Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2618 E. 2021/1958 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 14/07/2021
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
MAHKEME ARA KARARI : İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine

Taraflar arasındaki İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) yargılaması sırasında verilen ara kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari satım yapıldığını, davalının yaptığı inşaatta kullanılmak üzere kendilerine mal satıp teslim ettiğini, davacının davalıya sattığı ürünlerin bedelinin ödenmemesi nedeniyle Denizli 2. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız takip başlattıklarını, davalıya söz konusu ürünlerin teslim edilip düzenlenen faturalar ticari defterlere işlenmesine rağmen davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptaline, davanın sonunda takibin devamına hükmedilmesi sonrasında kooperatifin inşaatı bitirip sonlanma durumunda davacının alacaklarını elde etmesinin imkansız hale geleceğinden davalının taşınmaz, taşınır malları, hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 14/07/2021 tarihli ara kararı ile; davacı vekilince dava dilekçesinin ekinde, davaya konu faturalara ilişkin ürünlerin teslim edildiğine dair teslim alan imzalı sevk irsaliyesi ibraz edilmediği, mal teslimi içermeyen faturanın tek başına alacağın varlığı hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olmadığı, dava dilekçesinin ekinde sunulan belgede 74.111,18 TL fatura tutarı yazdığı gibi, mutabıkız yazısı altında mali müşavir kaşe ve imzası bulunduğu, davalı kooperatif ile ilgisinin kurulamadığı, dolayısıyla, ihtiyati haciz talep eden vekilinin dava dilekçesine eklediği belgelerin alacağın varlığı hususunda kanat uyandırıcı nitelikte olmadığı, para alacağı bulunması, alacağın muaccel olması ve ödemeden kaçınılmış olması yönünde yaklaşık ispat yargılamanın bu aşamasında gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde;malların faturalarının ve sevk irsaliyelerinin mevcut olduğunu, faturaların ticari defterlere işlendiğini,BA/BS formlarının verildiğini,İİK 257. Maddesindeki şartların gerçekleştiğini istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, istinafa konu karar ihtiyati haciz talebinin reddi ara kararıdır.
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçeyle,talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Maddi hukuka göre kimin haklı veya haksız olduğu İİK’nın 264. maddesi kapsamında yapılacak inceleme veya açılacak menfi tesbit, itirazın iptâli ya da istirdat davasında araştırılacak ve değerlendirilecektir.
Somut olayda ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin dava dilekçesinin ekinde ,istinaf dilekçesinde bahsettiği sevk irsaliyeleri ve diğer belgeler olmadığından, eklediği diğer belgeler alacağın varlığı hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte değildir. İlk Derece Mahkemesinin de bu gerekçelerle talebi reddetmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30TL nin peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 09/11/2021

….