Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1866 E. 2023/802 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 13/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/04/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili,davalı bankanın müvekkilinin hesabından Limit Tahsis-Kredi İşlem masrafı, Kredi Kullandırma Dosya Masrafı ve Ekspertiz Ücreti adı altında kesintiler yaptığını, bu kesintinin iadesi için Antalya Genel İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalı bankanın itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, müvekkilinin hesabından Limit Tahsis-Kredi İşlem Masrafı, Kredi Kullandırma Dosya Masrafı ve Ekspertiz Ücreti kesintileri yapıldığını, Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile alınan bu ücretlerin kısmi 300,00 TL’si için dava açtıklarını ve bilirkişi raporu doğrultusunda kısmi fazlaya dair haklarını saklı tutarak dava açtıkları ve davayı sehven ıslah etmediklerinden 300,00 TL’nin iadesine karar verildiğini, bilirkişi raporu doğrultusunda diğer haksız alınan ücretlerin iadesi için icra takibi başlattıklarını ancak davalının itiraz ettiğini, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkil bankaca davalının hesabından yapılan kesintilerin usulsüz olmadığını, davalı ile banka arasında mutabakata varılarak imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 7.1. maddesindeki düzenleme gereği dolayısıyla müvekkil bankanın kullandırdığı kredilerden komisyon tahsil etmesinin hukuka uygun olduğunu, zira, ticari iş niteliğinde olan kredi kullandırımı ile ilgili olarak her iki tarafın da ticaretine dair yaptığı bütün işlemlerinde işletmesi için en karlı seçeneği tespit edecek kadar basiretli davrandığı/davranmış olmasının gerektiğinin tartışmasız olduğunu, bu nedenle davacının, sözleşmenin imzalanması sırasında var olan ve kendisi tarafından kabul edildiği yazılı olarak beyan altına alınan sözleşme maddelerinin kendisine uygulanmasını, sözleşmenin akdinden sonra kabul etmediğinden bahisle dava açması sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği gibi hukuka güven ilkesine de tamamen aykırılık oluşturduğunu, bankaların, Türk Ticaret Kanunu ile Bankacılık Kanunu hükümleri çerçevesinde hizmet veren kuruluşlar olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun ücret isteme hakkına ilişkin 20.maddesinin; “Tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesi ile ilgili iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir…” hükmü uyarınca, bankaların tacir niteliğini haiz olmaları itibarıyla, tüm bankacılık hizmet ve işlemleri için ücret ve masraf tahakkuk ettirmek suretiyle hizmet vermelerinin yasalara uygun olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”…6098 sayılı Borçlar Kanunun 20.maddesinde düzenlenmiş olan genel işlem koşullarına aykırı olduğu ve haksız şart oluşturduğu bilirkişi raporu ile belirlenen miktarın dikkate alındığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, mahkemenin Genel Kredi Sözleşmesinin genel işlem koşullarına tabi olduğuna ilişkin değerlendirmesinin yerinde olmadığını, çünkü Genel Kredi Sözleşmesinin ticari nitelikte olup karşılıklı pazarlık ve mutabakatla oluşturulduğunu, ekspertiz ücreti kesintisinin hukuka aykırı olmadığını, tacir olan bankanın yaptığı işlemler nedeniyle ücret isteyebileceğini, davanın reddinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamalarına göre ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise, bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. (Y. 19 HD. 19/02/2018 gün, 2016/15462 E. 2018/713 K. ve Y.11.HD.2019 /1303 E. 2019/2961 K. Sayılı İlamı)
Somut uyuşmazlıkta; Taraflar arasında GKS düzenlenmiştir. Raporda davacıya kredi kullandırıldığı tespit edilmiş olmakla bu kredi nedeniyle tacir olan bankanın masraf talep edebileceğinin kabulü gerekmektedir. Ancak bu masrafın ne oranda alınacağı hususu öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, sözleşmede masraf alınabileceği belirtilmekle birlikte hangi oranda alınacağı belirtilmemiş ise emsal banka uygulamalarına göre değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken ticari işlemi tüketici işlemi olarak değerlendiren yetersiz bilirkişi raporuyla hüküm kurulmasında usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında varlığı ihtilafsız sözleşme celp edilmek suretiyle sözleşmede alınacak masraflara ilişkin hükümler değerlendirilerek sözleşmede alınacak masraflara ilişkin oran belirtilmiş olması halinde bu orana göre, oran konusunda hüküm bulunmaması halinde, bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların, aynı miktarda ve aynı vade ve faiz oranlarıyla kullanılan diğer emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Ayrıca 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144. maddesi kapsamında, Bakanlar Kurulu’nun 16.10.2006 tarih ve 2006/11188 sayılı kararına istinaden Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı Tebliği’de göz önüne alınmalıdır. Yine alınan ekspertiz ücretlerinin de dayandığı krediler incelenerek ekspertiz yapılıp yapılmadığı, ekspertiz faturasının bulunup bulunmadığı hususları da incelenmelidir. Bu durumda gerekirse yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle yeni bir bilirkişiden ayrıntılı gerekçeli denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre, yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekir.
Açıklanan bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde değerlendirme yapılarak ulaşılacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/05/2021 Tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 150,00 TL nispi istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davalıya İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.13/04/2023