Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2090 E. 2021/1481 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yargılaması sonucunda verilen ara kararın süresi içinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkillerden …, Denizli ilinde tekstil ürünleri üretimi, iç ve dış ticareti alanında faaliyet gösteren ve davaya konu malı üreten üretici firma, davacı müvekkili … ise … & … isimli şahıs firmasının sahibi olup davaya konu malın yurt dışına ihracatını yapan kişi olduğunu,davalı … ise deniz, hava, karayolu ve proje taşımacılığı alanında yurtiçi ve yurtdışında hizmet veren bir taşımacılık şirketi olduğunu, davacıların ABD New York’ta bulunan …’la 534 koli 4100 pamuklu dokuma boyalı 19224 adet havlunun satışı hususunda anlaşma sağlandıklarını, ürünlerin öncelikle … ‘den İzmir’e, akabinde ise … Limanı’ndan (…, İzmir, Türkiye) … Limanı’na (… , …, ABD) taşınması hususunda ise davalı/borçlu … ile anlaşma yapıldığını, düzenlenen konşimentoda teslim şeklinin … (…) olarak belirlendiğini, konşimentonun “…” ibareli olup, bu ibarenin … aslı teslim edilmeden mal teslim edilmeyecek anlamına geldiğini, … aslının müvekkillerinde olduğunu, davalının … aslını almadan malı alıcıya teslim ettiğini, müvekkilinin malların bedelini alamadığını ve zarara uğradığını, davalının yol açtığı zararın tahsili için davalı aleyhine takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptaline, davalının banka hesapları, taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 17/05/2021 tarihli tensip zabtıyla verilen ara kararı ile davalının banka hesapları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiş, ilgili bankalara hesapların bloke edilmesi için müzekkereler yazılmıştır.
DAVALININ İTİRAZLARININ ÖZETİ:
Davalı vekili, tedbir şartlarının gerçekleşmediğini, para alacağı için ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın sonunda elde edilecek neticeyi sağlayacak şekilde tedbir kararı verilemeyeceğini, tedbir kararının kaldırılarak ilgili bankalara müzekkere yazılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece 15/06/2021 tarihinde dosya üzerinden verilen ara kararla; … Bankası müzekkere cevabında 202.629.48 TL olduğu, … Bankası cevabında -91434,90 TL, … Bankası müzekkere cevabında ise 4.901.36 TL olduğu, tedbir konulan bakiyeler toplamının dava değerinden daha az olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verildi.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Karara karşı, … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; itiraz sebeplerini tekrarla, müvekkilinin tüm banka hesaplarına tedbir konulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu istinaf sebebi olarak bildirmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Mahkeme ara kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLER :
1-Beyan dilekçeleri,
2-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali davası olup, istinafa konu karar ihtiyati tedbir (haciz) kararına itirazın reddi ara kararıdır.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz geçici hukuki korumanın birer türüdür ve birbirinden ayrı kavramlardır. Hukuk terminolojisinde ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kavramı bulunmamaktadır.
İhtiyati tedbir HMK.389 ve devamı maddelerinde, ihtiyati haciz İİK.257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talebi yalnız para ( ve teminat) alacakları hakkındaki davalarda (veya icra takiplerinde) söz konusu olduğu halde, ihtiyati tedbir talebi ise kural olarak paradan başka şeyler ( haklar, taşınır ve taşınmaz mallar) hakkındaki davalarda hukuki koruma olarak istenebilir.
HMK.nun 389.maddesinde: meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir.
İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. HMK.389/1 maddede “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu husus açıkça belirtildiğinden diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemelidir. Para alacakları konusunda asıl geçici hukuki koruma ihtiyati haciz olup, bu çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.
İhtiyati hacizde (ihtiyaten) haczedilen mallar üzerinde ( bu malların borçlulara ait olduğu hakkında) bir çekişme yoktur ve bu nedenle bu mallar alacaklının açtığı veya yaptığı ( veya açmayı veya yapmayı düşündüğü ) bir dava veya icra takibinin konusu değildir. Oysa ihtiyati tedbirde üzerinde ihtiyati tedbir konulan mallar çekişmeli olup, davacının açmış olduğu veya ileride açmayı düşündüğü bir davanın konusudur.
Somut olayda davacı vekili, ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiş ise de; davacının amacı para alacağını teminat altına almak olduğuna göre, HMK.389 maddesi gereğince ihtiyati tedbirin sadece “uyuşmazlık konusu hakkında” verilebilmesi karşısında talebin ihtiyati tedbir olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Davacı vekilinin davalının banka hesaplarına,taşınır ve taşınmaz mallarıyla sınırlı talepte bulunması nedeniyle talebinin ihtiyati haciz olarak kabul edilmesi de mümkün değildir. Kaldı ki davacı taraf bu kararın uygulanması için icra dairesine de başvurmuş değildir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; mahkemece tensiben verilen ara kararı gerek HMK.391, gerekse İİK 260 maddesine uygun bir karar olmadığı, HMK.297 ve anayasanın 141/3 maddesi niteliğinde yasal gerekçe içermediği gibi, ihtiyati haciz kararı verildiği belirtilmesine rağmen tedbir kararı şeklinde uygulama yapılmıştır. İhtiyati haciz kararlarının icra dairelerince infazı gerekirken mahkemece gerekmediği halde bankalara müzekkere yazılarak hesaplara bloke konulmuştur. Ayrıca belirtmek gerekir ki ara kararının tedbir olarak kabul edilmesi halinde de, tedbir kararının uygulanmasının belirtilen süre içinde davacı tarafından istenmesi gerekmektedir.
İlk Derece Mahkemesince verilen ara kararının ihtiyati haciz olarak belirtilmesine rağmen ihtiyati tedbir gibi uygulama yapılmış olması doğru olmadığı gibi, her iki halde de yapılan itirazın duruşma açılarak taraflar usulüne uygun çağrılıp gelenlerin dinlenmesinden sonra karara bağlanması gerekirken, dosya üzerinden karara bağlanması da yerinde olmamıştır. Ancak bu durum sürecin uzamasına ve davalının hesapları üzerindeki tedbirin bir süre daha kaldırılmamasına yol açacağından kaldırma sebebi yapılmamış, esas hakkında karar verilmesi yoluna gidilmiştir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalının itirazının kabulüne, 17/05/2021 tarihli tensiple verilen ihtiyati haciz ( tedbir) kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi 15/06/2021 tarihli ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 15/06/2021 tarih ve … Esas sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davalının Tedbire (ihtiyati haciz) itirazının kabulüne,
b-17/05/2021 tarihli tensibin … sırasında verilen kararın KALDIRILMASINA,
c-Kararın uygulamasının İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 11,00 TL e Tebligat masrafı ve 43,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 216,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi 14/09/2021

……