka kanalı ne davalı tarafa bedelin ödendiği, İlk Derece Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporuna göre davalı tarafın defterinde de takibe ve davaya konu bonoların ödendiğinin senet iadesi açıklaması ile belirtildiği, takip ve dava konusu bonoların keşidecisinin davacı, lehtarının ise davalı olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde dava dilekçesinde talep edilmesi nedeniyle İlk Derece Mahkemesince davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerekirken davacının bu talebinin reddine karar verilmesi hatalı olmuş olup, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 04/06/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-a-Davanın kabulü ile, davacının Denizli 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu; 25.03.2019, 25.04.2019 ,25.05.2019 vade tarihli 5.000,00 er TLbedelli 3 adet senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
b-Davacının kötü niyet tazminat talebinin Kabulü ile, 15.000,00 TL’nin %20si olan 3.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Alınması gerekli 1.024,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,17 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 768,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
d-Davacı tarafından yapılan peşin harç dahil 380,07 TL ilk masraf, 581,00 TL bilirkişi, müzekkere ve tebligat gideri olmak üzere toplam 961,07 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK 333.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra istek halinde iadesine,
f-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g-Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 57,20 TL posta masrafı olmak üzere toplam 219,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
5-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 13/12/2021

….