Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2646 E. 2021/1946 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 11/10/2021
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
MAHKEME ARA KARARI: İhtiyati hacze yapılan itirazın reddi
KARAR YAZIM TARİHİ: 08/11/2021

Taraflar arasındaki İtirazın iptali davasının yargılaması sırasında verilen ara kararın süresi içinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı ve davalı şirketin tüm hisseleri dava dışı …’na ait iken, davacı şirketteki hisselerini 16/10/2019 tarihinde … Şti. şirketine devrettiğini, davalı şirket yetkilisinin şirketteki hisselerini satmadan önce çalışanlarına verdiği vekaletnameler ile davacı şirkete ait araçları 24/05/2019 da davalı şirkete satışını yaptığını, müvekkili şirketin kayıtlarında bu araçların bedellerinin ödendiğine dair bilgi olmadığını, yapılan işlemlerin geçersiz olduğunu, araç bedellerinin tahsili için 2.880.000,00 TL alacak üzerinden takip başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, alacakları için ihtiyati haciz karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 27/01/2021 tarihli tensip zabtı ile; somut olayda İİK’nun 257.maddesinde yazılı yasal koşulların bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Bu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 07/04/2021 tarihi … Esas,…Karar sayılı kararı ile istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
Yargılama devam derken davacı vekili 31/08/2021 tarihinde alınan bilirkişi raporuyla davalının defterlerinde müvekkili şirkete borç kaydının bulunduğunun belirlendiğini, yeni delil durumununa göre ihtiyati haciz talebini yinelediklerini belirterek,ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.
Mahkemece talep üzerine,03/09/2021 tarihli ara karar ile talebin kabulüne,%20 teminat karşılığı,2.880.000,00TL için ihtiyati haciz kararı verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili süresinde ihtiyati haciz kararına itiraz etmiş ve kararın kaldırılmasın istemiştir.
Mahkemece yapılan itiraz duruşmasında 13/10/2021 tarihli ara karar ile; davalı şirket yönünden yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı kabul edilerek verilen ihtiyati haciz kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçeleriyle, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati haciz kararının hangi gerekçeye danılarak verildiği bilinmediği, anayasa’nın 141. maddesi ” bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” dendiğini, ancak 03.09.2021 tarihli ihtiyati haciz kararında herhangi bir gerekçe olmadığını,İİK 257/1 maddesinde belirtilen şartlar oluşmadığını,bir para borcunun varlığı, bu borcun vadesinin geldiğinin ispatı SÖZ KONUSU olmadığını istinaf sebepleri olarak bildirmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Maddi hukuka göre kimin haklı veya haksız olduğu İİK’nın 264. maddesi kapsamında yapılacak inceleme veya açılacak menfi tesbit, itirazın iptâli ya da istirdat davasında araştırılacak ve değerlendirilecektir.
Somut olayda, yargılamadaki yeni deliller alacağın varlığı ve istenebilirliği hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olup, İlk Derece Mahkemesinin de yeni delil durumunu nazara alarak ihtiyati haciz talebini kabul etmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 08/11/2021