Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2002 E. 2023/210 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 07/02/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, Antalya 1. Sulh Ceza Hakimliği’ nin 07.10.2017 tarih ve … D. İş sayılı kararı ile davacı şirkete 674 sayılı KHK kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun kayyım olarak atandığını, davacı şirket aleyhine, davalı şirket tarafından Antalya 11.İcra Müdürlüğü’ nün … E- … E, … E, Sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, davacı şirket ile davalı şirket arasında “hazır beton satış (bağlantı) sözleşmesi” yapıldığını, sözleşme gereği toplam 5.000,000,00 TL bedelli 5 adet çekin davalı şirket tarafından davacı şirkete teslim edildiğini, davacı şirketin bağlantı sözleşmesi ile sorumlu olduğu hazır beton teminini bir süre yerine getirdikten sonra davalının hazır beton talebinden vazgeçerek kalan miktar için çeklerin iadesini talep ettiğini, davalı şirketin davacının zor durumundan istifade ederek tek tarafın yararına bir protokol imzalandığını, bu protokol ile davacı şirket tarafından davalı şirketin 3.803,762,00 TL hazır beton alacağı kaldığının kabul edildiğini, davacı şirketin üçüncü şahıs …’ nın 115,000,00 TL tutarında borcunu üstlendiğini, davacı şirkete ait Antalya İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … Parselde kayıtlı 2,3,7,8,11,12,15,16,19 ve 21 nolu 10 adet bağımsız bölümün KDV dahil 10.000,000,00 TL bedelle satışının kararlaştırıldığını, bu taşınmazın kıymet takdir raporları ile 16,000.000,00 TL değerinde olduğunun tespit edildiğini, davalı şirket tarafından protokol hükümlerine uyulmayarak, işbu protokol dayanak yapılmak suretiyle dava konusu Antalya 11, İcra Müdürlüğü’ nün … E, … E, Sayılı dosyaları ile icra takiplerine girişildiğini, icra takipleri ve haciz baskısı ile davacı şirketin davalının protokol hükümlerine aykırı İşlemlerine rağmen 15,000.000 TL bedelle taşınmazları devre zorlandığını ve davalı şirkete sattığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre davalı şirketin öncelikle taşınmazlar üzerinde mevcut ipotek nedeniyle İş Bankası’ na ipoteğin kaldırılması için ipotek borcunu ödemesi kalan miktarın bir kısmını davacı şirketten olan alacağına mahsup etmesi (dava konusu icra dosyaları), mahsup sonrası kalan miktarın da davacı şirkete ödenmesi gerektiği, tapu devri sonrasında davalı şirketin, Türkiye İş Bankası’na İpotek borcu nedeniyle 8.150,00 TL ödeme yaptığı öğrenilmiş olmakla birlikte; icra takip dosyalarından feragatın gerçekleşmediğini, ayrıca Antalya 11. İcra Müdürlüğü’ nün … E.sayılı dosya borcuna istinaden şirketin kayyım öncesi müdürü … tarafından verilen 125.543,00 TL bedelli senedin 13.102016 tarihinde yani tapu devrinden bir hafta sonra davalı şirket tarafından Antalya 11. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davacı şirket tarafından Antalya 11. İcra Müdürlüğü’ nün 20.10.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile icra takip dosyalarının infazı ve o tarih için bakiye kalan alacağın ödenmesinin talep edildiğini, ihtarname sonrası davalı şirket vekilinin 21.10.2016 tarihinde … Esas Sayılı dosyaya 850.000,00 TL haricen tahsilat bildirmekle yetindiğini, davacı şirket tarafından, söz konusu taşınmaz satışı nedeniyle toplam 15.000,000,00 TL tutarlı 06.10.2016 tarih ve … nolu e-fatura düzenlenerek davalı şirkete gönderildiğini, yine bağlantı sözleşmesi nedeniyle davacı şirkete teslim edilen 5 adet çek bedeline istinaden davacı şirket tarafından 31.01.2016 tarih ve … nolu fatura düzenlenerek davalı şirkete teslim edildiğini, davalı … Ştinin taşınmaz devri sonrası 10.10.2016 tarih ve … nolu 3.648.914,00 TL tutarlı iade faturası düzenlediğini, fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla telafisi imkansız zararlara sebebiyet vermemek açısından teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takiplerinin durdurulmasına, yargılama sonucunda davacı şirketin Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … E, … E, … E. sayılı dosyalarından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin hakları ile bilirkişi incelemesi sonrası davalarını ıslah haklarını saklı tutarak, davacı şirketin davalı şirketten alacağının şimdilik 100.000,00-TL’ sinin, 06,10.2016 tarihinden itibaren işletilecek reeskont avans faizi ile birlikle davalıdan tahsiline, kötü niyetli davalı şirket aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilerek, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, Dava dilekçesinde menfi tespit talebi ile birlikte alacak isteminde bulunulduğunu, bu durumun HMK 109 maddesine aykırılık teşkil ettiğini, davanın niteliği itibariyle belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığını, menfi tespit istemine konu edilen miktarın 3.032.589,80 TL olarak gösterildiğini, davacı tarafın alacak talebi istirdat niteliğinde ise bu halde de davanın yasal süresinde açılmadığını, zamanaşımı söz konusu olup; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, taraflar arasında düzenlenmiş 19/08/2016 tarihli sözleşmenin davacı şirketin protokol gereklerini yerine getirmemesinden dolayı yürürlüğe girmediğini, bu sözleşmeye göre taşınmazların en geç 31/08/2016 tarihine kadar davalı adına devir edileceği, aksi halde bir kısım araçların davalı lehine ipotek edileceğinin düzenlendiğini, 31/08/2016 tarihinde taşınmazların devri gerekirken, taşınmazların devrinin yapılmadığı gibi, araç rehin ipotek şartının da davacı tarafından gerçekleştirilmediğini, sözleşmenin tarafları bağlayıcılığının kalmadığı gibi yürürlüğe de girmediğini, sözleşmeye göre 10.000.000,00 TL olarak belirlenen bedelin niçin 15.000.000,00 TL ile satıldığının 19/08/2016 tarihli sözleşme içeriğine davacı şirketin 31/08/2016 tarihinde tapu satışını 10.000.000,00 TL bedelle gerçekleştireceğini, bu edimini yerine getirmeyen davacı şirketin kötüniyetli olduğunun anlaşılması üzerine davalı şirket tarafından alacaklarının tahsili istemi ile Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … E. – … E. ve … E sayılı dosyalarından icra takibinde bulunulduğunu, Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının ilamsız takip olup; itiraz üzerine takibin durduğunu, bu takip yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı şirket yetkilisi ile davalı şirket vekili Av. Arif Karabağ arasında düzenlenmiş olan 03/10/2016 tarihli “Belge” başlıklı anlaşmada Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip edilen ilamsız takip alacağına karşılık, Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına konu edilen senedin alındığı, bu senedin gününde ödenmesi halinde Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası alacağının da sona ereceğinin kararlaştırıldığını, davacı şirketin Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … E. ve … E sayılı dosyalarından dolayı borçlu olmadığını HMK 200 ve 201. maddesi gereği yazılı delil ile ispat ile yükümlü olduğunu, davacı tarafın yazılı delil, senet dışında ispat vasıtaları ileri sürmesine muvafakatlerinin olmadığını, davacının itfa edildiğine ilişkin açtığı davada Antalya 1. Icra Hukuk Mahkemesinin … E. – … K sayılı dosyada davanın reddine karar verildiğini, kararın İstinaf aşamasında olduğunu beyanla davacının işbu dava konusu edilen icra takiplerinden kaynaklanan borcu itfa ettiğini ispat edemediğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı şirketin % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, hüküm kurmaya mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporunda alternatifli olarak belirtilen devir esnasında hiç ödeme yapılmadığı ve davacının 15.000.000,00 TL’den bankaya ödenen kredi borcunun mahsubu ile tüm bakiye satış bedelini ödemesi gerektiğinin kabulü ile yapılan değerlendirmede İş Bankasına ödenen 8.150.000,00 TL’nin mahsubu ile kalan 6.850.000,00 TL tüm dosya borcunu kapattığı, davacının 06.10.2016 tarihli tapu devir tarihi itibariyle takip dosyasında borçlu olmadığı, 2.721.984,91 TL yönünden alacaklı olduğu kanaatine varılarak bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hukuki yarar yokluğu bulunmadığı yönündeki gerekçenin hatalı olduğunu, menfi tespit davaları ile alacak davası yönünden hükmedilen vekalet ücretinin ayrı ayrı hesaplanmasının gerektiğini, menfi tespit davası ile alacak davasının birbirlerinden ayrı ve bağımsız olduğunu, her dava için hükmedilen vekalet ücretinin ayrı ayrı hesaplanmasının gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenmiş 19/08/2016 tarihli sözleşmenin davacı şirketin protokol gereklerini yerine getirmemesinden dolayı yürürlüğe girmediğini, protokol hükümlerine göre davacı Sarılar Şirketinin 31/08/2016 tarihinde tapu satışını 10.000.000,00 TL bedelle gerçekleşeceğini, davcı şirket ile davalı müvekkili şirket arasında dava konusu icra takiplerinden