Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2663 E. 2021/2119 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/09/2021
DAVANIN KONUSU: Alacak
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 08/12/2021

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı şirket hakkında Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar numaralı konkordato dosyasından 22.02.2021 tarihli karar ile konkordato projesinin tasdik edilmesine karar verildiğini, davalının tüm adi borçlarını borçtan tenzilat yapılmaksızın 22/02/2021 tarihinden itibaren bir yıl ödemesiz dönemi takip eden 48 ayda, aylık eşit taksitler halinde ödemesine karar verildiğini, tasdik edilen konkordato projesinde müvekkili şirketin de alacaklılar arasında yer aldığını, müvekkilinin 186.670,90 TL’lik alacağının proje kapsamında tasdik edildiğini, ancak müvekkilinin … seri numaralı çekten kaynaklanan alacağının işbu rakama dahil edilmediğini, her ne kadar … seri numaralı çekten kaynaklanan alacak henüz proje kapsamında tasdik edilmemiş olsa da İİK 308/c maddesi gereği çekin müvekkiline verilişinin 16.10.2018 tarihi olduğundan alacağın konkordato projesi ile bağlı olduğunu, çekten kaynaklanan alacağın da tasdik edilen konkordato projesi kapsamında ödenmesi gerektiğini, çek borcunun doğum tarihinin 16.10.2018, konkordato dava tarihinin 28.12.2018 olduğunu beyanla fazlaya ilişkin başkaca hakları saklı kalmak kaydıyla İİK 308/b maddesi uyarınca açılmış çekişmeli alacağın tespitini, davanın kabulü ile davalı borçlu tarafça reddedilen alacağın işbu dava ile tespit edilerek hüküm altına alınmasını, tasdik edilen konkordato projesine göre 74.298,76 TL’nin de (Dava konusu … seri numaralı ödenmeyen çek borcuna ilişkin açılan Denizli 9. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasından kalan ana para borcu) projeye göre müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, açılan davanın ticari nitelikte olduğunu, TTK kapsamında alacak davası olduğunu, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvuru şartının olduğunu, davacı tarafça arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiğini, davacı şirket tarafından konkordato dosyasında müdahale talebinde bulunulduğunu, komiser heyetinin İİK299 madde gereği Alacaklılara alacaklarını bildirmeye davet ilanı üzerine alacaklı davacı tarafından alacak bildiriminde bulunulduğunu, alacaklı tarafından … firmasından 186.670,90 TL çek ve cari hesap olarak alacaklı olduğunun bildirildiğini, alacaklılar toplantısından sonra alacağın olduğu bahsi ile İİK 308/b.maddesi uyarınca dava açılamayacağını, davanın bu yönüyle de reddinin gerektiğini, konkordato projesine alınmayan alacak kaydından dolayı davacı şirketin bir alacağı bulunmadığını, müvekkili şirketin çekte ciranta zinciri içerisinde yer aldığını, çek temelindeki asıl borç alacak ilişkisi ile bir bağlantısı bulunmadığını, … Tekstil A.Ş.ye olan borcuna karşılık söz konusu çeki ciro ederek firmaya verdiğini, çek keşide edilen tarafından ödenmeyince Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklıya icraya verildiğini ve muhtelif tarihlerde 139.000,00TL ödeme yapıldığını, davacı alacaklının anapara alacağının 8.970,00 TL olduğunu, müvekkili borçlu şirkete konkordato geçici mühlet karar tarihi olan 02/01/2019 tarihinden itibaren icra takibi yapılmasının mahkemece ihtiyati tedbir kararı ile ve yasal düzenleme gereği yasaklandığını, davacı tarafın faiz ve masraf talep etme hakkının olmadığını beyanla davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddini, esas yönünden de davanın reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile TTK.nun 5. Maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesi eklenmiştir. 5/A maddesi gereğince; bu Kanunun 4. Maddesinde ve diğer konularda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şart olduğu, somut olayda da talep bir alacağın tespiti ile davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğundan arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kanısına varılarak dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde de açıkladıkları üzere alacaklarının komiserliğe bildirilmiş olup maddi hataya dayalı olarak eksik hesaplandığını, müvekkili şirketin alacağının komiserliğe bildirilmediği şeklindeki İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin bu nedenle kabul edilemez nitelikte olduğunu, müdahale talepli dilekçelerinin konkordato dosyasında ve UYAP’ta mevcut olduğunu, dava konusu ödenmeyen çekin ise müvekkiline verildiği tarihin konkordato dava tarihinden ve mühlet tarihinden önce olduğunun açık olduğunu, konkordato davasına hiç bildirilmeyen alacaklar hakkında da İİK 308/b maddesi uyarınca bu davanın açılabileceğinin İİK 308/b.maddesi uyarınca açılan davanın arabuluculuk dava şartına tabi olmadığını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Uyuşmazlık, davacının alacağının konkordato dosyası kapsamında bildirilip bildirilmediği bu nedenle İİK 308/b.maddesi gereğince çekişmeli alacak kapsamında olup olmadığı davacının bu yöndeki talebinin arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
1-Beyan dilekçeleri,
2-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
7155 sayılı Yasanın 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ticari davalarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğu öngörmüştür.
Anılan maddenin 1 numaralı fıkrası şu şekildedir:
“Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır”.
Bilindiği gibi, dava şartları mahkemece bir davanın esasına girilebilmesi için varlığı ya da yokluğu zorunlu şartlardır. Dava şartları taraflarca ileri sürülmese dahi hakim tarafından re’sen dikkate alınır. Dava şartı tamamlanmıyor ya da tamamlanamıyor ise mahkemece davanın reddine karar verilir (HMK m.115).
