Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2795 E. 2021/2159 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde davalı … vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkil şirket ve davalı … aleyhine davalı tarafından Antalya 3. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile haksız ve hukuka ayrkırı olarak 22.01.2019 tanzim tarihli 15.05.2019 vade tarihli 25.000,00.-TL bedelli senet dayanak gösterilerek icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirketin icra takibine dayanak olarak gösterilen senet ile herhangi bir alakası olmadığını, senetteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, imzayı açıkca inkar ettiklerini, imza itirazında bulunduklarını belirterek öncelikle tedbir talebinın kabulü ile icra dosyasına yatacak paraların alacaklıya ödenmesinin durdurulmasına, müvekkil şirketin malvarlığı değerleri üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise dosya borcunun mahkeme veznesinde depo edilmesi sureti ile icra dosyasındaki hacizlerin kaldırılmasına, icra dosyasına yatacak paraların dava sonuçlanıncaya kadar alacaklı tarafa ödenmesinin durdurulmasına, davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalılar usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davalılardan … tarafından Antalya 3. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında takip konusu yapılan bonodaki davacıya atfen atılı bulunan keşideci imzasının Fizik Grafoloji Uzmanı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 26/04/2021 tarihli raporda da belirtildiği üzere davacı şirketin yetkili temsilcisi …’ın eli ürünü olmadığı anlaşılmakta olup, imzada sahteciliğin mutlak defi niteliğinde olup herkese karşı ileri sürülmesi mümkün oluşu gözetilerek, sonuç olarak davacının söz konusu çekten dolayı ve Antalya 3. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki borçtan dolayı davalılara borçlu bulunmadığının tespitine karar vermek gerektiği, davalı … vekili, davacı şirket yetkilisi tarafından eski ortak …’a herhangi bir vekalet ve yetki belgesi verilip verilmediğinin araştırılmasını talep etmiş ise de, menfi tespit davaları taraflarca hazırlanma ilkesine tabi olup davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı gibi açıkça bu hususta önceki ortağa verilen bir vekalet veya yetki belgesinin bulunduğunu belirtmediği anlaşılmakla davalı vekilinin bu beyanına itibar edilmediği, icra takibine girişen davalı …’nin söz konusu bonoyu diğer davalıdan ciro ile aldığı, dolayısıyla daha önceki davacıya ait ciro imzasının sahteliğini bilebilecek durumda olmadığı gerekçesiyle davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı, Davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesinin verilmemiş olmasının dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların inkar amacını taşıdığını, davacı tarafça inkar mahiyetinde her zaman savunma yapılabileceğini, kaldı ki bilirkişi raporununda ileri sürülen hususların rapordan önce bilinebilmesinin mümkün olmadığını, zira bilirkişi raporunda senetteki imzanın şirket yetkilisi …’a ait olmadığı ancak … isimli kişiye ait olduğunun ortaya çıktığını, müvekkili şirketin bu rapor alınmadan önce imzanın … isimli kişiye ait olduğunu bile bilmesi ve bu yönde araştırma yapılmasını bildirebilmesinin mümkün olmadığını, HMK 145.madde de bu durumun düzenlendiğini, bu davada da imzanın bir önceki şirket yetkilisine ait olduğunu, aldırılan bilirkişi raporunda ortaya çıktığını, dosya içerisine gelen yazı cevaplarında … davacı şirketteki paylarını …’a devrettiğinin anlaşıldığını, soy adları aynı olan bu iki şahıs arasında akrabalık olup olmadığının ve …’ın vekaleten işler yapmaya devam edip etmediğinin bilinmediğini, pay devrinin yapıldığı genel kurulda da …’ın diğer hissedar …’a vekaleten imza attığını, …’a şirket yetkilisi tarafından imza atması hususunda bir yetki verilip verilmediği ile bu yönde bir vekalet bulunup bulunmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, 21/03/2017 tarihli genel kurul tutanağı ile …’ın şirketteki paylarını …’a devrettiğini, kısacası …’ın şirkette yetkili ve ortak iken bir süre sonra payını …’a devrettiğini, ancak bu devrin üçüncü kişilerden gizlenip 3.kişilere karşı kendisini halen şirketin temsilcisi gibi tanıtarak şirket adına senet düzenlendiğini, bu senetlerin üzerine şirkete ait kaşeyi vurup üstünü imzaladığını, takibe konu edildiğinde de alacaklıya karşı menfi tespit davası açtığını, her iki şüphelinin de bu suçu iştirak halinde işlediklerini, Denizli C.Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasında bu davaya konu alacak ile ilgili dolandırıcılıktan ve sahtecilikten soruşturma yürütülmekte olduğunu, dosyanın celp edilmesi halinde iddia ettikleri hususları aydınlatılabileceğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Uyuşmazlık,İcra takibine dayanak teşkil eden senet altındaki imzanın davacı şirketin yetkili temsilcisine ait olup olmadığı, neticeten davacının takibe dayanak senet nedeniyle borçlu olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
1-Beyan dilekçeleri,
2-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Menfi tespit davalarında alacağının varlığını ispat yükü kural olarak davalının üzerindedir.
