Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2418 E. 2021/2054 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 31/12/2020
DAVANIN KONUSU: İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/12/2021

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı … A.Ş nin işçisi olup alacağının ihbar, kıdem tazminatına ve ödenmeyen bakiye ücret alacağına dayandığını, dava dışı şirket ile müvekkili arasında varılan anlaşmaya göre kararlaştırılan 32.179,46 TL nin belirlenen taksitler halinde ödenmesi gerekirken ödenen kısımdan 01/03/2014 tarihi itibarıyla bakiye kalan 30.979,46 TL nin ödenmediği, bu işçilik alacağına mevduata uygulanacak en yüksek faizin uygulanması gerektiğini, davalı şirketin müvekkilinin çalıştığı … A.Ş nin hakim ortağı olduğunu, aralarında organik bağ bulunduğunu, bu şirket için verilen iflas kararından sonra düzenlenen sıra cetveline müvekkilinin alacağının kaydedilmesi için yapılan müracaatın red edildiğini belirte- rek müvekkilinin 30.979,46.TL alacağının muaccel olduğu 01/03/2014 tarihinden itibaren da- valı şirketin iflas ettiği 29/03/2016 tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte iflas masasına kaydının yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacı alacaklının müflis şirketin alacaklılar toplantısına alacağının kaydedilmesi için müflis şirketten alacaklı olması gerektiği davacının alacağının ise dava dışı şirketten olduğunu, bu iki şirketin farklı tüzel kişiliklere sahip olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, bilirkişi … ayrıca davalı ve üçüncü kişi şirket arasındaki ortaklık yapısına ilişkin tespitlerini de raporunda belirtildiği, gerçekten davacının çalıştığı müflis üçüncü kişi şirket ile alacağının iflas masasına kaydedilmesini istediği davalı şirket arasında organik bir bağ olduğu, başta her iki şirket hakkında birlikte iflas erteleme talep edilmesi, her iki şirketin yönetim yapısının birbirine uygun olması, davalı şirketin davacı şirketin yaklaşık %99 payına sahip hakim ortağı olması karşısında davalı şirketin davacının işçilik alacaklarından da sorumlu olacağı açık olduğundan davacının alacağını mükerrer şekilde tahsil etmemesi için davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı, davalı İflas İdaresi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı İflas İdaresi vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 07/08/2017 tarihli başvurusu dilekçesinde 46.749,60 TL alacak talebinde bulunması nedeniyle mahkemece bu alacağın 30.979,46 TL’lik bölümü kabul edildiği için davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kısmen kabul kararında lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiğini, müflis şirket ile davacının asıl alacaklısı olduğu … A.Ş’nin ayrı tüzel kişiliklerinin mevcut olduğunu, birbirlerinden bağımsız şirketler olduklarını, davacının … A.Ş ile yapmış olduğu protokole göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, grup şirketi olması iddiasının … A.Ş’den ayrı olarak müflis şirkette çalıştığı anlamına gelemeyeceğini, mahkeme aksi görüşte ise davacının iddialarını ispatlayıcı belgelerin ibrazı ile alacak başvurusuna göre birikişi incelemesine tabi tutulması gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Uyuşmazlık, davacının alacaklı olduğu şirket ile müflis … A.Ş arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, davacı alacağından müflis şirketin sorumlu olup olmadığı, buna göre davacının müflis şirket ile ilgili iflas sıra cetveline kayıt kabul isteminin yerinde olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
DELİLLER :
1-Beyan dilekçeleri,
2-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, iflas sıra cetveline kayıt kabul istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davaya konu Antalya 10. İflas Müdürlüğünün … İflas sırasına kayıtlı müflis … A.Ş’nin sıra cetveli ve iflas idaresi kararının incelenmesinde, davacının 46.749,60 TL alacağının masaya kaydı için başvurduğu, talebinin alacağa dayanak belgelerin … A.Ş’ye ait olduğu gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 235/1. Maddesi gereğince ret kararının davacıya 23/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın yasal süresi içerisinde 01/11/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı 30.979,46 TL asıl alacağın muaccel olduğu tarih 01/03/2017 tarihinden müflis … A.Ş’nin iflas ettiği tarih olan 29/03/2016 tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte iflas masasına kaydının yapılması, sıra cetveline bu şekilde düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır.