Bu bakımdan dava şartlarının yanlış uygulanması bir dava engeli ve mahkemeye erişim hakkı ile bu kapsamda adil yargılanma hakkına saldırı sayılır (AİHS m.6).
Özel dava şartlarının bu niteliği gereği dar biçimde yorumlanmaları gerekir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını “…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…” ile sınırlı tutmuştur.
İİK’nın 308/b. maddesinde, “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler, bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” şeklindedir.
İİK’nın 308/c. maddesinde “Konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder. Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.” hükmü düzenlenmiştir.
Konkordato sürecinde bir alacağı çekişmeli hale getirme yetkisi borçluya aittir. Borçlunun bilançosunda kayıtlı olmayan veya bilançoda bildirilenden farklı miktarda kaydolunması talep edilen bir alacak bildirimi alan komiser, alacağı kaydetmeden önce borçlunun bu alacaklar hakkındaki görüşlerini alır. Komiser, dosya kapsamında bildirilen alacakları kaydetmek ve denetlemekle görevlidir. Borçlunun kabul ettiği alacak kaydı talebi doğrudan konkordato nisabına dahil olacak ve bu konuda komiserin denetim dışında müdahalesi olamayacaktır. Borçlunun itirazına uğrayan alacaklar ise çekişmeli hale gelecektir. Çekişmeli hale gelen alacak ile ilgili konkordato komiseri konkordato tasdik talebini inceleyen mahkemeye çekişmeli alacak ile ilgili dayanak belgeleri, borçlu itirazını içeren sebepleri ve delilleri sunmalı, mahkeme çekişmeli alacaklara ilişkin incelemesini basit yargılama usulüne göre ve yaklaşık ispat ölçütünün gerçekleşmesi halinde çekişmeli alacağın nisaba dahil edilmesine karar verecektir.
İİK’nın 308/b-1. maddesi uyarınca açılan bu dava alacaklının konkordatodaki payını belirleyecek olup, mahkemece genel hükümlere göre çözülecek olan uyuşmazlık ile ilgili kabul kararı verilmesi halinde konkordatonun yürürlükte bulunduğu sürece alacağın konkordato koşullarına göre tahsili sonucu ortaya çıkacaktır.
Somut olayda, dava İİK’nın 308/b-1.maddesi uyarınca açılan çekişmeli alacağın tespiti ve konkordato projesine dahil edilmesi istemine ilişkin olup, davacı vekili, davalı borçlunun itirazı nedeniyle çekişmeli hale gelen alacak ile ilgili İİK’nın 308/b-1. maddesi uyarınca çekişmeli alacağın varlığı ile tutarının tespiti ve konkordato projesine dahil edilmesine karar verilmesini ve tespit edilen alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini de talep etmiştir.
Bu dava ile çekişmeli alacağın konkordato projesi kapsamına dahil olup olmayacağı hususu belirlenecektir. Davanın kabul edilmesi belirli bir para alacağının tahsilini değil sadece konkordato projesine dahil edilmesi sonucunu doğuracaktır.
Nitekim dava bir aylık hak düşürücü süreye tabi tutulmuş olup, bu haliyle davanın alacaklı ile borçlu arasında geçen gerçek anlamda bir eda davası olmadığından, dava sonunda verilen hükmün yalnız konkordato talep eden borçlunun konkordato projesine katılıp katılmayacağı veya ne miktarda katılacağını belirlemeye yönelik olacağından davanın bu niteliğine göre alacak davasından farklı olarak maktu harç ile açılmıştır.
Ayrıca konkordato talep eden davalı şirketin itirazı ile davacının çekişmeli hale gelen alacağı ile ilgili olarak arabuluculuk sürecinin işletilmesi halinde borçlunun konkordato sürecinde itiraz ettiği alacak ile ilgili arabuluculuk sürecinin anlaşma ile sonuçlanma olasılığı bulunmadığı gibi bu süreçte alacağın varlığını kabul etmesi de çelişkili sonucun ortaya çıkmasına sebep olabilecektir.
Açıklanan nedenlerle çekişmeli alacağın tespiti ve konkordato projesine dahil edilmesine yönelik dava zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi değildir.
İlk Derece Mahkemesince gerekçeli kararda … Esas sayılı konkordato dosyası kapsamında davacı tarafça İİK 299.madde uyarınca yapılan ilandan sonra dava konusu alacağın komisere bildirilmediği belirtilmiş ise de … Esas sayılı dosyanın bu dosya içerisine alınmadığı gibi gerekçeye dayanak yapılan davacının süresi içerisinde dava konusu alacağı komisere bildirmediğine dair belgelerinde dosya içerisine celp edilmediği anlaşılmakla eksik inceleme sonucu denetim imkanı bulunmayacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuş olup davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş, … Esas sayılı dosyanın dosya arasına celp edilerek bu mümkün değilse İİK 299.madde gereğince yapılan ilandan sonra davacının süresi içerisinde dava konusu alacağı bildirip bildirmediğine dair belgelerin birer örneğinin dosya arasına celp edilip, davacının alacağının bildirmediği anlaşıldığı takdirde hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu ve davacının alacak isteminin de bulunduğu hususu da gözetilerek eldeki davanın bir alacak davası niteliğinde olması nedeniyle arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi, davacının süresi içerisinde dava konusu alacağı konkordato dosyasına bildirdiği anlaşıldığı takdirde İİK 308/b.maddesi gereğince yargılamaya devam edilerek tarafların iddia, savunma ve delillerine göre oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 10/09/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 64,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 226,70 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya a verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a maddesince kesin olarak karar verildi.08/12/2021