Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2690 E. 2022/535 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dışı …. isimli kişinin İş Bankası …. Şubesinden 2007 yılında 15.000,00 TL kredi kullandığını, müvekkilinin kredinin kefili olduğunu, müvekkilinin icra takibi başlamadan 28/08/2007 tarihinde bankaya 8.834,67 TL ödeme yaptığını, banka tarafından …. aleyhine Denizli 3. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosya ile rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, müvekkili aleyhine de Denizli 3. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile kefilliğinden dolayı ilamsız takip başlatıldığını, icra dosyalarının İş Bankası tarafından davalı …. temlik edildiğini, müvekkilinin …. borcunun kalmadığını düşünerek herhangi bir işlem yapmadığını, Denizli 3. İcra Müdürlüğü …. sayılı dosyasında yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde güncel dosya borcu ile aradaki miktar tutarınca müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilmesine, davalının kötü niyetli olarak müvekkilinden tekerrür şeklinde fazla tahsil etmek istediği miktarın %20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, icra takibinin ihtiyati tedbir konularak durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, …. AŞ’nin müvekkili …. AŞ tüzel kişiliği altında birleşmesi işleminin BDDK’nın 28/02/2017 tarihli yazısı ile onaylandığını, 23/03/2017 tarihli İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ilan metni ile 17/03/2017 tarihi itibariyle …. AŞ …. AŞ çatısı altında birleştiğini, davacı tarafından ileri sürüldüğü gibi ödenen herhangi bir tutar bulunmadığını davacı tarafça herhangi bir dekont sunulmadığını, temlik eden İş Bankası AŞ ile dava dışı …. arasında 23/08/2006 tarihli ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi akdedilmiş olup sözleşme hükümlerine göre …. 15.000,00 TL bedelli kredi verildiğini, taksit tutarları zamanında ödenmediğinden davacı tarafa Bozdoğan Noterliği’nin 29/12/2008 tarihi itibariyle ana para, faiz, KKDF, BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer kalemlerden oluşan 16.000,00 TL’nin derhal ödenmesini aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borç süresinde ödenmediğinden temlik eden banka tarafından takibe geçildiğini, ödeme emrinin usule uygun olarak davacının kendisine 14/02/2009 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun haczedilen taşınmazların ilişkin davacıya … davet kağıdı 18/04/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, menfi tespit davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu icra takibinin dayanağı kredi sözleşmelerinin tanzim tarihi itibarıyla 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun geçerli olduğu, 818 Sayılı Borçlar Kanunun kefalet hükümlerinin düzenlendiği maddelerde, hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresinin bulunmadığı, 6098 Sayılı Kanun’un 598/3 maddesi ile kefalet sözleşmelerinde ilk defa hak düşürücü süre düzenlendiği, Yürürlük Kanunu’nun 5/2 maddesi gereğince, sözleşmelerin başlangıç tarihinden itibaren 10 yıllık süre dolduğundan ve 6098 Sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde icra takibi yenilenmediği, takibin yenilendiği 14/02/2017 tarihinde ve menfi tespit davasının açıldığı 16/08/2017 tarihinde davacının kefaletinin TBK’nın 598/3. maddesi gereğince ortadan kalktığı,TBK’da özel olarak düzenlenen bu sürenin kesilmesi veya durmasının söz konusu olmayacağı, hak düşürücü sürenin de resen dikkate alınacağı anlaşılmakla, ıslah dilekçesi ve taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kabulüne, kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının borcu zımnen kabulünün yerel mahkeme tarafından göz ardı edildiğini, yerel mahkeme tarafından dosyanın esası hakkında hiçbir araştırma yapılmadan karar verildiğini, ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönünde yazılan gerekçenin kabulünün mümkün olmadığını, kefalet ilişkinin başlangıç tarihinin 2006 olması ve bu tarihte yürürlükte olan kanunun 818 Sayılı kanun olmasından dolayı bahsi geçen kefalet ilişkisinin ortadan kalktığı gerekçesi yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesi tarafından menfi tespit davasının kabulünün alacağın tamamı yönünde olmadığını, bu sebeple mahkeme tarafından TBK’nın 598/3. maddeye dayanarak kefil …..’nun sorumluluğunun ortadan kalktığının kabul edilmesinin yerinde olmadığını, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …in İş Bankasından çekmiş olduğu 15.000,00 TL kredi nedeniyle kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine banka tarafından …. aleyhine Denizli 3. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, takibe başlamadan önce …. tarafından bankaya 8.834,67 TL ödeme yapıldığını, müvekkili aleyhine de Denizli İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında ilamsız yolla takibe geçildiğini, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte traktörün satılıp paraya çevrildiğini, …. hakkında rehin açığı belgesi düzenlendiğini ve bunun Denizli 8. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini, takip öncesi ödenen para ile rehnin paraya çevrilmesinden elde edilen para göz önüne alınarak dosya borcunun hesaplanması ve icra dosyasındaki güncel miktar ile aradaki fark kadar hakkında menfi tespite karar verilmesini talep etmiştir.
