Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2659 E. 2023/665 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 07/06/2021
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 30/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle, davalı alacaklı tarafından müvekkilinin murisi babası …’ın keşidecisi olduğu 15/11/2015 keşide 15/03/2016 vade tarihli 50.000TL bedelli bonoya dayalı olarak mirasçısı sıfatıyla müvekkili hakkında borçlu sıfatıyla Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla giriştiği takip üzerine müvekkili tarafından icra dosyasına mirasın reddi davası açıldığı belirtilerek yapılan itirazın İcra Hukuk Mahkemesi tarafından geçersiz sayılması sebebiyle hakkındaki takibin kesinleştiği, davalının müvekkili tarafından açılan mirasın red- dine ilişkin davadan haberdar olduğunu belirterek; borçlu olmadığının tespitine, %40 oranın- da tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin davacı borçlu hakkında takibe girişmekte herhangi bir kötü niyetinin olmadığını, takip tarihi itibariyle davacının mirası reddi başvurusu yaptığını bilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … karar sayılı kararı ile muris …’ın mirasının davacı tarafından reddedildiğinin tespit ve tesciline ilişkin kararın kesinleştiği, davalı tarafından yargılama devam ederken davalıdan 2.016,80 TL tahsil edildiğinin anlaşıldığı, davanın takipten sonra açılmış olması karşısında dava değerinin bono bedeli olarak değil takibe konu toplam alacak olarak değerlendirilmesinin gerektiği, davalının mirasın reddine ilişkin bilgiyi takipten sonra ve fakat davadan önce edinmiş olması karşısında takibe kötü niyetli olarak giriştiğinden söz edilemeyeceği ancak davacının icra dosyasına yaptığı itiraz üzerine davalının mirasın reddine ilişkin bilgiyi edindiği halde icra mahkemesinde itiraz üzerine takibin durdurulmasına ilişkin kararın iptalini istemekle davanın açılmasına sebebiyle verdiğinin kabulü gerektiği gerekçesi ile davacının hakkındaki takip sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında davalının tahsil ettiği 2.016,80 TL nin davalıdan tahsiline davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; menfi tespit davası açılmadan önce arabulucuya başvurmanın zorunlu olmamasına rağmen, davacının arabulucuya başvurmuş ol- ması sebebiyle hazine tarafından arabulucuya ödenen 1.320,00 TL nin mahkemece davalı müvekkilden tahsiline karar verilmesinin; davacı hakkındaki takibe dayanak bono bedelinin 50.000 TL olduğu gözetilerek vekalet ücreti ve karar ilam harcının bu miktar üzerinden belirlenmesi gerekirken takip çıkışı üzerinden belirlenmesinin; davacının iş bu menfi tespit dava- sının açılmasına, kendisine gönderilen ödeme emri üzerine itirazını icra mahkemesi yerine icra dairesine yapmakla kendisinin sebebiyet verdiğinin gözetilmemesinin doğru olmadığını belirterek; kararın kaldırılıp davanın reddine ve yargılama masraflarından davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit, yargılama sırasında davacıdan tahsil edilen bedelin istirdatı davasıdır.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK nun 312/2 maddesine göre “Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez.” denmekte olup, davalı alacaklı, davacının mirasın reddi davası açtığını öğrendiği halde, icra müdürlüğünün davacının itirazı üzerine takibin durdurulmasına ilişkin kararını şikayet konusu etmesi hem de yargılama sırasında davacıdan para tahsil ettiğinin anlaşılması karşısında davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden söz edilemez. Üstelik davalı ilk duruşmaya kadar davayı kabul de etmemiştir. Bu sebeple mahkemece yargılama masraflarından sorumlu tutulması doğrudur.
Davacının hakkındaki takibin kesinleşmesinden sonra verdiği dava dilekçesinde dava değeri olarak toplam takip alacağını göstermiş olması karşısında mahkemece vekalet ücreti ve harç miktarının bu miktar üzerinden belirlenmesinde hukuka aykırı bir durum yoktur.
Menfi tespit davaları “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak” davalarından olmaması sebebiyle zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi değildir. Arabulucu tutanağı incelendiğinde ise arabuluculuk faaliyetinin zorunlu arabuluculuğa ilişkin kanununun 18/A maddesi kapsamında yapıldığı davalı tarafın da arabuluculuğun zorunlu olmadığına ilişkin bir itirazının olmadığı görülmektedir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nunun 7/2 maddesine göre “aksi kararlaştırılmadıkça arabulucunun ücreti, …. taraflarca eşit olarak karşılanır.” denilmektedir. Davalının arabuluculuğun zorunlu olmadığına ilişkin bir itirazının olmaması, davacının da zorunluluk olmadığı halde arabulucuya müracat etmesi sebebiyle mahkemece hazine tarafından ödendiği kabul edilen arabulucu ücretinin taraflardan eşit olarak alınmasına karar vermesi gerekirken buna uymaması doğru bulunmamıştır.
Sonuç olarak; davalı vekilinin istinaf başvurusunun son paragrafta belirtilen sebeble 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 07/06/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın KABULÜNE,
Davacı …’ın Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … (Kapatılan Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ve takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığının TESPİTİNE,
b-Davacı tarafça ödenen 2.016,80.-TL’nin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
c-Davalının kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
d-Alınması gerekli 4.488,15.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.122,04.-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.366,11.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile HAZİNEYE gelir KAYDINA,
e-Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/09/2021 tarih ve … Esas – …. Karar sayılı, …. Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
f-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere ve harç olmak üzere) toplam 1.222,34.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
g-Arabuluculuk aşamasında sarf edilen 1.320,00-TL’nin yargılama gideri olarak 6183 sayılı kanuna göre tahsil edilmek üzere 1/2 nin davalıdan 1/2 sinin de davacıdan alınarak Hazineye İRAT KAYDINA,
h-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.341,36.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
ı-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
i- Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davalıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 1.122,04 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 30,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 192,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.30/03/2023

…..