Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2315 E. 2022/1456 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 17/03/2021
DAVANIN KONUSU: Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 21/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatif tarafından aidat borcunun ödenmediği gerekçesi ile gönderilen ihtarnameler sonucunda müvekkilinin üyelikten ihraç edildiğini, ihraç kararının usul ve esaslara uygun olmadığını iddia ederek ihraç kararının iptalini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili yargılama sırasında özetle; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, aldırılan tüm bilirkişi raporlarında tarafların itirazları olsa da gönderilen ihtarnamede bildirilen borç miktarı ile davacıların kooperatife borçlu bulundukları miktar arasında açık oransızlık olduğu sabit olduğundan, ihtarnameler davacıların tereddüte düşeceği mahiyette olup bu ihtarnameler dayanak yapılarak alınan ihraç kararı usul ve yasaya uygun olmadığından iptalinin gerektiği, aldırılan 29.12.2020 tarihli rapor olaya ve oluşa uygun, daha önceki raporları da dikkate alarak tarafların itirazları gerekçeli olarak karşılanarak verilmiş olmakla yerinde görülerek hükme esas alındığı, raporun yeterli görülmesi ve bir an için davacının itirazında haklı olsa dahi iptal kararının sonucu değiştirmeyecek olan itirazlar için yeniden rapor aldırılması talebi yargılamayı gereksiz yere uzatacak ve sonuca etki etmeyecek mahiyette görülmekle reddedilmiş ve anlatılanlara göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklı oldukları halde borçlu olarak belirtildiklerini, bilirkişilerin davalı kooperatifle görüşerek yargıyı yanılttığının kanısında olduklarını, müvekkilinin haksız olarak 13.721,42 TL zarara uğratmaya çalıştıklarını, 27/05/2018 tarihli genel kurul kararının uygulanmadığını, bilirkişilerin genel kurul kararlarını görmezden geldiğini, muhasebe defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığını, müvekkillerinin aleyhine delil olarak kullanıldığını, davalı kooperatifin süresi içerisinde cevap dilekçesi vermediğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, hükme esas alınan raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, usul ve yasaya uygun bulunmasına, gönderilen ihtarnamede bildirilen borç miktarı ile davacıların kooperatif ve borçlu oldukları miktarlar arasında açık oransızlık bulunmasına, borç miktarına ilişkin olarak davacı itirazlarının ayrı bir davanın konusu olmasına, bu yöndeki itirazların ihraç kararının iptaline ilişkin davanın esasına etki edecek nitelikte bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davacılardan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacıların istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/10/2022