İcra dosyasında takip alacaklısı İş Bankası tarafından alacak varlık şirketine temlik edilmiş, devredilen varlık şirketi de … A.Ş.’ye devretmiş, …. A.Ş. de …. A.Ş.’ye devredilmiştir. …. A.Ş. Harçtan muaf değildir. (Y. 11 HD’nin …. E-….K sayılı ilamı) Bu yöne ilişkin istinaf istemini yerinde değildir.
Dava dilekçesinde dava değeri fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000,00 TL olarak gösterilmiştir. Dilekçe içeriğinden davacının kefilliğin geçersizliğine ilişkin herhangi bir iddiada bulunmadığı, aşamalardaki açıklamaları çerçevesinde borçlu olmadığı miktarın tespitine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı 30.01.2019 tarihli yazı ekindeki hesaplamaya göre, davacının dava tarihi itibari ile borç tutarı toplam 141.828,40 TL olarak bildirilmiştir. İcra müdürlüğü yazısına göre dava tarihi itibari ile davacının borçlu olduğu bildirildiğinden davacının menfi tespit istemi ile ilgili olarak zamanaşımının gerçekleşmediği, davalının zamanaşımına ilişkin itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında konusunda uzman ve hüküm kurmaya elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporuna göre, davacının dava tarihi itibari ile toplam borcunun 52.990,17 TL, dosya kapak hesabı tarihi itibari ile borcunun ise 55.615,08 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı bu bilirkişi raporuna göre vermiş olduğu 12.03.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava tarihi itibari ile borcunun 55.615,08 TL olduğu, icra dairesince yapılan hesaplamaya göre 141.428,40 TL borçtan 55.615,08 TL borcun mahsubu ile toplam 85.813,32 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Dilekçede 55.615,08 TL’nin gelecek celseye kadar ödeneceği belirtilmiştir. Islah tarihi itibari ile ödeme bulunmamaktadır. Ödeme 22.05.2019 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda, bilirkişi raporundaki hesaplamalar ve davacının kabulüne göre, davacının Denizli 3. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında dava tarihi itibari ile 85.813,32 TL borçlu olmadığının tespitine, ıslah tarihinden sonra icra dosyasına yapılan ödemenin icra dosyasında infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirken, kefaletin geçersizliğine ilişkin iddiası olmadığı ve kabul olduğu halde kefaletin geçersizliği üzerinde durularak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Hüküm gerekçesi yönünden usul ve yasaya uygun değildir. Ancak bu husus HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden hüküm tesisi yoluyla düzeltilebilecektir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun sair yönlerden yerinde olmayıp 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince açıklanan gerekçeye göre kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun açıklanan gerekçelerle KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 24/06/2021 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın KABULÜ İLE;
-Davacının davalıya Denizli 3. İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyasında davacının dava tarihi 16/08/2017 itibari ile 85.813,32 TL’den borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Kötüniyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE,
b-Alınması gerekli 5.861,91 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL harç ile 1.294,71 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye kalan 4.396,42 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesi tarafından YAZILMASINA,
Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/09/2019 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı, …. Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
c-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç ile 1.294,71 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.496,89 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı tarafından yapılan 167,40 TL posta masrafı, 300,0 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 467,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
f-Davacı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK 333.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde İADESİNE,
g-Davalı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK 333.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde İADESİNE,
h-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 11.955,73 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 1.465,47 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 64,60 TL posta masrafı, 5,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 232,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.25/03/2022