bağımsız olarak Antalya, …, … … ada … parseldeki 10 adet bağımsız bölümün KDV dahil 15.000.000,00 TL bedelle satışı hususunda sözlü mutabakat sonucunda 16/10/2016 tarih ve … yevmiye numarası ile satış ve devir işleminin gerçekleştirildiğini, tapu devir bedeli ipotek harici olan meblağ olan 6.000.000,00 TL tapu devri sırasında nakden ve defaten davacı şirket yetkilisine elden ödendiğini, davacı şirket yetkilisinin sözlü anlaşmaya istinaden tapudan satış ve devir işlemlerini gerçekleştirdiğini, davacı şirket alacağının tamamını aldığını tapu memuru huzurunda ve resmi belgelerde yer aldığı üzere ikrar ile beyan ettiğini, bedelin ödendiğine dair kesin delil niteliğindeki resmi senedin dosya kapsamında bulunduğunu, 6.000.000,00 TL’lik ödeme yönünden ispat yükünün davalı tarafta olduğunun kabulünün gerektiğini, resmi senetle ispat kuralı gereğince müvekkili tarafından kararlaştırılan bedelin davacıya ödendiğinin kanıtlandığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, mahkemece emsal gösterilen Yargıtay kararının yanlış değerlendirildiğini, ticari defter kayıtlarının ödemeyi ispatlamaya yeterli olmadığı yönündeki mahkeme hükmünün kabulünün mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesindeki talebinin aşılarak karar verildiğini, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, tapuda devredilen taşınmazın bedelinin ödenmediği hukuki sebebine dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
19.08.2016 tarihli protokolde davalının hazır beton bakiye alacağının 3.803.762,00 TL olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, alacağın üzerinde İş Bankası ipoteği bulunan 10 adet taşınmazı 10.000.000,00 TL bedelle davalıya satışı sureti ile kısmen tasfiyesinin kararlaştırıldığı, bu satışın gerçekleşmemesi üzerine protokol gereğince bedele dönüşen hazır beton bakiye alacağı yönünden takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra 10 adet taşınmazın 15.000.000,00 TL bedelle satışının gerçekleştirildiği, satış bedelinin 8.150.000,00 TL’lik kısmın ipotek alacaklısına ödendiği, ayrıca davalının 850.000,00 TL’yi de haricen tahsilat olarak icra takip dosyasına bildirdiği hususunda taraflar arasında itilaf bulunmadığı görülmüştür.
Uyuşmazlık, taşınmazların devri esnasında davalının 6.000,000,00 TL ödeme yapıp yapmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı taraf bu bedelin devir sırasında nakit olarak ödendiğini ileri sürmekte, davacı taraf ise hiç bir ödeme yapılmadığını iddia etmektedir.
İlk derece mahkemesince 6.000.000,00 TL ödemenin yapıldığının ispat yükünün davalı tarafta olduğu yönündeki değerlendirme isabetli ise de, taşınmazlara ait akit tablosunda taşınmaz bedellerinin tamamen nakit olarak davalı tarafından ödendiğinin yer aldığı hususu gözardı edilmiştir. Davalı taraf satış akit tablosu ile taşınmaz bedellerini ödediğini senetle ispat kuralı gereği ispat ettiği halde bu ödemenin davacının defterinde kayıtlı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli değildir. Davacı taraf, satış akit tablosunda bedelinin nakden ödendiği belirtilen satış bedelinin ödenmediğini ancak yazılı ve kesin delillerle ispat edebilir. İlk derece mahkemesince davacının yazılı ve kesin delille satış bedelinin ödenmediğini ispatlayamadığı ve yemin deliline de dayanmadığı göz önüne alınarak davanın reddedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi dairemizce isabetli görülmemiştir.
Davacı taraf lehine hükmedilen bir alacak bulunmadığından davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/04/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydında, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/07/2021 tarih ve … Esas – … Karar sayılı, … Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
e-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 232.659,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
f-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 46.484,70 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davacı tarafın istinaf başvurusu reddedildiğinden 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcı ile 276,40 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
ç-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 48,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 210,60 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
e-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/02/2023

……