Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2654 E. 2021/1992 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 15/03/2019
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde karşı taraf vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati hazce itiraz eden vekili, usul itirazında bulunduklarını, müvekkilinin Ankara ilinde faaliyet gösteren tüzel kişi tacir olduğunu, çekin keşide yerinin Ankara olduğunu ve Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu, ihtiyati haczin süresi içinde yapılmadığını, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli ve … esas numaralı kararı ile müvekkili şirkete geçici mühlet kararı verildiğini ve konkordato mühleti içind ihtiyati haciz kararı uygulanamayacağını, müvekkili şirketin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczedilmesi sonucunu doğuran kararın uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, mahkememiz tarafından verilen ihtiyati haciz kararı İİK 257’deki şartları taşımadığını belirterek hukuka aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Karşı taraf vekilli, davalının … keşide tarihli çek marifetiyle müvekkili şirkete borçlandığını, çekin vadesi geçmiş olmasına rağmen davalının müvekkili şirkete ödeme yapılmaması sebebiyle müvekkili şirket tarafından ihtiyati haciz talep edildiğini ve mahkememizce ihtiyati haciz talebinin %15 teminat karşılığında kabul edildiğini, borçlunun ihtiyati hacze itiraz ve kaldırılmasına iişkin talelerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, itirazlarının müvekkili şirketin alacağına kavuşmasına ve geciktirmeye veya engelmeye yönelik olduğunu belirterek borçlunun taleplerinin süre yönünden reddine ve ihtayati haciz kararının kaldırılmasın ilişkin taleplerinin de reddi ile ihtiyati haczin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, itiraz eden tarafından ileri sürülen diğer itiraz sebepleri açısından yapılan değerlendirmede ise, her ne kadar borçlu şirket hakkında konkordato talebi kapsamında geçici mühlet kararı verildiği, bu nedenle ihtiyati haciz kararının uygulanamayacağı belirtilmiş ise de, geçici mühlet veya konkordato kararının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı sadece ihtiyati haciz kararının uygulanmasına engel olduğu anlaşılmakla bu yöndeki itiraz dikkate alındığı, yine her ne kadar itiraz eden tarafından ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK madde 257’deki şartların oluşmadığı ileri sürülmüş ise de, ihtiyati hacze konu şeyin kıymetli evrak niteliğinde olduğu, bu aşamada kıymetli evrakın sebepten soyut olduğu, kıymetli evrakın şekil şartlarının bulunmadığı hususunda da bir itiraz olmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın yetki yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, karşı taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı borçlunun süresi içerisinde ihtiyati haciz kararına itiraz etmediğini, 27/07/2021 tarihli davalı borçlu ile aralarında ödeme protokolü imzalandığını, protokol gereği anlaşılan 45.000,00 TL’nin taraflarına ödendiğini, istinaf aşamasındaki çek şikayetinden feragat ettiklerini, yetkisizlik kararı üzerine dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinden vazgeçildiğini, sonuç olarak taraflarınca protokol hükümlerinden gösterilen tüm tahhütlerin yerine getirildiğini, bu nedenle mahkeme kararının protokole aykırı olmasından dolayı kabul edilemez nitelikte olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, istinafa konu karar ihtiyati haciz kararına itirazın kabulüne ilişkin ek kararıdır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati haciz talebinin kabulüne, itiraz üzerine ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı kanunun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesinde HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur.
İİK’nın 50. maddesi yollamasıyla uygulanması gerekli HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca; genel yetkili mahkeme olarak borçlunun yerleşim yeri mahkemesinden, birden fazla borçlu bulunması halinde bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinden, çeke dayalı alacaklarda çekin keşide ve ödeme yerindeki mahkemeden, ödeme yeri gösterilmemişse muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayılacağından muhatap bankanın bulunduğu yer mahkemesinden, muhatabın ticaret unvanı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde ilk gösterilen yer mahkemesinden, muhatap bankanın bulunduğu yer konusunda açıklık bulunmaması halinde ise muhatap bankanın merkezinin bulunduğu yer mahkemesinden ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
İhtiyati hacze konu çekin bankaya ibraz edilmesi sonrasında çekin arkasına karşılıksız kaşesinin vurulmuş olması çeki aranacak borç olmaktan çıkarıp götürülecek borç haline getirmez. Böyle bir durumda TBK’nın 89/1. maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeri mahkemesi ihtiyati haciz kararı verilmesi hususunda yetkili hale gelmez.
Somut olayda, alacaklı tarafından aleyhine ihtiyati haciz istenilen … Tarafından keşide edilen … Bankası … ANKARA Şubesi ‘ne ait Keşide yeri Ankara olan … keşide tarihli, lehdarı … olan 36.613,45-TL bedelli çeke dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
Yukarıda yetkiye yönelik yapılan açıklamalar uyarınca çek borçlusu …’nin adresi, çekteki muhatap bankanın bulunduğu yer, keşide yerinin Ankara olduğu anlaşılmakla yerleşim yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer, çekin keşide yeri itibariyle mahkemezin ihtiyati haciz kararı vermesi hususunda yetkili olmaması sebebiyle (Aynı yöndeki içtihat için bknz Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07/06/2018 tarih 2018/2421 E., 2018/4395 K. Sayılı kararı) ihtiyati hacze itiraz eden … açısından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesinde, ihtiyati haciz kararı aleyhine ihtiyati haciz uygulanan tarafa tebliğ edilmediğinden itirazının süresinde olduğu ve ihtiyati haciz talep edenin belirttiği protokol tarihinin ihtiyati hacizin kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararından sonra olduğu hususları da birlikte değerlendirildiğinde, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı karşı taraf vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak,karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşı taraf vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından karşı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince talep eden tarafından peşin yatırılan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince karşı tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucun dava değeri 78.630,00 TL’nin altında olduğundan KESİN olmak üzere karar verildi.25/11/2021

….