Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1989 E. 2023/725 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 04/06/2021
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 06/04/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili,667 Sayılı KHK gereğince kapatılan … A.Ş nin alacaklı olduğu … İnş Petrol Otomotiv Teks Tur San ve Tic. Ltd Şti ne ait Garanti Bankası A.Ş … Şubesinin 25.03.2017 keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli çekin müvekkili idarece 10.04.2017 tarihinde tahsilatı sağlamak üzere bankaya ibraz edildiğini nacak ibraz süresi geçtiğinden bankaca ödeme yapılmadığını bu nedenle söz konusu çek tahsilatı sağlamak üzere müdürlüklerine gönderildiğini, söz konusu çekin tahsili amacı ile Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … esası ile ilamsız takip başlatıldığını, borçlu vekilinin borca ve işlemiş faize tüm ferileriyle itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borçlunun imzaya itiraz etmediğini, söz konusu çek nedeniyle borçlu olan davalının borcunu ödediğini ispat etmek zorunda olduğunu, … A. Ş nin alacaklı olduğu ve ilgili KHK lar kapsamında Hazineye devredilen … İnş Petrol Otomotiv Teks Tur San ve Tic. Ltd Şti ne ait Türkiye Garanti Bankası … şubesinin 25.03.2017 keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli çekiyle ilgili olarak alacaklarının davalıdan tahsil edilemediğini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 732. Maddesi çerçevesinde 25.03.2017 keşide tarihinden itibaren Merkez Bankasının uyguladığı en yüksek avans faizi ile birlikte tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini davacı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak davalı müvekkil firma aleyhine icra takibi başlatıldığını yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu, söz konusu çekin … A.Ş adına keşide edilerek müvekkil firma yetkililerinden …’in çocukları olan … ve …’in 2016-2017 eğitim bedeli olarak Denizli … Okuluna verildiğini, bu kurulun KHK gereğince kapatılmasına karar verildiğini, çeklerin karşılığı olunan eğitim hizmetinin alınamadığını, söz konusu çek nedeniyle mahkememizin … esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını ve dava şartı yokluğu nedeniyle reddedildiği, davayı kabul etmediklerini öncelikleri usule ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, davacı idarenin asılsız ve kötüniyetli iddialarının reddi ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun aynı zamanda soyut ve dayanaksız davasının esastan reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…davalı şirket ile dava dışı …. Şirketinin arasında ticari ilişkinin bulunmaması sebebiyle davaya konu senedin eğitim hizmeti sebebiyle verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, çekin ileri tarihli olarak düzenlenebileceği, sözleşme tarihinin okulun kapatıldığı tarihten sonra olması, bu durumun eğitim hizmeti alan kişilerin bilgisinde olamayabileceği, bu sebeple davalının çocuklarının eğitim hizmeti almadığının ve davacı tarafın alacağı hak edecek eğitim hizmeti vermediğinin anlaşıldığı bu durumu davalı tarafın ispat ettiği kanaatine varılarak davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın TTK’nın 732.maddesine dayalı olarak açılan sebepsiz zenginleşme davası olduğunu, davalı borçlunun takibe konu çekte bulunan imzasını ayrıca ve açıkça inkar etmeyip kabul ettiğini, 667 sayılı KHK kapsamında kapatılan kurumların dava ve icra takiplerini yapmaya maliye bakanlığının yetkili olduğunu, bu kapsamda el koyulan ve hazineye devredilen takip konusu çekin alacaklısının da … olduğunu, davalının borçlu olmadığına yönelik itirazının mesnetsiz ve hukuksuz olduğunu, çekin ilk hamilinin kapatılan kurum olup davalının çeki keşidecisi olduğunu, davalının borcu ödediğini ispat yükümlülüğü altında bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesinin değerlendirmesinin yerinde olmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava TTK ‘nın 732. Maddesi uyarınca açılan sebepsiz zenginleşme davasıdır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İbraz süresi içinde çeki muhatap bankaya ibraz etmeyen hamil, keşideci de dahil olmak üzere çekten sorumlu olan kişilere kambiyo ilişkisiden kaynaklanan başvuru hakkını kaybeder (TTK.m. 808 ).
İbraz süresi geçmiş olan bir çek, kambiyo senedi niteliğini yitirmekle birlikte, uyuşmazlıklarda yazılı delil başlangıcı olarak kullanılabilir.Bu durumda çek hamili, on yıllık genel zaman aşımı süresi içinde “doğrudan doğruya temel borç ilişkisine dayalı olarak çeki kendisine veren kişiye karşı bir alacak davası veya takip açma “yoluna gidebilir. Bu husus Yargıtay kararlarında şu şekilde vurgulanmaktadır: ” Çek T.T.K.’nun 708. Maddesinde belirlenen süre içinde muhatap bankaya ibraz edilmez ise, bu çekle artık müracaat hakkı kullanılmaz. Böyle bir çek adi senede dahi dönüşmez. Bu durumdaki çek ancak, yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge olup, davada temel ilişkiye dayanılmış ise, alacağın diğer yan delillerle kanıtlanması gerekir.
Somut olayda; takibe dayanak süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekte davacının izafeten talepte bulunduğu kapatılan …A.Ş lehtar, davalı ise keşideci konumundadır. Davacı bu durumda ancak temel ilişkiye dayanarak alacak isteminde bulunabilir. TTK’nın 732. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılamaz. Davacı dava dilekçesinde de, açıkca sebepsiz zenginleşmeye dayanıp, temel ilişkiye dayanmadığından davanın reddine (Aynı yöndeki içtihat için bknz Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 05/10/2017 tarih 2016/12374 E., 2017/6660 K. Sayılı kararı) dair karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş olup, davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin dairemiz kararında belirtilen gerekçe doğrultusunda düzeltilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 04/06/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-a-Davanın REDDİNE,
b-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
c-Davacı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK 333.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra istek halinde iadesine,
d-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. gereğince ret edilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
b-İstinaf yargılama giderlerinin davacı kurum üzerine bırakılmasına,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/04/2023