Emsal dosyalarda incelenen Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 29.03.2016 tarihli ilamına göre Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … Sicil numarasına kayıtlı … A.Ş”nin ve Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı … A.Ş.’nin İİK’nın 179. maddesi uyarınca ayrı ayrı iflaslarına karar verilerek iflasın 29.03.2016 tarihinde açılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının, Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasında müflis … A.Ş. ile ilgili 32.179,46 TL alacağının iflas masasına kayıt edildiği anlaşılmıştır.
Emsal dosyalarda incelenen Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı ve borçlu ve müflis şirket ile ilgili iflas erteleme istemli açılan davada her iki şirketin vekili dava dilekçesinde şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip olmalarına rağmen aralarında sıkı bir organik bağın mevcut bulunduğunu, şirketlerin faaliyetlerinin ekonomik ve ticari anlamda bir bütünlük arz ettiğini, iki şirketin aynı zamanda borçlanmalarda da birbirlerinin müteselsil kefili olduklarını, … A.Ş. nin, … A.Ş.’nin % 99,9 oranında hissedarı olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
Tüzel kişiliğin, sözleşmeden ya da kanundan doğan her türlü yüküm ve borçlardan ve kaynağı ne olursa olsun sorumluluklardan kurtulmak için bir araç olarak kullanılmasını engellemek amacıyla, Anglo-Sakson ve Kara Avrupası hukuk sistemlerinde “perdeyi kaldırma teorisi” olarak anılan hukuk ilkesi geliştirilmiş bulunmaktadır. Bu teori ile, tüzel kişiliklerin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda, tüzel kişilik dikkate alınmamakta, yani yokmuş gibi hareket edilmekte ve ayrı tüzel kişilik savunmasından yararlanmak isteyenlere izin verilmemektedir. Teoriye bu ismin verilmesinin sebebi, hukuki sorumluluktan kaçınmak amacıyla farklı tüzel kişilik savunması yapan kişilerin “tüzel kişilik” perdesi arkasına saklanmaya çalışmaları; teorinin müdahalesi ile tüzel kişiliğin yok sayılmasıyla veya bu perdenin aralanması suretiyle perdenin arkasındaki gerçek yükümlünün borçtan sorumlu tutulabilmesidir. Perdeyi kaldırma teorisi vasıtasıyla, tüzel kişinin borçlarının, üyelerine izafesi mümkün olduğu gibi üyelerin borçlarından dolayı, tüzel kişinin sorumlu tutulması da olanak dahilindedir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15/10/2014 tarih ve 2014/7271 Esas, 2014/15583 Karar).
Davacının işçilik alacaklarının masaya kaydı için başvurduğu müflis … A.Ş.’nin 11/03/2011 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısı sonucunda kısmi bölünme ile tekstil alanında faaliyette bulunmak üzere … A.Ş.’nin kurulduğu, şirketin Antalya Ticaret Siciline 20/04/2011 tarihinde … sicil numarası ile kaydedilerek faaliyetine başladığı, … A.Şnin, … A.Ş.’nin % 99,9 oranında hissedarı olduğu, şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip olmalarına rağmen aralarında sıkı bir organik bağın mevcut olduğu, şirketlerin faaliyetlerin ekonomik ve ticari anlamda bir bütünlük arz ettiği, bu iki şirketin aynı zamanda borçlanmalarda da birbirlerinin müteselsil kefili oldukları, şirketler arasındaki organik bağın iflas ertelemesi davasında bizzat şirket vekillerince de ileri sürüldüğü, her iki şirketin grup şirketler olduğu ve aralarında organik bağ bulunduğunun kabulü ve müflis … A.Ş nin de davacı alacağından sorumlu olduğu sonucuna ulaşılmalıdır.
