Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 02/11/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/04/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının müvekkili şirketten toplam 74.368,64.-TL bedelli aldığı sebzenin bedelini ödemediği bu sebzenin …Hal Kompleksinden davalıya teslim edildiğini, davalıya ait …. plakalı araç ile müvekkili firmadan mal çıkışı yapıldığını, bunun hal müdürlüğünden temin de edilebileceğini belirterek tahsili için girişilen takibe yapılan itirazın iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kardeşi olan ….nın pazarlarda meyve ve sebze sattığını, … hal kompleksine giderek davacı şirketten alışveriş yaptığını ve bedellerini ödediğini müvekkilinin de davacı ile bir kısım alış verişlerinin olduğunu, müvekkilinin defter kayıtları incelendiğinde borcunun olmadığının gözükeceğini belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”…davalının ticari defterlerine göre davacıdan toplam 9 ayrı faturaya dayalı hal kayıtları ile teyit edilen toplam bedeli 18.692,09.-TL olan mal alındığı, ancak bedelinin ödendiğine ilişkin dosyaya ödemeyi ispata yeterli kayıt sunulmadığı, faturaların açık fatura olarak düzenlenmiş olması sebebi ile bedelinin ödendiğini ispat yükünün davalıda olduğu, davalının sunduğu belgelerin bir kısmında davalıya atfedilen bir imzanın olmadığı gibi dekontların da kendisi tarafından yapılmış ödeme iddiasını ispatlayıcı nitelikte olmaması ve savunmasının bu malların kardeşi …. tarafından alındığı iddiasına dayanması” gerekçesiyle davalı defterlerine göre belirlenen borç miktarı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının kalan 55.676,25.-TL’lik malın …. hal kompleksinden davalıya teslim edildiği iddiasının ise davalı defterlerinde buna ilişkin kayıt olmaması ve davacının yargılamanın geldiği aşamaya kadar … hal kayıtlarından yaptığı satışları dava konusu ettiğini belirtmemesi sebebi ile bu yönden talebi yerinde bulunmamaştır.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın tamamının kabul edilmesi gerektiğini, … Hal kayıtlarına bakılmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
5957 Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 1. Maddesinde; Bu Kanunun amacı, sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenilirliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içinde yapılmasını, malların etkin şekilde tedarikini, dağıtımını ve satışını, üretici ve tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunmasını, meslek mensuplarının faaliyetlerinin düzenlenmesini, toptancı halleri ile pazar yerlerinin çağdaş bir sisteme kavuşturulmasını ve işletilmesini sağlamaktır.
(2) Bu Kanun, sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların her ne şekilde olursa olsun alımı, satımı ve devri ile toptancı halleri ve pazar yerlerinin kuruluş, işleyiş, yönetim ve denetimine ilişkin usul ve esasları, uygulanacak yaptırımları ve bakanlıklar, belediyeler ile diğer idarelerin görev, yetki ve sorumluluklarını kapsar.” Şeklinde düzenleme olduğu görülmüştür.
Kanunun 2. Maddesinde; 1) Bu Kanunun uygulanmasında;
Meslek mensubu: Malların ticaretiyle iştigal eden ilgili meslek odalarına kayıtlı kişileri,
Tüccar: Malların toptan satışı amacıyla kendi adına ve hesabına çalışan meslek mensuplarını,
Üretici: Malları üretenler olarak tanımlanmıştır.
Kanunun 10. Maddesinde ise ;(1) Üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde bir hal hakem heyeti oluşturulacağı, Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvurunun zorunlu olacağı. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmünde olacağı , Bu kararların 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği, Tarafların bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilecekleri, İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmayacağı,. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabileceği, Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği kararların kesin olacağının düzenlendiği görülmüştür.
Hal Hakem Heyeti ve Toptancı Hal Konseyi Hakkındaki Yönetmeliğinde de benzer düzenlemeler mevcut olup Hal Hakem Heyetinin görev ve yetkilerinin düzenlendiği 5. Maddeye göre; “Hakem heyeti, üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmakla görevli ve yetkilidir.
Kanunun 14 üncü maddesinde öngörülen idari para cezası dışındaki tüm uyuşmazlıklar, hakem heyetinin görev ve yetkisi kapsamındadır. Toptancı hali yönetimi veya personelinin uygulamalarından veyahut toptancı hallerinin ve pazar yerlerinin yönetim ve işleyişinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da bu kapsama dâhildir.”
İlgili Kanun ve yönetmelik dikkate alındığında Hal hakem Heyetinin görevinin Kanun’un 14. Maddesinde öngörülen idari para cezaları dışındaki uyuşmazlıklar olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemesince her ne kadar davanın kısmen kabul edilmesine karar verilmiş ise de 5957 sayılı yasanın 10/5 maddesine göre uyuşmazlıkta hal hakem heyetlerine başvurulması dava şartı olduğundan, ilk derece mahkemesince bu husus gözetilmeksizin davanın esasına girilerek kısmen kabul edilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca re’sen sebeplerle kabulüne, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/11/2020 tarih ve …. Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın USULDEN REDDİNE,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin olarak yatırılan 892,09 TL harcın mahsubuyla fazladan yatırılan bakiye 712,19 TL harcın talebi halinde davacıya İADESİNE,
Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/07/2021 Tarih ve …. Esas – …. Karar sayılı, … Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
c-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
d-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
e-Arabuluculuk aşamasında sarf edilen 1.320,00 TL’nin yargılama gideri olarak 6183 sayılı kanuna göre tahsil edilmek üzere davacıdan alınarak Hazineye İRAT KAYDINA,
f-Usuli kazanılmış haklar gözetilerek davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.037,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
g-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/04/2023
…