Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/183 E. 2022/1708 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 19/07/2019
DAVANIN KONUSU : Tazminat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 25/11/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkil şirket, araç kiralama ve emlak işi ile uğraştığını, 09.02.2016 tarihinde … isimli şahsın 4 gün süre ile müvekkili şirketten … plakalı aracı kiraladığını, şirket adına kayıtlı söz konusu aracın davalı sigorta şirketine … nolu Kasko Sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, kira süresinin sona ermesine rağmen … isimli şahsın aracı geri getirmediğini ve araç üzerindeki takip cihazını söktüğünü, …’nın davacı şirkete ait … plakalı aracı çaldığını, bu hususla ilgili olarak vekil eden şirket yetkilisi …. tarafından 10.02.2016 tarihinde … Polis Amirliğine şikayet yapıldığını, aynı şekilde Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma dosyası kapsamında … plakalı araç üzerine çalıntı kaydının düşüldüğünü, ancak bu tarih itibariyle fail veya aracın yakalanamadığını, müvekkil şirket ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığını, poliçe nedeni ile sigortalı şirkete başvurulduğunu, ancak davalı sigorta şirketiyle yapılan görüşmeler ve yazışmalar kapsamında istenilen evrakların bir kısmının iletilebilmiş olmasına rağmen bir kısmının elde edilebilmesinin mümkün olmaması ve buna ek olarak davalı sigorta şirketinin süreci sürüncemede bırakması nedeniyle uzlaşmanın tesis edilemediğini, davalı sigorta şirketinin tazminat ödemesi yapılamayacağına dair yazısına istinaden işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL.’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacıya ait dava konusu … plakalı araç üzerinde … A.Ş … şubesinin rehninin bulunduğunu, tazminat talep etme hakkının öncelikle rehin hakkı sahibine ait olduğunu, davacının rehinli alacaklısı bankanın açık muvafakatim almak şartıyla sigortadan tazminat isteme hakkına sahip olacağını, davacıya ait dava konusu … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 30.06.2015 -30.06.2016 tarihlerini kapsayan … Sigorta Poliçesinin bulunduğunu, davacıya ait … plakalı sigortalı aracın çalındığına ilişkin olarak müvekkili şirket nezdinde … nolu hasar dosyasının oluşturulduğunu, ancak davacıdan talep edilen belgelerin hasar dosyasına ibraz edilmediği için davacının tazminat talebinin müvekkili şirketçe olumlu sonuçlandırılamadığını, Kasko Sigortası Genel Şartlarının Tazminat ödenmesi başlığı altındaki 33.4.2 maddesinde göre müvekkili şirketin talep ettiği belgelerden Çalıntı kaşeli ruhsat veya çalıntı belgesi – Araç rehinli ise ödemenin yapılması durumunda rehinin kaldırılacağı taahhüdünü içerir yazı – yedek anahtarlar – vergi dairesinden maliye kaydının silindiğine dair belge -Mutabakatname – EFT/Havale Talimatının davacı tarafından müvekkili şirkete ibraz edilmediğini, beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı vekili her ne kadar olayın hırsızlık değil, emniyeti suiistimal suçunu oluşturduğu, bu nedenle olayın teminat dışı olduğunu, belirtmiş ise de (Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 2014/25229 esas sayılı emsal ilamında belirtildiği üzere) poliçede yazılı ” Sigortalı aracın kiralayan tarafından çalınması “ibaresinin yanıltıcı olduğu, sigortacılık kanunun 11/3 maddesinde de belirtildiği üzere ve yine sigorta sözleşmelerinde, bilgilenmeye ilişkin yönetmeliğin 5. Maddesi dikkate alındığında davalı sigorta şirketinin rent a car işi ile iştigal eden davacı şirkete teminat dışı bırakılan özel şartlarla ilgili olarak usulüne uygun bilgilendirme yaptığına ilişkin davacının imzasını içerir bir belge sunmamış olup bu hali ile söz konusu olay her ne kadar emniyeti suiistimal suçunu oluştursa da poliçede yazan ibare ve davacının teminat dışı haller yönünden bilgilendirmediği anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı taraftan talep edilen belgelerin sunulmadığını, poliçede belirtilen muafiyet bedellerinin uygulanmadığını, aracın rayiç değerinin çok yüksek olarak tespit edildiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, aracın değerine ilişkin alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olmasına, kararın aşağıda belirtilen bent haricinde usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Poliçede %25 oranında kasko muafiyeti olup, bu muafiyetin uygulandığı ancak bu muafiyet yanında ayrıca %2 oranında 1.518,00 TL kasko muafiyeti olduğu halde 1.518,00 TL muafiyet uygulanmaksızın hüküm kurulması doğru değildir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilebilecektir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/07/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
60.732,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Alınması gerekli 4.148,60 TL harçtan peşin ve ıslah harcı ile alınan 1.077,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.071,20-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/10/2019 tarih … Esas … Karar 2019/351 Harç sayılı harç tahsil müzekkeresinin İPTALİNE,
c-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç ile 1.046,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.109,10 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yapılan 88,50 TL tebligat gideri, 37,80 TL posta gideri, 800,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 926,30 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 903,71 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
f-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 9.717,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.518,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
h-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 1.063,10 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 47,50 TL posta masrafı, 9,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 177,80 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.25/11/2022

……