Davacı … A.Ş’nin çalışanı olduğunu, şirket ile düzenlenen 27/12/2013 tarihli işçilik alacaklarının tasfiyesine ilişkin protokolde 32.179,46 TL alacağın kabul edildiğini, protokol ile belirlenen ödeme planı kapsamında yapılan ödemelerden sonra kalan alacağının 30.979,46 TL olduğunu ileri sürerek, bu tutarın muacceliyet tarihi 01/03/2014’ten müflis … A.Ş’nin iflasının açıldığı tarihi olan 29/03/2016 tarihine kadar işlemiş faiziyle birlikte iflas sıra cetvelinin kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının işvereni olan … A.Ş ile müflis … A.Ş arasında organik bağ bulunduğu kabul edilerek davacının talep ettiği 30.979,46 TL’nin protokolde belirtilen miktarların muaccel hale geldiği tarihlerden itibaren iflasın açıldığı 29/03/2016 tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile birlikte kayıt ve kabulüne karar verilmişse de, davacı organik bağa dayandığından Antalya 9. İflas Dairesinin … sayılı müflis …. A.Ş’nin iflas masasından talep ettiği ve talebin kabulü ile sıra cetvelinde kesinleşen alacak miktarı olan 32.179,46 TL’den fazlasının Antalya 10. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasında kaydı mümkün değildir.
Dava dilekçesinde 30.979,46 TL’nin faizi ile birlikte kayıt ve kabulü talep edilmektedir. Alacak için faiz talep edilebilecektir. Antalya 9. İflas Müdürlüğü’nün … sayılı Esasında kayıtlı kabul edilen 32.179,46 TL faiz dahil toplam alacağı geçmemek üzere talepte bulunabilecektir. Davacı 30.979,46 TL alacağın işlemiş yasal faizi ile birlikte talep ettiğinden, her halükarda işlemiş yasal faiz ile birlikte kabul edilen 32.179,46 TL toplam alacağı geçmemek üzere hüküm kurulabilecektir.
Mahkemece 30.979,46 TL alacağın protokolde belirtilen miktarların muaccel hale geldiği tarihlerden itibaren iflasın açıldığı 29/03/2016 tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile birlikte kayıt ve kabulüne karar verildiği, protokolde belirtilen her taksit için taksit tarihinden itibaren iflas tarihine kadar faiz işletilmesi durumunda 32.179,46 TL’yi geçeceği bu şekildeki hükmün, kaydı kabul edilen miktardan fazlayı içerdiği, her halükarda işlemiş faiz dahil olmak üzere hükmedilmesi gereken alacağın kaydı kabul edilen 32.179,46 TL’yi geçemeyeceği, bu durumda İlk Derece Mahkemesince 30.979,46 TL asıl alacağa 01/03/2014 tarihinden 29/03/2016 tarihine kadar 1.200,00 TL işlemiş faizi de eklenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak ve davacının …. A.Ş’nin iflas masasından talep ettiği ve kabul edilen miktarı aşacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuş olup, davalı vekilinin istinaf talebinin bu yönden yerinde olduğu diğer istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı İflas İdare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince açıklanan gerekçelerle kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı İflas İdare vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 31/12/2020 tarih ve … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-a-Davanın kabulü ile, dava konusu 30.979,46.-TL’ye asıl alacağa 01/03/2014 tarihinden 29/03/2016 tarihine kadar 1.200,00 TL işlemiş faizi de eklenmek suretiyle (Antalya 9. İcra müdürlüğünün aynı alacağı düzenlediği sıra cetveline kaydettiği bildirildiğinden) tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu alacağın davalı müflis … A.ş’ nin Antalya 10. İflas müdürlüğünün … esasına kayıtlı 14/09/2018 tarihli sıra cetveline kayıt ve kabulüne,
b-Alınması gerekli 54,40.-TL harçtan, peşin olarak alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile kalan 18,50.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
c-Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 41,10.-TL, tebligat masrafı 106,00.-TL, müzekkere masrafı 21,85.-TL, bilirkişi ücreti 440,00.-TL, olmak üzere toplam 608,95.-TL yargılama masrafının ve mahkememizde peşin olarak alınan harç masrafı 35,90.-TL olmak üzere toplam 644,85.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı tarafça yatırılan masraf avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
e-Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 4.080,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
a)İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın istek halinde davalıya İADESİNE,
b)İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 43,00 TL istinaf posta gidiş-dönüş masrafı toplamı 205,10 TL’nin davacıdan alınarak davalı İflas İdareye VERİLMESİNE,
c)6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya İADESİNE,
d)İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
f)Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 02/12/2021