Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2194 E. 2023/851 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/04/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ….nın 05/09/2018 tarihinde davalı şirkete ait … plakalı, …. marka 2007 model …. tipinde araç ile … plakalı 2006 model …. marka yarı römork-damperli kasa satın aldığını, araçların 05/09/2018 tarihinde müvekkilini teslim edildiğini, araçların teslim alındıktan yaklaşık olarak 2 hafta sonra …. marka 2007 model , … tipinde araçta arızalar meydana geldiğini, bu durumun defalarca davalı şirket yetkilisine bildirildiğin halde aracın çalışır duruma getirilebilmesi için gerekli olan tamir masraflarının davalı şirket tarafından karşılanmadığını, akabinde davacı müvekkil, aracı çalışır duruma getirmek için gerekli tamirat, bakım ve onarımları yaptırmış ve toplamda 12.422,51 TL masraf yaptığını, müvekkilinin davalı şirket yetkilisini arayarak aracı çalışır duruma getirebilmek için toplam 12.422,51 TL masraf yaptığını ve bu bedelin kendisine ödenmesini talep etmesine rağmen davalı şirket yetkilisi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi bir süre sonra telefonları dahi açmamaya başladıklarını, bunun üzerine davalı şirkete Muğla 4. Noterliğinin 21/12/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini yapılan masraflar toplamı olan 12.422,51 TL nin ödenmesi aksi halde yasal yollara başvuracaklarının ihtaren bildirildiğini, davalı şirketin tebellüğ ettikleri ihtarnamelerine Denizli 3. Noterliğinin 03/01/2019 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesiyle cevap verdiklerini, cevaplarında aracın arızasız ve çalışır durumda müvekkile teslim edildiğini, davalı şirket yetkilisi araçta herhangi bir arıza veya bakım gerektirir bir durum olmadığının garantisini vermek kaydıyla aracı müvekkiline teslim etmiş ancak araç teslim alındıktan yaklaşık 2 hafta sonra arıza vermeye başladığını, her ne kadar davalı şirket tarafından malın ayıplı olduğunun süresi içerisinde ihbar edilmediği iddia edilmekte ise de araçtaki ayıpların basit bir inceleme ile görülüp tespit edilemeyeceği ve bu şartlar altında müvekkilin çalışamaz durumda olan aracı tamir için bıraktığı servis ve oto tamircilerinin yaptıkları tespit sonucunda öğrendiği ve durumu derhal ihtaren satıcıya bildirdiği göz önüne alındığında iddialarının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun açık olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı şirket tarafından müvekkiline satılan aracın ayıplı olması ve çalışamaz duruma gelmesi neticesinde, aracın çalışır duruma getirilebilmesi için yapılan toplam 12.422,51 TL masrafın ve aracın nakliye işinde çalıştırılamaması nedeniyle bilirkişilerce tespit edilecek zararın Muğla 4. Noterliğinin 21/12/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin davalıya tebliği tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkile ödenmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı taraf açmış olduğu davada; 05.09.2018 tarihinde davalı şirketten … plakalı …. Marka 2007 model çekici ile … plakalı 2006 model …. marka yarı römork damperli kasa modelindeki araçları 2. el olarak satın ve teslim aldığını ve bu tarihten yaklaşık 2 hafta sonra da …. marka araçta arıza meydana geldiğini arızanın karşı tarafa bildirilmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını bu durum karşısında 12.422,51TL’ lik tamir ve onarım masrafı yapıldığı ve tamir sürecinde de çalışmamaktan dolayı da zararının olduğunu belirttiğini, karşı tarafa göndermiş oldukları Denizli 3. Noterliği … yevmiye ve 03.01.2019 tarihli ihtar cevaplarında da belirttikleri gibi söz konusu araçlar arızasız ve çalışır vaziyette alıcıya teslim edildiğini, araçların 2006 ve 2007 model olup 2. El durumda olduğunu, somut uyuşmazlıkta davacı tarafın ticari yada mesleki amaçlarla araçları satın aldığının ortada olduğunu, bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından gerek iki gün gerekse 8 gün içerisinde bir bildirim yapılmadığını, dava dilekçesinde de satım tarihinden yaklaşık 2 hafta sonra arızanın olduğu belirtilerek süresinde bildirim olmadığının da ispatlandığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “… Davalının, aracın nitelikleri konusunda davacıya bir taahhütte bulunduğu veya onu yanılttığı kanıtlanamadığına göre, davcının aracın rayiç değerinin yarısından dahi az bedel karşılığı aldığı ve dolayısı ile bu ayıbı bilerek satın aldığının kabulü…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin eksik ve hatalı değerlendirmeler ile davanın reddine karar verdiğini, davaya konu araç ve çekicinin ticari amaçla ve genellikle mermer nakliye işinde kullanıldığının doğru olduğunu, ancak davaya konu aracın satın alındığı tarihten ilk nakliye işinin alındığı tarihe kadar hiç çalıştırılmadığını, dolasıyla yaklaşık iki haftalık süre otoparkta bekletildiğini, ilk iş çıktığında da arıza verdiğini, arızanın araç teslim alındığında tespitinin kesinlikle mümkün olmadığını, tanık ….ın beyanın da mahkemece yanlış yorumlandığını, diğer tanık anlatımında iddialarını doğruladığını, tanıkların dinlenilmesinden sonra dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi gerektiğini, davaya konu araçtaki ayıbın bilerek satın alındığı yönündeki mahkeme kabulünün hatalı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, aldırılan bilirkişi raporuna göre bu şartlarda satın alınan bir araçta davacının ileri sürdüğü harcamaların yapılmasını doğal ve uygun olduğu yapılan bakım ve onarımların ayıp kapsamında değerlendirilmeyeceği, normal işletme masrafları kapsamında olduğunun belirtilmesi sebebiyle kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.25/04/2023

….