Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2410 E. 2021/1756 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN EK KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ: 24/06/2021
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
MAHKEME ARA KARARI : İhtiyati hacze itirazın reddi

Taraflar arasındaki İhtiyati Haciz yargılaması sırasında verilen ek kararın süresi içinde karşı taraf vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili; müvekkilinin taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle dilekçe ekinde sunulan e-fatura kayıtlarından da görüleceği üzerine 26.550,00 EURO alacaklı olduğunu, çekilen ihtarnameye rağmen süresi içerisinde ödeme yapılmadığını ileri sürerek karşı tarafın borcunu karşılayacak şekilde menkul ve gayri menkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 24/06/2021 tarihli D.İş kararı ile; 26.550,00 EURO’nun 10.3167 kur karşılığında 273.908,38 TL miktarlı borcun muaccel olmasına rağmen ödenmediği ve rehin ile de temin edilememiş bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebinin İİK. 257. Maddesine uygun olduğu gerekçesiyle borçlunun menkul ve gayri menkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yetecek kadarının ihtiyati haczine karar verilmiştir.
Karşı taraf vekili; iddia olunan malların müvekkiline teslim edildiği olgusunun ispata muhtaç olduğunu, faturaların müvekkiline fiziki olarak tebliğ edildiğinin ispat olunamadığı, müvekkilinin iddia olunan borcunun olmadığının talep eden tarafça imzalanan bir başka sözleşme ile ikrar olunduğunu ve aradaki ihtilafın yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu açık olduğundan verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
Mahkemece; 11/08/2021 tarihli ek kararı ile ihtiyati haciz kararına karşı teminat yetki ve ihtiyati haczin dayandığı sebebe itiraz edilebileceğini, karşı tarafın teminat ve yetkiye bir itirazı olmadığı, ihtiyati haczin dayanağına yapılan itirazın da kararı değiştirecek nitelikte olmadığı, kararın yerinde olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Ek karara karşı ihtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde; itiraz dilekçesindeki hususları tekrarla, ihtiyati haciz kararı için yasal koşulların oluşmadığını istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.
Uyuşmazlık konusu İİK’nun 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz ve mahkemenin itirazın reddi kararına ilişkindir.
İhtiyati haczin şartları İİK’nın 257. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.”
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir.
2004 sayılı İİK’nun 265/1 maddesinde düzenlenen ”Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” hükmü yer almıştır.
Somut uyuşmazlıkta talep eden vekili tarafından sunulan belgeler İİK 258.maddesi uyarınca muaccel bir alacağın varlığı hususunda kanaat uyandırıcı niteliktedir. İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati haciz talebini kabul etmesi ve karşı tarafın itirazını reddetmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Bu nedenle karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Karşı taraf vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına
3-Karşı taraftan yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 20/10/2021