Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/264 E. 2022/1926 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/11/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/01/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari alış veriş bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından satın alınan İplik Amerikan Doları üzerinden yapıldığını vade tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılacak olduğunu, davalı şirkete verilen çeklerin ödeme tarihi itibariyle 16.215,78 lira kur farkı alacağı doğduğunu, buna dair davalı şirket adına 21.10.2018 tarihli … nolu kur farkı faturası düzenlediğini, davalı şirketin ise haksız olarak Denizli 7. Noterliği …. sayılı ihtarı ile itiraz ettiğini, bu kur farkı alacağı ile birlikte müvekkili davacı şirketten cari hesap da 9.925 TL alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili için davalı hakkında Denizli 4. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, % 40 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının alacak hakkı zamanaşımına uğradığını,. Davacı tarafın icra takibine konu etmiş olduğu fatura 21.10.2008 tarihli olduğunu, Davacının, söz konusu faturayı müvekkili şirkete 12.11.2008 tarihinde iadeli taahhütlü posta ile gönderdiğini. Faturayı alan müvekkili şirketin, aynı gün, yani 12.11.2008 tarihli ihtarname ile faturayı davacıya iade ettiğini, Davacı tarafın, uyuşmazlık konusu faturayı bu defa Denizli 4.İcra Müdürlüğünün …. E.sayılı takip dosyası ile 08.01.2009 tarihinde icra takibine konu ettiğini, Söz konusu icra takibine müvekkil şirket tarafından itiraz edilmekle takibin durduğunu, Alacaklı tarafın icra takibi başlatması ile her ne kadar zamanaşımı kesilmiş ise de takip tarihi ile itirazın iptali davasının açılma tarihi olan 07.11.2018 tarihine kadar, icra dosyasında zamanaşımı süresini kesen başkaca usulü bir işlem yapılmadığın bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, alacaklı tarafın müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının da bulunmadığını tüm bu nedenlerle davanın reddi ile davacının asıl alacağın %20’sindan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “…hükme esas alınan bilirkişi raporunda her iki tarafın ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmaması sebebiyle sahibi lehine delil niteliği bulunmadığı belirtilmiştir. Taarflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre taraflara arasında iplik alım satımının USD/TL kuru üzerinden ödeneceği belirtilmiş ise de, fason hizmeti bedelinin USD/TL kuru üzerinden ödeneceği yönünde herhangi bir sözleşme ve belgenin olmadığı, ticari defter incelemesine göre de fason hizmeti ödemelerinin bazılarının TL ile ödendiğinin anlaşıldığı, yine ispat yükü kendisinde olan davacının iddiasını ticari defterlerinin lehine delil sayılmaması sebebiyle senet veya kesin delillerle ispat etmesi gerektiği ancak davacının dosyaya bu kapsamda herhangi bir belge ibraz etmediği, yine dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmamış olduğu göz önüne alınarak davacının davasını ispat edememiş olması sebebiyle davanın reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kur farkı alacağı ile birlikte müvekkilinin cari hesapta 9.925,00 TL alacaklı olduğunu ve bu alacak için icra takibi yaptığını, bilirkişi incelemesine göre tarafların ticari kayıtlarının faturalar ve ödemeler itibariyle birbirini doğruladığının sabit olduğunu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin ticari defterleri kapanış tasdiki olmadığı gerekçesinin yerinde olmadığını, müvekkili tarafından yapılan fason üretimin satın alınan likit ödemesi için yapıldığını, dolasıyla bu hizmet bedeli için ayrı bir kur farkı sözleşmesinin aranmasının da yerinde olmadığını, bilirkişi raporuna da bu nedenle itiraz ettiklerini, İlk derece Mahkemesinin ret gerekçesinin yerinde olmadığını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının takip ve dava konusu yaptığı cari hesabın dayanağının kur farkına ilişkin olduğu, kur farkını davacının davalıdan talep edebileceğine ilişkin sözleşmenin bulunmadığı, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının cari hesap bakiye alacağının bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.30/12/2022