Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2720 E. 2021/1990 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 17/09/2021
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz

Mahkemece ihtiyati hacize ilişkin verilen D.İş kararın süresi içinde talep eden vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle ekte sunulan e fatura kayıtlarından da anlaşılacağı üzere müvekkilin borçludan 291.438,14 TL alacaklı olduğunu, malların tamamının e fatura ile teslim edildiğini, yazılı ve sözlü uyarılara rağmen borcun ödenmediğini, borçlunun mal kaçırma hazırlığı içerisinde olduğu bilgisi alındığından 291.418,14 TL borcu karşılayacak miktarda borçlunun menkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece … tarihli D.İş kararı ile; “..291.438,14 TL miktarlı borcun muaccel olmasına rağmen ödenmediği ve rehin ile de temin edilememiş bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebi İİK. 257. Maddesine uygun olmakla, borçlunun menkul ve gayri menkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yetecek kadarının ihtiyati haczine,..” karar verilmiştir.
Karşı taraf vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacı tarafından dosyaya sunulan faturaların müvekkile tebliğ edilmediğini, dosyaya sunulan faturalarda belirtilen havuz bedelleri ile 03.03.2021 tarihli sözleşmede kabul edilen havuz bedellerinin birbirinden farklı olduğunu, müvekkilin elinde bulunan sevk irsaliyeleri ile dosyaya sunulan sevk irsaliyelerinin birbirinden farklı olup konu hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını, müvekkil tarafından bu güne dek davacıya yapılan ödemelerin toplamda 380.000,00 TL’den fazla olup bu bedelin davacının talebinin üstünde olduğunu, müvekkilin yapmış olduğu ödemeler toplamının talep edilen alacaktan fazla olduğundan verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İhtiyati haciz talep eden vekili itiraz dilekçesini kabul etmediklerini ve itirazın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece; 17/09/2021 tarihli ek kararı ile “..Davalı yanca sunulan sözleşme, ödeme dekontları, tarafların karşılıklı ihtarnameleri nazara alındığında, davalının borcun sebebine yönelik itirazları bulunduğu, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kabulüne..” göre itirazın kabulüne karar verilmiştir.
Ek karara karşı talep eden vekili vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Talep eden vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle; Borçlu tarafın itiraz dilekçesinde malların ihracat kaydıyla alındığını, ihracat kayıtlı ürünlerde KDV tahsil edilemeyeceği esas itibariyle borçlarının ihtiyati haciz kararında belirtilen miktar kadar olmadığını savunmuş olduğunu, lakin müvekkil tarafından düzenlenen faturaların incelenmesi ile KDV muafiyeti yönünden faturalara şerh konulduğunu, imzalı, onaylı resmi ihracat belgelerinin sunulması halinde KDV tahsil edilmeyeceğinin belirtildiğini, borçlu tarafından müvekkil şirkete ibraz edilen ihracat belgesi bulunmadığını, faturalara konu KDV tutarlarının müvekkil şirket tarafından ödenmek zorunda kalınacağını, ihracat belgelerinin sunulmasına, borçlu şirketten defalarca talep edilmesine, nihayet Antalya 11. Noterliği … tarih, … yevmiyeli ihtarnamesi ile talep edilmesine rağmen borçlunun bu belgeleri sunmaması karşısında KDV’nin de tahsili zorunluluğu bulunduğunu, borçlunun ihtiyati haciz kararına yaptığı itiraz ve yerel mahkemenin ihtiyati haczin kaldırılmasına dair kararının hukuka aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Maddi hukuka göre kimin haklı veya haksız olduğu İİK’nın 264. maddesi kapsamında yapılacak inceleme veya açılacak menfi tesbit, itirazın iptâli ya da istirdat davasında araştırılacak ve değerlendirilecektir.
Somut olayda, talep edenin e faturalarda belirtilen malların teslim edildiğini, ancak borcun ödenmediğini ileri sürdüğü, karşı tarafın ise özetle; faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiğini, ayrıca ödemelerinin yapıldığını, bir kısım malların da iade edildiğini ifade ettiği, bu durumda alacağın olup olmadığı ile var ise, miktarının yargılamayı gerektirdiği, İİK’nın 257 ve devamı maddelerindeki ihtiyati haciz koşullarının bulunmadığı, bu nedenle mahkemece ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Talep eden vekilinin İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin 17/09/2021 tarihli … Değişik iş sayılı karara ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından karşı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve İİK’nın 265/son maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

……