Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2105 E. 2021/1897 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
DAVANIN KONUSU : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

Taraflar arasındaki Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı, müvekkilinin Türkiye genelinde 3.000 çalışanı ile toplu yemek faaliyetlerinde bulunurken 2007 yılında ekonomik sıkıntıları nedeniyle faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldığını, icra takipleri nedeniyle banka hesaplarından hangi borca karşılık ödemeler yapıldığının tespiti için davalı bankaya Türk parası ve döviz hesaplarındaki paraların akıbetinin dilekçe ile sorulduğunu, davalı tarafından bilgi verilmediğini, 28.02.2017 tarihinde tekrar 2007 yılından itibaren hesapta yapılan işlemler ve hesaptaki paraların hangi kurum ve kişilere gönderildiği, hacizler ve blokelerin, hangi icra dosyasına ne miktar ödendiğinin bildirilmesinin istendiğini, bankanın 06.03.2017 tarihli cevabı ile hesapta 48,00 Euro ve 88,48 TL kaldığını, cevap datasında haricen elde edilen Denizli ve Pamukkale Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından uygulanan blokelerin … tarihli bloke yazıları ile döviz ve TL hesaplarındaki bloke miktarlarının datalarında belirtilmeyerek tekrar yanıltıcı bilgi verildiğini, haricen yapılan araştırma sonucunda davalı bankanın Denizli … Şubesindeki TL hesabında 158.088,48 TL bulunduğu, bu tutarın tamamına vergi dairesi tarafından … tarihinde bloke konulduğunu, ayrıca döviz hesabında 158.048,00 Euro bulunduğu, bu tutarın üzerine 309.774,88 TL bloke konulduğunun öğrenildiğini, ancak vergi dairesinin tahsilat yapmadığını, bankanın hesaptaki paraların akıbeti ile ilgili bilgi sahibi olmadığını ileri sürerek bankanın haksız eylem ve yanıltıcı bilgileri nedeniyle belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere 1.000,00 TL’nin bloke tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacı ile imzalanan bireysel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırıldığını, sözleşmenin 13. maddesi ile İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin yetkili kılındığını, HMK’nın 17. maddesi uyarınca mahkemenin yetkisiz olduğunu savunarak öncelikle davanın mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından, tarafların tacir olduğu, sözleşme ile İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı, 6100 Sayılı HMK’nın 17. maddesi uyarınca davanın sözleşme ile belirlenen yetkili mahkemede görülmesi gerektiği gerekçesi ile mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; sözleşmenin HUMK zamanında imzalandığını, bu nedenle HMK’nın 17. maddesinin uygulanamayacağını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüş, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasında, mahkemenin yetkisizlik kararının doğru olup olmadığı konusunda uyuşmazlık söz konusudur.
DELİLLER:
1-Beyan dilekçeleri,
2-Banka kayıtları,
3-26.01.2017 tarihli KMH sözleşmesi,
4-26.01.2017 tarihli Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi,
5-Bilirkişi raporu,
6-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, davacının davalı banka şubesindeki Türk Lirası ve döviz hesabında bulunan paraların mevcut olmadığı, banka tarafından paranın hangi kurum veya takip dosyasına gönderildiği konusunda bilgi verilmediği iddiası ile ileri sürülen zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu ile davacının davalı bankanın Denizli Sanayi Şubesinde 03.08.2007 tarihinde vadesiz tasarruf mevduatı TL hesabı, 24.01.2007 tarihinde de sabit faizli Euro hesabı açtığı, davacı ile şube arasında 26.01.2016 tarihli KMH sözleşmesi ve aynı tarihli bankacılık hizmet sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davacı, bankanın hesapta bulunan paraların akıbeti ile ilgili bilgi vermeksizin TL hesabında 158.088,48 TL, Euro hesabında da 158.048,00 Euro bulunmakta iken bu tutarlara vergi dairesi tarafından bloke uygulandığı, vergi dairelerine ödeme yapılmamış olmasına ve 04.02.2009 tarihinden sonra TL hesabında hareket bulunmadığı halde 88,48 TL, Euro hesabında da 24.01.2007 tarihinden sonra hareket bulunmadığı halde bakiyenin 48,00 Euro olduğunun tespit edildiğini, bankanın hesaptaki diğer tutarların akıbeti hakkında bilgi ve açıklamasının bulunmadığını ileri sürmüş, davalı tarafından cevap dilekçesi ile davacı ile düzenlenen 2016 tarihli bankacılık hizmetleri sözleşmesinde yer alan yetki düzenlemesi nedeniyle mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş, mahkeme tarafından da sözleşmedeki yetki düzenlemesinin HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerli olduğu kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak, davacının iddiası 2007 yılından itibaren hesabında bulunan paraların bilgisi dışında eksildiği iddiasına dayalı olup, bu durumda 2016 tarihli sözleşmedeki yetkiye ilişkin düzenlemeye itibar edilmesi doğru olmadığı gibi davacı hesabının davalı bankanın Denizli … Şubesinde olmasına göre davanın açılış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nın 14/1. maddesi uyarınca şube işleminden doğan davada şubenin bulunduğu yer olan Denizli mahkemeleri de yetkili olduğu halde mahkemece bu husus gözden kaçırılarak mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tarafların davanın esasına ilişkin tüm delilleri toplanıp değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 18/06/2021 tarih ve … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-İlk Derece mahkemesinin yetkili olmasına rağmen yetkisizlik kararı verilmiş olması nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 5,50 TL tebligat gideri, 59,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 226,60 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-g. maddesince kesin olarak karar verildi.03/11/2021

……