Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2302 E. 2021/1719 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN EK KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TALEP KONUSU : İhtiyati Haciz

Taraflar arasındaki İhtiyati Haciz yargılaması sırasında verilen ek kararın süresi içinde karşı taraf/borçlular vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili talep dilekçesinde;
Müvekkili banka ile … arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, diğer borçluların bu sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, borçluların borçlarını ödemediklerini, borcun muaccel hale geldiğini, borçlulara borcun ödenmesi hususunda Bodrum 6. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamenin tebliğ edildiğini, borcun ödenmediği gibi rehinle de temin edilmemiş olduğunu, 15/01/2020 tarihi itibariyle toplam 1.327.171,78 TL alacaklı olduğunu beyanla ihtiyati haciz talep etmiş olup, dilekçe ekinde sunulan sözleşme, ihtarname ve ekleri incelendiğinde borçluların hesabın kat edildiği 15/01/2020 tarihi itibariyle 1.327.171,78 TL borçlu olduğu ve borcun ödenmediği gibi rehinle de temin edilemediğini, borcun muaccel hale geldiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece … tarihli D.İş kararı ile;İhtiyati haciz talep eden alacaklı bankanın borçludan hesabın kat edildiği ihtarname tarihi itibariyle 1.327.171,78 TL alacaklı olup, kredi sözleşmesinden dolayı borçluların 1.327.171,78 TL borcun tamamından ve fer’ileriden sorumlu olduğu anlaşılmakla yukarıda açık kimlik ve adres bilgileri yer alan borçluların taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine alacak tutar miktarının % 10 karşılığı olan 132.717,17 TL teminat yatırıldığı taktirde ihtiyati haciz konulmasına kararı verilmiştir.
Karşı taraf/borçlular vekili 24/03/2021 tarihli dilekçesinde; ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkeme tarafından verildiğini, müvekkili borçlu …’nin yerleşim yerinin …Mah. … Cad. … Apart Sitesi No:… Bodrum/MUĞLA olup, şirkete karşı başlatılacak takip, ihtiyati haciz vs. işlemler bakımından yetkili yerin Muğla icra daireleri ve mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirket haricindeki müvekkili şahıslar yönünden de yine yerleşim yerlerinin; … Mah. … Sok. No: … Bahçelievler/İST. olması sebebiyle yetkili yerin Bakırköy icra daireleri ve mahkemeleri olduğunu, diğer yandan borcun dayanağı olan taraflar arasında imzaya konu kredinin, müvekkil şirketin yerleşim yerinde bulunan İş Bankası Bodrum … Şubesi nezdinde kullandırıldığını, taraflar arasındaki sözleşmeden doğan borç ilişkisi bakımından da Muğla icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, ihtiyati haciz talep eden tarafla müvekkili şirket arasında mevcut kredi sözleşmesinin gayri nakdi kredi olması sebebiyle, teminat alacağı niteliğindeki gayri nakdi alacaklar yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, BDDK’nın pandemi nedeniyle yaşanan ticari ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle almış olduğu 17.03.2020 ve 08.12.2020 tarihli kararlar uyarınca, 30.06.2021 tarihine kadar geçerli olmak üzere kredilerin donuk alacak sınıflandırılması için öngörülen 90 gün gecikme süresinin, 180 gün olarak uygulanmasına karar verildiğini, bu düzenleme çerçevesinde ihtiyati hacze konu kredi borcu bakımından yasal temerrüt süresinin henüz dolmadığını, dolayısıyla borcun muaccel hale gelmediğini, İİK mad. 259/1 uyarınca gösterilmesi zorunlu teminat miktarının düşük takdir edildiğini, kredinin miktarı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında taraflar arasındaki menfaat dengesine aykırı biçimde düşük bir teminat tayin edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle itirazlarının kabulü ile müvekkil şirket ve müvekkil şahıslar hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece; 28/04/2021 tarihli ek kararı ile İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati haciz kararının 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından verileceğinin belirtildiği, yetkili mahkemenin İİK’nın 50. maddesinin yollaması ile HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine göre belirleneceği, buna göre HMK’nın 6. maddesinde genel yetkili mahkeme, davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlendiği, 7. madde de davalı-borçlunun birden fazla olması halinde bunlardan birinin yerleşim yerinde dava açılabileceği düzenlenlendiği, HMK’nın 17.maddeye göre tacir olan taraflar için yetki sözleşmesi geçerli olup, kararlaştırılan yer mahkemesinde de ihtiyati haciz talep edilmesi mümkün olduğu, alacaklı banka vekili tarafından ibraz edilen sözleşmenin 13,4. maddesinde Denizli Mahkemeleri ve icra daireleri taraflarca yetkili olarak kabul edilmiş olup borçlu …’i tacir olmakla taraflar arasındaki yetki sözleşmesi geçerli olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Ek karara karşı karşı taraf/borçlular vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
karşı taraf/borçlular vekili istinaf dilekçesinde, itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla,öncelikle ihtiyati haciz talep eden tarafla müvekkil şirket arasında mevcut kredi sözleşmesinin gayri nakdi kredi olması sebebiyle, teminat alacağı niteliğindeki gayri nakdi alacaklar yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi hukuka aykırı olduğunu, teminatın düşük belirlendiğini istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.
Talep, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borca dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, istinafa konu karar ihtiyati hacze itirazın reddi ek kararıdır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1. maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir.
İhtiyati haciz kararlarına itiraz 2004 Sayılı İİK’nın 265/1. maddesinde düzenlenmiş ve itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre ”Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.”
Karşı taraf/borçlunun itirazları kanunda sayılan sınırlı sebeplerden olan yetki itirazı sözleşmedeki yetki düzenlemesi nedeniyle yerinde değildir. Mahkemece belirlenen teminat tutarının yeterli olduğu ve takip dosyası içeriğinde alacaklı bankanın talep ettiği alacağın nakdi alacak olduğu anlaşıldığından, alacağın gayri nakdi alacak olduğu yönündeki itirazında yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin itirazın reddine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Sonuç olarak, ihtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf/borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşı taraf/borçular vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3- Karşı taraf/ borçlular tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 15/10/2021

….