Mahkemenin hüküm vermesi için, kendisine yöneltilen talebin formüle edilmesi ve ileri sürülmesi tarafların yükümlülüğünde ise de, bunları anlamlandırmak veya gerektiğinde açıklattırmak hâkimin görevidir. Ancak bu durum, hâkimin tarafların ileri sürmediği vakıaları ileri sürmelerine imkan vermesi veya hatırlatması anlamını taşımaz. Burada mevcut olmayanın, talep edilmeyenin ortaya çıkartılması değil, talep edilenin netleştirilmesi, aydınlatılması, belirlenmesi söz konusudur.
Taraflarca getirilme ilkesi, hâkimin soru sorma ve davayı aydınlatma ödevi (m. 31) çerçevesinde yumuşatılmıştır (Pekcanıtez Hakan, Atalay Oğuz, Özekes Muhammet, Medeni Usul Hukuku, 2011, 11.Bası, s. 248 vd).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “hâkimin davayı aydınlatma görevi” başlıklı 31. maddesine göre, “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu olduğu durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”
Hâkimin davayı aydınlatma ödevi olarak ifade edilen bu düzenleme ile doğru hüküm verebilmesi ve maddi gerçeğin bulunabilmesi amaçlanmıştır. Düzenlemede her ne kadar “açıklama yaptırabilir” denilmişse de, bunun, hâkimin davayı aydınlatması için bir “ödev” olduğunu kabul etmek gerekir. Çünkü davayı aydınlatma ödevi sayesinde hâkim, iddia ve savunmanın doğru ve tam olarak anlaşılmasını sağlayacak ve bu şekilde doğru olmayan bir kararın verilmesini önleyecektir (Y. HGK. , 2014/22-83 E., 2016/27 K. ve 20.01.2016 T. sayılı kararı).
Antalya 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, …’nin … ve … aleyhine keşidecisi … Lehtarı … olan 22/01/2019 keşide, 15/05/2019 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli arkasında lehtar … …’ın kaşe ve imzası ile …’nin kaşe ve imzası bulunan bono takibe dayanak kılınarak toplam 25.155,14 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinin 25/01/2019 tarihinde başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava değeri takip miktarı 25.155,14 TL olarak gösterilip bu miktar üzerinden peşin harcın yatırıldığı görülse de dava dilekçesi içeriğinden takip nedeniyle mi yoksa takibe dayanak bono nedeniyle mi davalılara borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılamamaktadır.
Mahkemece öncelikle davacıya talebi açıklatılarak açıklanan talep doğrultusunda davalı …’ın hukuki durumun değerlendirilmesi ile aldırılan bilirkişi raporuna göre de bonodaki imzanın davacı şirketin eski ortağı olan …’a ait olduğu hususu gözetilerek her ne kadar davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamış ise de, bonodaki imzanın …’a ait olduğu hususunun bilirkişi raporu ile ortaya çıktığı bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde davalı … vekilinin … yönünden araştırma yapılması talebinin de bulunduğu, takibe dayanak bonoda davalı …’nin lehtar olmayıp lehtardan sonraki hamil olduğu hususları gözetilerek davacı şirketin ticaret sicil kayıtları celp edilmek suretiyle bononun keşide edildiği tarih itibariyle …’ın şirket yetkilisi olup olmadığı yada …’a davacı şirket adına bono keşide etmesi için vekalet verilip verilmediği araştırılıp, davalı …’nin bu yöndeki delilleri toplanıp Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası da celp edilerek soruşturma neticesinin davalının savunması ile değerlendirilerek oluşacak sonuç neticesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuş olup, davalı … vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 01/07/2021 tarih ve … Esas – … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 430,00 TL nispi istinaf karar harcının davalı …’ye iadesine,
5-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 32,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 194,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince …’ye iadesine,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a maddesince kesin olarak karar verildi.13/12/2021

……