Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2188 E. 2023/1654 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 17/10/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, davacı müvekkillerinin davalı tarafından usulsüz işlemler ile üyelikten ihraç edildiğini, işlemlerin usulsüz olduğnu ve müvekkillerinin üyeliğinin devam ettiğinin Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin … esas-… karar ve … esas-… karar sayılı Yargıtay İlamları ile kesinleştiğini, davalı kooperatife yargıtay ilamlarının gereklerinin yerine getirilmesi için Denizli 7. Noterliğinden ihtar çekildiğini, davalı kooperatifin ihtara cevap vererek üyelikten çıkartılacaklarını ve üyelikten doğan haklarını kullanamayacaklarını ihbar ve ihtar ettiğini, davalının üyelik ihracından beri kötü niyet ile hareket ettiğini ve bunu devam ettirdiğini beyanla kötü niyetli hareket eden davalının kötü niyetli devirlerinin önüne geçebilmek amacıyla davacı müvekkillerinin hissesine isabet eden ve …’e satılan … pafta, … ADA, … Parselde bulunan 3 nolu bağımsız bölümlerdeki gayrimenkuller ile kooperatife ait diğer gayrimenkullere teminatsız tedbir veya ”satılamaz devir edilemez” şerhlerinin konulmasını, davacıların ortaklık paylarına isabet eden bağımsız konutların ve kooperatife ait diğer gayrimenkullerin tespiti, tapuların iptali ve davacılara tescili – mümkün değil ise güncel değerinin tespiti ve tahsili- ile en yüksek banka faizine hükmedilmesini, kooperatif hisselerine isabet eden bağımsız konutların iskan ruhsatı alındığı tarihten dava tarihine kadar kira kaybının tespiti ve tahsili ile en yüksek banka faizine hükmedilmesini, davacıların ortaklık paylarına isabet eden tapuların şimdiki maliklerinin davaya dahil edilmesini, davalı kooperatife ait bağımsız konutlar dışında ve üye olarak hak sahibi oldukları davalı kooperatife ait diğer gayrimenkuller olan Denizli İli, … İlçesi, … Köyü … ada … parsel, … ada … parsel … ada … parsel … ada … parsel, … ada … parsel ve … ada … parseldeki üyeliklerine isabet eden kısımlarının tespitini, tapu iptalini mümkün değilse güncel değerinin tespitini ve tahsiline hükmedilmesini ve haksız ihraçtan dolayı tüm maddi manevi zararlarının dava haklarının saklı tutarak kabulünü ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacıların aidat borçlarını ödemedikleri için 25/09/2017 tarih ve 225 sayılı yönetim kurulu kararıyla üyelikten çıkartıldıklarını, yargıtay kararı ile davacıların üyeliklerinin devamına karar verildiğini, müvekkili kooperatifin davacıların üyelik işlemlerinin yaptığını ve aidat borçlarını bildirdiğini, davacıların bilerek ve isteyerek aidat borçlarını ödemediklerini, ödeme yapmamak için iyiniyet kurallarına aykırı şekilde davayı açtıklarını, davacıların müvekkili kooperatife keşide edilen ihtarnamede borçlarının olmadığı iddiasında bulunmadığını, davacıların aidat ve giderlerini zamanında ödemediğini gecikme zammı ve faizinden sorumlu olduğunu, davacıların tapu iptali ve tescil talebinde bulunabilmesi için davalı kooperatife karşı tüm akçalı edimlerini yerine getirmiş olduğunu kanıtlaması gerektiğini, Denizli İli, … İlçesi, … Köyü … ada … parsel, … ada … parsel … ada … parsel … ada … parsel, … ada … parsel ve … ada … parseldeki taşınmazların müvekkili kooperatifle bir ilgisi bulunmadığını, üzerindeki davalıdır şerhinin kaldırılması gerektiğini beyanla davacının davasının öncelikle hukuki yara yokluğu sebebi ile usulden reddini, taşınmazlar üzerindeki davalıdır şerhinin kaldırılmasını, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açmış olduğu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı tarafın dava açılmadan önce arabulucuya başvurmadığı anlaşıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle açılan davanın usulden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçeli kararında belirtildiği üzere eldeki davanın, tapu iptali ve tescilinin mümkün olmaması halinde belirlenecek gayrimenkullerin güncel bedelinin tahsiline karar verilmesi ve diğer talepleri içeren eldeki davanın terditli açıldığını, dava şartlarının asıl talebe göre belirlenmesinin zorunlu olduğunu, arabuluculuk şartının asıl talebe göre belirlenmesi gerektiğini, eldeki davada asıl talebin tapu iptal ve tescile ilişkin olduğunu, bu talebin de arabuluculuk şartına tabi olmadığını, asıl talebin reddi halinde ikincil talebi teşkil eden tazminat talebinin incelenmesinde de arabuluculuk şartının aranmayacağını belirterek, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme karanının HMK’nın 353/1-a-4-6 bentleri gereğince kaldırılarak davacının asıl talebi olan tapu iptali ve tescil talebinin arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı gözönünde bulundurulmak suretiyle işin esasına girilip öncelikle asli talebin olmadığı taktirde fer’i taleplerinin incelenip değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, davalı kooperatif ortaklığından kaynaklı kendilerine isabet eden taşınmazların tapularının iptali ile davacıların adına tesciline, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ” hükmüne, yine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasının 4. cümlesinde “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile 6102 sayılı TTK’ya 5/A maddesi ile getirilen düzenleme ile, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir. Davanın konusunun birden fazla olması ve bunlardan bir kısmının bir miktar para alacağına, bir kısmının ise miktara tabi olmaması halinde, yani HMK 110. maddesi anlamında bir dava yığılması ve talepler arasında da HMK 166. maddesi anlamında bağlantı bulunması halinde, uyuşmazlığın ne şekilde çözümleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamakta ise de, Anayasamız uyarınca, uyuşmazlığın çözümünde asıl olanın mahkeme yargısı olduğu dikkate alındığında, aralarında bağlantı bulunan ve miktara tabi olan ve olmayan talepleri bir arada içeren, talep yığılmasının söz konusu olduğu davaların ticari arabuluculuğa tabi olmaksızın mahkemece çözüme kavuşturulması gerekir. (Yargıtay 11. H.D’nin 04.11.2020 tarih 2019/3611 E, 2020/4734 K sayılı kararı ve aynı yöndeki 10.02.2020 tarih ve 2019/3048 E – 2020/1093 K, 17.02.2020 tarih 2020/197 E-2020/1578K sayılı kararları).
Bu hukuki açıklamalar ışığında, davacılar asli talep olarak, davalı kooperatif tarafından üyelerden toplanan aidatlarla alınan taşınmazın davacı ortaklara isabet eden kısımlarının tapu iptali ve tesciline, bu olmadığı taktirde terditli olarak tazminata karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir. Terditli olarak açılan davalarda arabuluculuk dava şartının ilk talebe göre değerlendirilmesi gerekmekte olup davacıların esas ilk talepleri olan tapu iptal ve tescil ile ilgili arabuluculuğa başvurulup müzakere edilmesi beklenemez. Bu nedenle davada arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığından mahkemece, davanın arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı gözetilerek yargılamaya devamla ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken dava şartına aykırı olarak arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç olarak, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/07/2021 Esas tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacılar vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davacılara İADESİNE,
6-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacılar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.17/10/2023