Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2403 E. 2021/1762 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ: 02/07/2021
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
YEREL MAHKEME EK KARARI : İhtiyati hacze itirazın reddi
KARAR YAZIM TARİHİ: 24/10/2021

Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde karşı taraf … vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz talep eden vekili, 02/09/2020 tanzim, 31/03/2021 vade tarihli 4.000,00 TL meblağlı bono nedeni ile borçlulardan toplam 4.000,00 TL alacaklı olduğunu, borcun ödenmediği gibi rehinle de temin edilemediğini ileri sürerek ihtiyati haciz talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 22/04/2021 tarihli değişik iş kararı ile; talepçinin borçlulardan talep konusu bonodan dolayı 4.000,00 TL alacaklı olup, borcun ödenmediği gibi rehinle de temin edilemediği, ihtiyati haciz kararının verilmesi için gerekli yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle, borçluların alacak tutarı olan 4.000,00 TL ’yi karşılamaya yetecek miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine alacak tutar miktarının % 10 karşılığı olan 400,00 TL teminat yatırıldığı taktirde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf … vekili, ihtiyati haciz kararına istinaden Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, icra dosyasından henüz müvekkiline bir ödeme emri gönderilmediğini ancak aracının üzerinde haciz olduğunu 01/06/2021 tarihinde fark ettiğini, borçlu … Şti’nin talep konusu senet üzerinde kaşesi bulunduğunu, borçlu şirketin yetkilisinin ise müvekkili olduğunu, nitekim bono üzerindeki borçlu şirket kaşesi üzerinde iki imza bulunduğunu, şirket kaşesi dışına atılmış herhangi bir imza bulunmadığını, ancak karşı tarafça bononun kefil kısmına müvekkilinin adı ve soyadı yazılmak suretiyle müvekkilinin ilgili bono borcundan sorumlu tutulmaya çalışıldığını, yani şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olabilmesi için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunmasının yeterli olduğunu, her iki imzanın da kaşe üzerinde bulunması halinde ise, yetkili temsilcinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, bir diğer ifade ile senetteki her iki imzanın da şirket kaşesi üzerine atılmışsa burada artık aval olgusundan söz edilemeyeceğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 02/07/2021 tarihli ek karar ile; talebin İİK’nın 265. maddesine istinaden ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkin olup ihtiyati hacze itiraz eden tarafın ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde belirttiği sebeplerin yapılacak olan bir yargılamada ileri sürülüp incelenebileceği, bu aşamada belirtilen sebepler dikkate alınarak ihtiyati haczin kaldırılmasının mümkün olmadığı, ihtiyati hacze ilişkin talep bakımından sınırlı ve şekli bir inceleme yapıldığı, ihtiyati hacze itiraz edenin dosya kapsamı ve delil durumu itibariyle yaklaşık ispat koşulunu sağladığı, itiraz dilekçesinde ileri sürülen hususların İİK m.265’de sayılan sınırlı itiraz sebepleri arasında yer almadığı, sınırlı şekilde sayılan sebepler dışında itirazın mümkün olmadığı gerekçesi ile ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf … vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen itirazın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bono üzerindeki borçlu şirket kaşesi üzerinde iki imza bulunduğunu, şirket kaşesi dışına atılmış herhangi bir imza bulunmadığını, TTK’nın 776/1-g. maddesinde senedi düzenleyen imzasını ile ilgili düzenleme bulunduğunu, birden fazla imzanın bulunması koşulunun öngörülmediğini, bononun muteriz tarafından limited şirketi temsilen imzalandığının anlaşması halinde atılan imzanın muterizi şahsen sorumlu kılmayacağından itirazın kabulüyle ihtiyati haczi kararının kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak bildirmiştir.
Uyuşmazlık konusu İİK’nun 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz ve mahkemenin itirazın reddi kararına ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, “alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması” olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1. maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda yeterli kabul edilmiştir.
2004 Sayılı İİK’nın 265/1. maddesinde düzenlenen ”Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” hükmü yer almıştır.
Somut olayda karşı taraf vekilinin ileri sürdüğü hususlar İİK 265.maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden değildir. İlk Derece Mahkemesinin de bu gerekçelerle itirazı reddetmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Bu nedenle ihtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf … vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İhtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf … istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz kararına itiraz eden karşı tarafı … İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati haciz talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.24/10/2021