Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2491 E. 2021/1843 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 07/07/2021- 24/08/2021
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit

Taraflar arasındaki Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) yargılaması sırasında verilen ara kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;
Müvekkilinin turizm sektöründe faaliyet gösterdiğini, bu amaçla öncesinde … isimli şirket olarak faaliyet göstermekte iken ortak olacağını vaad eden … talebi ile ismini … olarak değiştirdiğini, bu amaçla iki adet otel kiralayıp sezona hazır hale getirdiğini, fakat ortaklık vaadi yerine getirilmeyince zor duruma düştüğünü ve şirketin …’e devrettiğini, devirde tüm hak ve yükümlülüklerin devredildiğinin protokol ile mutabakat altına alındığını, bu nedenle devir öncesi turizm firmalarından almış oldukları avans çeklerinin de karşılığındaki rezervasyonların kullandırılacağının karşılıklı anlaşılarak ilgili acentaların bilgilendirildiğini, bu amaçla davalılardan … yöneticisi … ile görüşmeye gittiğini, görüşme bittiğinde kendisinden baskı ve tehditle 30.06.2021 tarihli 5.000.000,00.-TL bedelli senedin alındığını, sonrasında da diğer davalıya ciro edilerek aleyhinde Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyada takip başlatıldığını, zorla ve baskı ile alınan senede ilişkin Antalya C.Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosyasında şikayette bulunduğunu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin …sayılı ve 11.06.2013 tarihli kararı doğrultusunda ve HMK 209/1 amir hükmü gereğince Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının tensiple birlikte sahtelik davasında karar verilinceye kadar durdurulmasına karar verilmesini ve suça konu 30.06.2021 tanzim tarihli, … lehine tanzim edilmiş 5.000.000,00.-TL bedelli senedin davacıdan zorla alınması ve davacının senet alacaklısına böyle bir borcunun bulunmadığının da tespiti ile takibin ve senedin iptaline karar verilmesini talep etmiş, dava dilekçesi ile HMK’nun 209/1 maddesi gereğince Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının sahtelik davasında karar verilinceye kadar durdurulmasını talep etmiştir.
Mahkemece 07/07/2021 tarihli tensip ara kararı ile;
Dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğundan İİK’nun 72/3. madde gereğince takibin durdurulması kararı verilemeyeceği, davacı vekilinin takibin durdurulmasına yönelik talebinin reddine; ancak icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceği gerekçesiyle, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına istinaden dava değeri olan 5.000.000,00.-TL’nin % 15’ine karşılık gelen 750.000,00.-TL nakdi veya kesin süresiz sınırlamasız banka teminat mektubu ibrazı halinde davacı yönünden icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece 24/08/2021 tarihli ara kararı ile; davacı vekilinin Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş dosyasında verilen ihtiyati haciz kararına ilişkin itirazının, İİK.nun 265. Maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri açıkça ve sınırlı olarak düzenlendiğini, davacının itiraz sebepleri göz önüne alındığında İİK.nun 265.maddesinde belirtilen sebepleri bulunmadığını ve ileri sürülen hususların davanın esasına ilişkin olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 07/07/2021 tarihli ara kararına karşı 18/07/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; takibe konu senedin zorla ve baskı ile alındığını, senede ilişkin Antalya C.Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosyasında şikayette bulunduğunu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin … -…sayılı ve 11.06.2013 tarihli kararı doğrultusunda ve HMK 209/1 amir hükmü gereğince takibin durdurulması gerektiğini istinaf sebebi olarak bildirmiştir.
Davacı vekili 24/08/2021 tarihli ara kararına karşı 14/09/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş dosyasına sunduğu 08/07/2021 ve mahkemenize sunduğu 19/08/2021 tarihli dilekçelerini tekrarlayarak söz konusu senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığını, davalı … nin müvekkilimden zorla senet alındıktan sonra bu senedi davalı … ciro ettiğini, bu senedin teminat olarak garantör sıfatı ile alındığını kabul ettiğini, böylece soyut borç ikrarı bulunmadığından kambiyo senedi vasfını da yitirdiğini istinaf sebebi olarak bildirmiştir.
Dava, menfi tespit davası olup, istinaf konusu kararlar HMK 209/1 maddesi uyarınca takibin durdurulması talebinin reddi ara kararı ile davaya konu seneden dayalı verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddi ara kararlarıdır.
İİK’nın 72/3. fıkrasına göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Öte yandan takibe konu kambiyo senedinin soyut iddialarla sahteliğinin iddia edilmesi, HMK’nın 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Anılan hüküm, genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak kambiyo senedinin hiç bir işleme esas alınamayacağını, başka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını öngörmektedir. Ayrıca belirtmek gerekirse; İcra ve iflas hukuku, icra ve iflas takiplerinin usul hukuku niteliğindedir. Bu hukuk dalının amacı, bir yandan takip alacaklısının alacağına kavuşması için borçlu veya üçüncü kişilerin çıkarabilecekleri zorlukları ortadan kaldırmak, diğer yandan kötüniyetli takiplere karşı takip borçlusunun kendisini korumasını sağlayacak hukuki çareler bulmak, bu arada takipten etkilenen üçüncü kişilerin menfaatlerini korumak, takip işlemlerinin yapılması sırasında insan hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemektir. İcra iflas hukukunun en önemli kaynağı İcra ve İflas Kanunu olup, bu Kanun, icra ve iflas takibinden, tahsile kadar uygulanması gereken usul hükümlerini düzenlemektedir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise, İcra ve İflas Kanunu’nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra ve İflas Kanunu’nda açıkça gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması (zorunlu dava arkadaşlığı) hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında HMK’nın 209/1. maddesinin ilamsız icra takiplerine etkisi değerlendirilmelidir. Bu maddeye göre “adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” Bu maddenin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra ve İflas Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK’nın 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK’nın 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK’nın 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2).
Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK’nın 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası, Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davada kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. (HGK’nın 08/06/2016 tarih ve 2014/12-1128 Esas, 2016/774 Karar)
Somut olayda senedin sahteliği değil zorla alındığı iddia edildiği gibi, her ne kadar savcılığa şikayette bulunulmuş ise de, bu husus da somutlaşmış değildir. Bu nedenle HMK 209/1 maddesinin uygulanmasını gerektirir koşullar oluşmamıştır.
İhtiyati hacze itiraz yönünden; İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1. maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir.
Somut olayda, ihtiyati haciz talebi senede dayalı olduğundan İİK 257.maddesinde koşullar oluşmuştur. Davacının senedin zorla alındığına dair itirazı İİK 265. Maddesinde sayılan itirazlardan olmadığından açılan davada değerlendirilebilecektir. Bu nedenle itirazın reddinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Bu nedenle davacı vekilinin her iki ara kararına karşı istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin 07/07/2021 ve 24/08/2021 tarihli ara kararlarına ilişkin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 26/10/2021

….