Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/261 E. 2023/63 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
DAVANIN KONUSU: Tazminat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 13/01/2023

İlk Derece Mahkmesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, alacağını devreden … ın 01.12.2011 günü saat 10:00 sıralarında davalı tarafça sigortalanan deposuna gittiğinde deposunun asma kilidinin kırılmış, depo giriş kapısının yarıya kadar açık vaziyette olduğunu ve giriş kapısının kilit aksamının da zorlanmış şekilde olduğunu, yine kapıda bulunan buzlu camın da kırılmış olduğunu fark ettiğini, bunun üzerine polisi aradığını, olay yerine inceleme ekiplerinin hırsızlık olduğuna kanaat getirdiğini, alacağı devreden … ın bu işyerini …. nolu poliçe ile ticari risk sigortası adı altında davalıya sigortalattığını, davalı şirkete 01.12.2011 tarihinde yapılan başvuru sonucu …. nolu hasar dosyasının açıldığını, ancak davalı şirketin başvuruyu reddettiğini, red kararından sonra … ın bu olaya ilişkin olarak dava açtığını, yargılama aşamasında davaya konu alacağın …. tarafından 21.02.2014 tarihinde HMK 125/2 bendi uyarınca müvekkili …’ye devredildiğini, devir belgesinin bulunduğunu tüm bu nedenlerle davreden … ın hırsızlık nedeniyle uğradığı zarar miktarı olan 268.866,73-TL’nin davalıya başvuru tarihi olan 01.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alacağı devralan davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiş, mahkememize sunduğu beyan dilekçesinde ve mahkememizdeki beyanında ise, önceki yazılı ve sözlü beyanlarını tekrar ettiğini, HMK’nun 115/2 ve BK’nun 158. maddesi gereği alacağın zaman aşımına uğramadığını, bozma kararı verilen dosyanın zaman aşımı süresini kestiğini, davalının kötü niyetli olarak alacağı uzatma amacıyla yaptığı her bir eylemin zaman aşımını ayrı ayrı kestiğini, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacının BK’nun 158. maddesinde belirtilen ek süreden yararlanabilmesinin mümkün olmadığını, davanın zaman aşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, usule ilişkin hakları baki kalmak kaydıyla esasla ilgili olarak ise, meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili talebin hırsızlık sigortası genel şartlarının A.5. maddesi gereği teminat dışında olduğunu, davacının bir zararı varsa bu zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, dava dışı sigortalının hırsızlık olayının gerçekleşmesinden çok kısa bir süre önce diğer aylara oranla çok yüksek miktarda mal satın almasının kötü niyete dayandığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının ilgili Yargıtay kararı uyarınca 6098 sayılı Kanunun 158. maddesinde düzenlenen ek süreden faydalanması gerektiği kanaatine varılarak, mahkememizin …. esas, …. Karar sayılı ilamında yargılama yapılıp, bilirkişi raporu aldırılmış olduğu, usul ekonomisi açısından yeniden bilirkişi raporu aldırılmayarak mevcut raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile, 268.866,73 TL sigorta tazminatının temerrüdün oluştuğu 25.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalı … şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hatalı ve eksik inceleme ile tesis edildiğini, davacı tarafın 01.12.2011 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili talepleri hırsızlık sigortası genel şartlarının a.5. maddesi gereğince teminat dışında olduğunu, davacı tarafın bir zararı mevcut ise de bu zarardan müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, dava dışı sigortalının hırsızlık olayının gerçekleşmesinden çok kısa bir zaman önce diğer aylara oranlar çok yüksek miktarda mal alışında bulunduğunu, davanın TBK’nın 158. Maddesindeki zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, ayrıca süresinde açıldığı kabul edilse bile 168.866,73 TL’lik alacağın zamanaşımına uğradığını, yerel mahkeme tarafından hükmedilen faiz başlangıcı ve faiz türünün de hatalı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davayı açan davacı …. , bu alacağını 21/02/2014 tarihinde …’ye devretmiştir. Davaya … tarafından devam edilmiştir.
Davacı, 01/12/2011 tarihinde iş yerinde meydana gelen hırsızlık sonucu uğradığı zararın sigorta poliçesi kapsamında tazmini için Denizli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. (…. eski esas) Esas sayılı dosyasında belirsiz alacak davası açmış, yargılama sonunda mahkemece 13/06/2014 gün …. Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın temyizi üzerine gönderildiği Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03/11/2015 gün ve …. Esas …. Karar sayılı ilamı ile, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, tashih karar istemi de 13/04/2017 gün ve …. Esas …. Karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda, 03/10/2017 gün ve …. Esas …. Karar sayılı ilamı ile davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin 12/12/2017 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı, 15/12/2017 tarihinde uğradığı zararın tazmini için eldeki davayı açmıştır.
Öncelikle çözülmesi gereken husus TBK’nın 158. maddesine göre, davanın süresinde açılıp açılmadığıdır.
Somut olaya benzer nitelikteki davaya ilişkin Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin …. Esas …. Karar sayılı ilamında, TBK’daki 60 günlük ek sürenin önceki kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren başlayacağı kabul edilmiştir. Usulden red kararının 12/12/2017 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise TBK’nın 158. maddesine göre 60 günlük ek süre içerisinde açıldığı, dolayısıyla bu yöne ilişkin istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
İlk davada dava dilekçesinde 100.000,00 TL talep edilmiş, ıslahla toplam alacak miktarı 268,866,73 TL olarak belirlenmiştir.
TBK’nın 158. Maddesi haricindeki zamanaşımı dışındaki alacak zamanaşımına ilişkin mahkemece herhangi bir karar verilmemiştir. Belirtilen Yargıtay kararında da açıklandığı üzere, belirsiz alacak davası olarak açılan ilk davadaki 100.000,00 TL’lik talep yönünden davanın açıldığı 03/05/2012 tarihi itibariyle zamanaşımı kesilmiştir.
Alacağın ıslah edilen kısmı yönünden ise zamanaşımının ıslah tarihi itibariyle değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu halde;
1-Alacak zamanaşımı yönünden ilk açılan davadaki dava tarihi ve ıslah tarihine göre davalının zamanaşımı itirazı yönünden olumlu olumsuz karar verilmemesi,
2-Delil olarak dayanılan Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında birden fazla rapor alınıp bir kısmının lehte, bir kısmının ise aleyhte olduğu halde, raporların taraflara tebliğ edilmeyip savunma hakkının kısıtlanması, rapora itiraz olması ve itirazın mahkemece yerinde görülmesi halinde yeniden rapor alınması gerektiğinin gözetilmemesi, HMK’nın 297. maddesine göre denetime elverişli olacak şekilde hangi raporun hükme esas alındığının yazılmaması,
3-Poliçenin özel şartlar bölümünde uygulanacak faizin 1 yıllık Devlet İstatistik Enstitüsü Üretici Fiyat Endeksi oranı ile basit usulde hesaplanan faiz olduğu belirtilmesine rağmen bu hususun dikkate alınmaması,
Usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun sair sebepler incelenmeksizin açıklanan gerekçelerle 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/07/2020 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 3.443,68 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.13/01/2023